Emirdağ Lâhikası - page 388

nurun küçük kahramanlarından Mustafa sungur ve
rahmi’nin güzel mektuplarında, onların köylerinde Ah-
med Fuad’ın ciddî gayretiyle ders vermesi; ve eflâni na-
hiyesinin, Barla nahiyesi gibi bir Medrese-i nuriye hük-
müne girdiğini ve ora ahalisi iştiyakla nurları dinlemesi;
ve yeniden iki genç muallim daha eski yazı ile nurlara
girmesi; ve çocukların, huruf-i kur’âniyeyi öğrenmeye
başlaması ile risale-i nur’ları da yazmaya girmeleri, bü-
yük bir fa’l-i hayırdır. Cenab-ı Hak o masumları muvaf-
fak etsin ve onların üstadları ve peder ve validelerinden
razı olsun. onlar, duada masumlar dairesine girdiler.
Başta Ahmed Fuad, Mustafa ve rahmi olarak, eflâni na-
hiyesini tebrik ediyoruz.
nurun küçük kahramanlarından Mustafa sungur ve
rahmi’nin az bir zamanda, eski harfle, Mustafa sun-
gur’un gayet mükemmel Meyve’nin on Birinci Meselesi
Hatimesi ile ve rahmi’nin gençlik rehberi’ni eski harf-
le güzelce yazmaları ve kastamonu’dan gelen kitaplarım
içinde bize göndermeleri, hakikaten benim için yeni bi-
raderzadelerim bir Abdurrahman ve Fuad dünyaya gel-
miş gibi beni memnun ediyor.
ì®í
Œ
169
œ
edhem Hoca namında Balıkesir’de muhacir ve Celâ-
leddin-i rumî’nin mensuplarından, yirmi seneye yakın
köy hocalığı ve çocuklara kur’ân okutmakla meşgul ve
ahali:
halk.
biraderzade:
kardeş çocuğu, ye-
ğen.
fa’al-i hayır:
çok hayırlı faaliyetler
yapan, çok hayırlı işler işleyen.
gayet:
son derece.
hakikaten:
doğrusu, gerçekten.
| 388 | Emirdağ Lâhikası – ı
hatime:
son söz, bir eserin so-
nuç kısmı.
huruf-ı kur’âniye:
Kur’ân’ın
harfleri.
hükmüne:
yerine, değerine.
iştiyak:
aşırı isteme, çok fazla
arzu etme.
masum:
suçsuz, günahsız, saf,
temiz.
medrese-i Nuriye:
nur med-
resesi; Risale-i Nur’ların okun-
duğu yerler.
mensup:
bir şeye veya kim-
seye bağlı olan, üye.
muallim:
ders veren, öğret-
men.
muvaffak:
başarmış, başarılı.
nahiye:
idarî teşkilâtlanmada
kaza ile köy arasındaki ka-
deme; bucak.
nam:
ad, isim.
Nur:
Risale-i Nur eserlerinin
her biri.
peder:
baba, ata.
razı:
rıza gösteren, hoşnut
olan.
üstat:
öğretici; muallim, öğret-
men, usta, sanatkâr.
valide:
ana, anne.
1...,378,379,380,381,382,383,384,385,386,387 389,390,391,392,393,394,395,396,397,398,...1032
Powered by FlippingBook