Mektubat - page 753

istifadesiyle ve istifazasıyla o ahkâm-ı şeriatın hak oldu-
ğuna ve Hak’tan geldiğine bir bürhan-ı bâhirdir. evet,
nasıl ki velâyet ve tarikat, risalet ve şeriatın hücceti ve
delilidir; öyle de, İslâmiyetin bir sırr-ı kemali ve medar-ı
envarı ve insaniyetin İslâmiyet sırrıyla bir maden-i terak-
kiyatı ve bir menba-ı tefeyyüzatıdır.
İşte bu sırr-ı azîmin bu derece ehemmiyetiyle beraber,
bazı fırak-ı dâlle, onun inkârı tarafına gitmişler, kendileri
mahrum kaldıkları o envardan başkalarının mahrumiye-
tine sebep olmuşlar. en ziyade medar-ı teessüf şudur ki:
ehl-i sünnet ve Cemaatin bir kısım zahirî uleması ve
ehl-i sünnet ve Cemaate mensup bir kısım ehl-i siyaset
gafil insanlar, ehl-i tarikatin içinde gördükleri bazı suiisti-
malâtı ve bir kısım hatiatı bahane ederek, o hazine-i uz-
mayı kapatmak, belki tahrip etmek ve bir nevi âb-ı haya-
tı dağıtan o kevser menbaını kurutmak için çalışıyorlar.
Hâlbuki, eşyada kusursuz ve her ciheti hayırlı şeyler,
meşrepler, meslekler az bulunur. Alâküllihâl bazı kusur-
lar ve suiistimalât, olacak. Çünkü, ehil olmayanlar bir işe
girseler, elbette suiistimal ederler. Fakat Cenab-ı Hak,
ahirette muhasebe-i a’mal düsturuyla, adalet-i rabbani-
yesini hasenat ve seyyiatın muvazenesiyle gösteriyor.
Yani, hasenat racih ve ağır gelse mükâfatlandırır, kabul
eder; seyyiat racih gelse cezalandırır, reddeder. Hasenat
ve seyyiatın muvazenesi kemiyete bakmaz, keyfiyete ba-
kar. Bazı olur, bir tek hasene bin seyyiata tereccüh eder,
affettirir.
hayırlar.
hasene:
güzel ve hayırlı iş, iyilik.
hatiat:
hatalar.
hazine-i uzma:
en büyük hazine.
hüccet:
delil, senet, belge.
inkâr:
reddetme, inanmama.
insaniyet:
insanlık.
İslâmiyet sırrıyla:
İslâmdaki doğ-
ruluk ve hakikat açısından.
İslâmiyet:
Müslümanlık.
istifade:
faydalanma, yararlan-
ma.
istifaza:
feyizlenme, manevî yön-
den gıdalanma, iman, nur ve ilim
gibi şeyleri elde etme.
kemiyet:
nicelik, sayı çokluğu.
kevser:
bol nimet, ilim, hayır ve
bereket, cennetteki bir akarsu.
keyfiyet:
nitelik, iç yüz, özellik.
kusur:
eksiklik, noksan.
maden-i terakkiyat:
terakkiye,
ilerlemeye kaynak olan.
mahrum:
yoksun.
mahrumiyet:
mahrumluk, yok-
sunluk.
medar-ı envar:
nurlanma vesile-
si, ışık kaynağı.
medar-ı teessüf:
eseflenme,
üzüntü sebebi.
menba:
kaynak.
menba-ı tefeyyüzat:
feyizler ve-
ren kaynak, manevî yönden gıda-
ların geldiği kök.
meslek:
gidiş, tutulan yol.
meşrep:
gidiş, hareket tarzı, me-
tot.
muhasebe-i a’mal:
amellerin
muhasebesi, değerlendirilmesi.
muvazene:
ölçü, mukayese, kar-
şılaştırma.
mükâfat:
ödül, armağan.
nevi:
çeşit, tür.
racih:
üstün gelme, ağırlama.
red:
reddetmek, kabul etmemek.
risalet:
peygamberlik.
seyyiat:
fenalıklar, kötülükler,
günahlar.
sırr-ı azîm:
büyük sır.
sırr-ı kemal:
mükemmellik sırrı.
suiistimal:
bir şeyi kötüye kul-
lanma.
suiistimalât:
kötüye kullanmalar.
tahrip etmek:
yok etmek, yık-
mak.
tarikat:
Allah’a ulaşmak için, şey-
hin gözetiminde müridin takip
edeceği terbiye usul ve yolu.
tereccüh:
üstün gelme.
ulema:
âlimler.
velâyet:
velîlik, Allah dostluğu.
zahiri:
görünürdeki, görünürde
olan.
ziyade:
çok, fazla.
âb-ı hayat:
hayat suyu.
adalet-i Rabbaniye:
her şeyi
terbiye ve idare eden Allah’ın
adaleti.
ahiret:
dünya hayatından
sonra başlayıp ebediyen de-
vam edecek olan ikinci hayat.
ahkâm-ı şeriat:
şeriatın hü-
kümleri, emir ve kuralları.
alâküllihâl:
her durumda.
bahane:
sebep, yalandan
özür, kusur.
bürhan-ı bâhir:
büyük ve ge-
niş delil.
Cenab-ı Hak:
hakkın ta ken-
disi olan büyüklük ve şeref
sahibi; Allah.
cihet:
yön.
delil:
emare, iz, kanıt.
derece:
miktar, ölçü.
düstur:
kaide, prensip, kural.
ehemmiyet:
önem.
ehil:
yetki sahibi olan, kabili-
yetli.
ehl-i siyaset:
siyaset adamla-
rı.
ehl-i Sünnet ve Cemaat:
İslâ-
mın ilk günkü safiyetiyle ka-
bul ederek dinden olmayan
şeyleri karıştırmayıp Hz. Pey-
gamberin sünnetinden ve yo-
lundan ayrılmayanlar.
ehl-i tarikat:
tarikate bağlı
olanlar.
elbette:
şüphesiz, her hâlde.
envar:
nurlar, aydınlıklar.
firak-ı dâlle:
hak yoldan ay-
rılmış gruplar.
gafil:
gaflette bulunan, du-
yarsız, umursamaz.
hak:
doğru, gerçek.
Hak’tan gelen:
Allah’tan ge-
len.
hâlbuki:
oysa ki.
hasenat:
güzellikler, iyilikler,
Mektubat | 753 |
Y
irmi
d
okuzuncu
m
ekTup
1...,743,744,745,746,747,748,749,750,751,752 754,755,756,757,758,759,760,761,762,763,...1086
Powered by FlippingBook