Sözler - page 372

ubudiyeti, fevkalâde ciddiyeti, fevkalâde metaneti; dava-
s›nda nihayet derecede sad›k oldu¤unu günefl gibi aflikâ-
re gösteriyor.
ÜÇÜNCÜ REfiHA
E¤er istersen gel, Asr-› Saadete, Ceziretülarap’a gide-
riz. Hayalen olsun onu vazife bafl›nda görüp ziyaret ede-
riz. ‹flte bak:
Hüsnüsîret ve cemal-i suret ile mümtaz bir zat› görü-
yoruz ki, elinde mu’ciznüma bir kitap, lisan›nda hakaika-
flina bir hitap, bütün benîâdeme, belki cin ve inse ve me-
le¤e, belki bütün mevcudata karfl› bir hutbe-i ezeliyeyi
tebli¤ ediyor. S›rr-› hilkat-i âlem olan muamma-i acibâne-
sini hall ve flerh edip ve s›rr-› kâinat olan t›ls›m-› mu¤lâ-
k›n› fetih ve keflfederek, bütün mevcudattan sorulan, bü-
tün ukulü hayret içinde meflgul eden üç müflkül ve müt-
hifl sual-i azîm olan “Necisin? Nereden geliyorsun? Ne-
reye gidiyorsun?” suallerine mukni, makbul cevap verir.
DÖRDÜNCÜ REfiHA
Bak, öyle bir ziya-i hakikat neflreder ki, e¤er onun o
nuranî daire-i hakikat-i irflad›ndan hariç bir surette kâina-
ta baksan, elbette kâinat›n fleklini bir matemhane-i umu-
mî hükmünde ve mevcudat› birbirine ecnebi, belki düfl-
man ve camidat› dehfletli cenazeler ve bütün zevilhayat›
zeval ve firak›n sillesiyle a¤layan yetimler hükmünde gö-
rürsün.
Asr-› Saadet:
Peygamberimizin
yaflad›¤› devir.
aflikâre:
apaç›k.
benîâdem:
Âdemo¤ullar›.
camidat:
cans›zlar.
cemal-i suret:
görünüfl güzelli¤i.
Ceziretülarap:
Arap Yar›madas›.
cin:
gözle görülmeyen bir k›s›m
lâtif, ruhlu varl›klar.
dehflet:
korku.
ecnebi:
yabanc›.
fetih:
açmak.
fevkalâde metanet:
s›k›nt›lara
karfl› sab›rda sa¤laml›k.
fevkalâde ubudiyet:
Allah’a kul-
luk yapmada herkesten üstün ol-
mak.
fevkalâde:
ola¤anüstü, normalin
üzerinde.
firak:
ayr›lma.
hakaikaflina:
gerçekleri bilen.
hall:
çözme.
hariç:
baflka, d›flar›.
hayret:
flafl›rtan.
hitap:
toplulu¤a karfl› konuflma.
hutbe-i ezeliye:
varl›¤›n›n bafl-
lang›c› olmayan Allah’›n insanlara
ve cinlere bir hutbesi olan Kur’ân.
Hüseyin-i Cisrî:
bkz. fiah›s Bilgi-
leri.
hüsnüsîret:
ahlâk güzelli¤i.
ins:
insan.
kâinat:
evren, tüm varl›klar.
lisan:
dil, konuflma.
makbul:
geçerli.
matemhane-i umumî hükmün-
de:
herkesin kendine ait hüzün-
lerden dolay› üzülüp a¤lad›¤›, yas
tuttu¤u yer benzerinde, de¤erin-
de.
melek:
nurdan yarat›lm›fl ma-
sum, ruhlu varl›klar.
metanet:
sa¤laml›k, dayan›kl›l›k.
mevcudat:
yarat›lm›fl varl›klar,
var olan her fley.
mu’ciznüma:
mu’cizeli, harikalar
gösteren.
muamma-i acibâne:
hayret veri-
ci s›r, flafl›rt›c›.
mukni:
ikna edici.
mümtaz zat:
seçilmifl peygam-
ber, flah›s.
müflkül:
güç, zor.
müthifl:
dehfletli.
neflretmek:
yaymak.
nuranî daire-i hakikat-i irflat:
gerçekleri, do¤rular› gösteren
nurlu daire, parlak saha.
reflha:
s›z›nt›, damla.
Risale-i Hamidiye:
Hüseyin-i
Cisrî’nin en mühim eseri.
sad›k:
inanc›na son derece
ba¤l›, do¤ru.
s›rr-› hilkat-i âlem:
âlemin
yarat›l›fl s›rr›.
s›rr-› kâinat:
kâinat›n s›rr›.
sual-i azîm:
büyük soru.
suret:
biçim, flekil.
flerh:
aç›klama.
tebli¤:
bildirme, duyurma.
t›ls›m-› mu¤lâk:
anlafl›lmas›
zor s›r.
ubudiyet:
kulluk.
ukul:
ak›llar.
yetimler hükmünde:
annesiz
kalan çocuklar gibi.
zeval:
yok olma.
zevilhayat:
hayat sahipleri,
canl›lar.
ziya-i hakikat:
gerçek, do¤-
rulu¤un ›fl›¤›.
372 | SÖZLER
O
N
D
OKUZUNCU
S
ÖZ
1...,362,363,364,365,366,367,368,369,370,371 373,374,375,376,377,378,379,380,381,382,...1482
Powered by FlippingBook