Emirdağ Lâhikası - page 559

toplatmış. Madem Ankara’da benim bulunmamı lüzumlu
görüyorsunuz. Ben de şimdi nafakamla tedarik ettiğim
nüshalarımı o küçük Medrese-i nuriyeme benim bedeli-
me gönderiyorum. onların adedince said’ler, seninle
komşu olurlar.
Hem fedakâr evlâdın çok fevkinde sadakatle şimdiye
kadar hizmetleriyle herbiri birer genç said olarak beş-on
Abdurrahmanlarım hükmünde sungur, Ceylân, salih,
Abdullah, Ahmed, ziya gibi genç ve çalışkan said’leri se-
nin yanına hem benim vekilim, hem senin talebelerin ola-
rak benim bedelime o küçücük Medrese-i nuriyeye neza-
ret ve bir nevi dershane olarak reyinize bırakıyorum.
(1)
»/
bÉn
Ñr
dGn
ƒo
g »/
bÉn
Ñr
dn
G
Kardeşiniz
SaidNursî
ì®í
Œ
2 6 0
œ
Aziz,SıddıkveMübarekKardeşlerim!
Ev vel â:
Hüsrev’in imzasıyla reisicumhura verilen tel-
graf, bir ihtimali var ki; Ankara’da küçük Hüsrev’ler, Hüs-
rev’in kalemiyle yazılan kur’ân’ı fotoğrafla tab etmek ih-
timali hatırımıza geldi. siz Isparta postahanesinden anla-
yınız ki, ne mahiyette bir telgraftır? Bana da malûmat ve-
riniz. Merak ettim.
Emirdağ Lâhikası – ıı | 559 |
vekil:
bakan, başkasının yerine ve
adına konuşan.
bedel:
yerine, karşılık olarak.
evlât:
çocuklar.
fedakâr:
kendini veya şahsî
menfaatlerini hiçe sayan, feda
eden.
fevkinde:
üstünde.
hükmünde:
değerinde, ye-
rinde.
madem:
çünkü, için, değil mi
ki, ...den dolayı, böyle ise, hele.
medrese-i Nuriye:
nur med-
resesi; Risale-i Nur’ların okun-
duğu yerler.
nafaka:
geçimlik, geçinmek
için gerekli olan şey.
nevi:
çeşit.
nezaret:
gözetme, bakma.
nüsha:
bir kitaptan veya yazılı
bir şeyden çıkarılan suret.
rey:
görüş, düşünce.
sadâkat:
bağlılık, doğruluk.
talebe:
öğrenci.
tedarik:
sağlama, temin etme,
karşılama.
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
1...,549,550,551,552,553,554,555,556,557,558 560,561,562,563,564,565,566,567,568,569,...1032
Powered by FlippingBook