Sözler - page 1038

hem nihayetsiz kemalât› bulunan ve nihayetsiz derecede
kudsî, ulvî, münezzeh, kusursuz, noksans›z, zevalsiz ce-
mal sahibi olan ve bütün esmas› nihayet derecede güzel
olan ve her isminde pek çok envar-› hüsün ve cemal bu-
lunan ve Cennet, bütün güzellikleriyle ve nimetleriyle
Onun cemal-i rahmetini ve rahmet-i cemalini gösteren
ve sevimli ve sevilen bütün kâinattaki bütün hüsün ve ce-
mal ve mehasin ve kemalât, Onun cemaline ve kemali-
ne iflaret eden ve delâlet eden ve emare olan bir Zat›
mahbup ve ma’bud ittihaz et.
Hem der: Ey insan! Onun esma ve s›fât›na ait istidad-›
muhabbetini sair bekas›z mevcudata verme, faydas›z
mahlûkata da¤›tma. Çünkü, âsâr ve mahlûkat fânîdirler.
Fakat, o âsârda ve o masnuatta nak›fllar›, cilveleri görü-
nen Esma-i Hüsna, bâkîdirler, daimîdirler. Ve esma ve s›-
fât›n her birisinde binler meratib-i ihsan ve cemal ve bin-
ler tabakat-› kemal ve muhabbet var. Sen yaln›z Rahman
ismine bak ki, Cennet bir cilvesi ve saadet-i ebediye bir
lem’as› ve dünyadaki bütün r›z›k ve nimet, bir katresidir.
‹flte, flu muvazene, ehl-i dalâletle ehl-i iman›n hayat ve
vazife cihetindeki mahiyetlerine iflaret eden
@n
Ú/
?p
aÉn
°S n
?n
Ør
°Sn
G o
?Én
fr
On
On
Q s
º o
K@m
Ë /
ƒr
?n
J p
øn
°ùr
Mn
G =
? /
a n
¿Én
°ùr
fp
’r
G Én
ær
?n
?n
N r
ón
?n
d
1
p
äÉn
ëp
dÉ° s
üdG Gƒ o
?p
ªn
Yn
h Gƒo
æn
e'
G n
øj/
òs
dG s
’p
G
hem netice ve ak›betleri-
ne iflaret eden,
2
¢o
Vr
Qn
’r
Gn
h o
ABÉ n
ªs
°ùdG o
ºp
¡r
« n
?n
Y r
ân
µn
H Én
ªn
a
olan
ak›bet:
son.
âsâr:
eserler.
bâkî:
daimî, sonsuz.
bekas›z:
ebedî olmayan.
cemal:
iç ve d›fl güzellik.
cemal-i rahmet:
rahmetin güzel-
li¤i.
cihet:
yön.
cilve:
tecelli.
daimî:
sürekli, devaml›.
delâlet:
delil olma, gösterme.
ehl-i dalâlet:
dalâlet ehli, azg›n
ve sapk›n kimseler.
ehl-i iman:
inananlar.
emare:
alâmet.
envar-› hüsün:
güzellik çeflitleri.
esma:
isimler.
Esma-i Hüsna:
Allah’›n güzel
isimleri.
fânî:
ölümlü, geçici.
hüsün:
güzellik.
istidat-› muhabbet:
sevgi kabili-
yeti.
ittihaz:
edinme.
kâinat:
bütün âlemler, varl›klar.
katre:
damla.
kemal:
olgunluk, mükemmellik.
kemalât:
faziletler, olgunluklar,
mükemmellikler.
kudsî:
mukaddes, kutlu.
lem’a:
par›lt›.
ma’bud:
kendisine ibadet olunan,
tap›n›lan.
mahbup:
sevgili.
mahiyet:
iç yüzü, nitelik.
mahlûkat:
Allah taraf›ndan yara-
t›lanlar.
masnuat:
sanatla yap›lm›fl fleyler.
mehasin:
güzellikler, iyilikler.
meratip-i ihsan:
ihsan mertebe-
leri.
mevcudat:
var olanlar, mahlûk-
lar.
muvazene:
mukayese.
münezzeh:
temiz, tenzih edilmifl,
uzak.
nak›fl:
süs.
netice:
sonuç.
nihayet:
son derece.
nihayetsiz:
sonsuz.
nimet:
lütuf, ihsan.
noksans›z:
eksiksiz.
Rahman:
rahmeti bütün herkese
yay›lan ve bütün yarat›lm›fllar›n
r›z›klar›n› ve geçim flekillerini içi-
ne alan rahmetin sahibi Allah.
rahmet-i cemal:
‹lâhî güzelli¤in
rahmet ciheti.
r›z›k:
nimet, yiyecek içecek ve gi-
yecek ile ilgili fleyler.
saadet-i ebediye:
sonsuz mutlu-
luk.
sair:
di¤er, baflka.
s›fat:
vas›f.
tabakat-› kemal:
olgunluk,
mükemmellik tabakalar›.
ulvî:
yüksek, yüce.
vazife:
görev.
zat:
azamet ve ululuk sahibi
kifli.
zevalsiz:
sonsuz.
1.
Muhakkak ki Biz insan› en güzel bir flekilde yaratt›k. • Sonra da onu en afla¤› seviyeye in-
dirdik. • Ancak iman eden ve güzel ifller yapanlar müstesna. (Tîn Suresi: 4-6.)
2.
Gök ve yer onlara a¤lamad›. (Duhan Suresi: 29.)
1038 | SÖZLER
O
TUZ
K‹NC‹
S
ÖZ
1...,1028,1029,1030,1031,1032,1033,1034,1035,1036,1037 1039,1040,1041,1042,1043,1044,1045,1046,1047,1048,...1482
Powered by FlippingBook