Sözler - page 377

3
o
án
Yp
QÉn
? r
dn
G
2
@ r
än
ô n
£n
Ør
fG o
ABÉ n
ª° s
ùdG Gn
Pp
G
1
@ r
än
Qu
ƒo
c ¢o
ùr
ªs
°ûdG Gn
Pp
G
gibi sureleri iflit.
Hem öyle bir istikbalden do¤ru olarak haber veriyor
ki, flu dünyevî istikbal ona nispeten bir katre serap hük-
mündedir. Hem, öyle bir saadetten pek ciddî olarak ha-
ber veriyor ki, bütün saadet-i dünyeviye, ona nispeten
bir berk-i zailin bir flems-i sermede nispeti gibidir.
ON B‹R‹NC‹ REfiHA
Böyle acip ve muammaâlûd flu kâinat›n perde-i zahiri-
yesi alt›nda, elbette ve elbette böyle acayip bizi bekliyor.
Böyle acayibi haber verecek, böyle harika ve fevkalâde
mu’ciznüma bir zat lâz›md›r.
Hem, bu zat›n gidiflat›ndan görünüyor ki, o, görmüfl
ve görüyor ve gördü¤ünü söylüyor.
Hem, “Bizi nimetleriyle perverde eden flu semavat ve
arz›n ‹lâh›, bizden ne istiyor, marziyat› nedir?” pek sa¤-
lam olarak bize ders veriyor.
Hem bunlar gibi daha pek çok merakaver, lüzumlu ha-
kaik› ders veren bu zata karfl› her fleyi b›rak›p ona kofl-
mak, onu dinlemek lâz›m gelirken, ekser insanlara ne ol-
mufl ki, sa¤›r olup kör olmufllar, belki divane olmufllar ki
bu hakk› görmüyorlar, bu hakikati iflitmiyorlar, anlam›-
yorlar?
SÖZLER | 377
O
N
D
OKUZUNCU
S
ÖZ
rum.
hak:
do¤ruluk, do¤ru.
hakikat:
gerçek.
hakaik:
hakikatler, imana, ‹slâma
ait do¤rular.
harika:
ola¤anüstü vas›flar tafl›-
yan.
hükmünde:
de¤erinde, ölçüsün-
de.
istikbal:
gelecek.
katre:
damla.
marziyat:
raz› olunacak fleyler.
merakaver:
merak uyand›ran.
mu’ciznüma:
mu’cize gösteren.
muammaâlûd:
anlafl›lmaz, kar›-
fl›k ifl.
nimet:
yiyecek, içecekler.
nispet:
oran.
perde-i zahiriye:
görünüflteki
perde.
perverde etmek:
besleyip bü-
yütmek, yetifltirmek.
saadet:
mutluluk.
saadet-i dünyeviye:
dünya mut-
lulu¤u.
semavat:
gökler.
serap:
su olmay›p, su gibi görü-
nen sis.
sure:
Kur’ân’›n her bir bölümü.
flems-i sermed:
batmayan gü-
nefl.
acayip:
ilginç, hayret veren,
garip.
acip:
ilginç, hayret veren.
arz:
dünya.
berk-i zail:
bir anda parlay›p
sönen flimflek.
divane:
deli.
fevkalâde:
ola¤anüstü.
gidiflat:
tutum, davran›fl, du-
1.
Günefl dürülüp topland›¤›nda. (Tekvir Suresi: 1.)
2.
Gök yar›ld›¤› zaman. (‹nfitar Suresi: 1.)
3.
Çarpacak olan felâket. (Karia Suresi: 1.)
1...,367,368,369,370,371,372,373,374,375,376 378,379,380,381,382,383,384,385,386,387,...1482
Powered by FlippingBook