Sözler - page 57

SÖZLER | 57
Y
ED‹NC‹
S
ÖZ
Hâlbuki bütün validelerin flefkatleri, ancak bir lem’a-i
tecelli-i rahmettir.
1
Onun içindir ki, kâmil insanlar aczde
ve havfullahta öyle bir lezzet bulmufllar ki, kendi havl ve
kuvvetlerinden fliddetle teberri edip, Allah’a acz ile s›¤›n-
m›fllar. Aczi ve havf› kendilerine flefaatçi yapm›fllar.
Di¤er ilâç ise, flükür ve kanaat ile talep ve dua ve Rez-
zak-› Rahîm’in rahmetine itimatt›r. Öyle mi? Evet, bütün
yeryüzünü bir sofra-i nimet eden ve bahar mevsimini bir
çiçek destesi yapan ve o sofran›n yan›na koyan ve üstü-
ne serpen bir Cevad-› Kerîm’in misafirine, fakr ve ihti-
yaç nas›l elîm ve a¤›r olabilir? Belki fakr ve ihtiyac›, hofl
bir ifltiha suretini al›r. ‹fltiha gibi, fakr›n tezyidine çal›fl›r.
Onun içindir ki, kâmil insanlar, fakr ile fahretmifller. Sa-
k›n yanl›fl anlama, Allah’a karfl› fakr›n› hissedip, yalvar-
mak demektir. Yoksa, fakr›n› halka gösterip, dilencilik
vaziyetini almak demek de¤ildir.
Ve o bilet, senet ise, baflta namaz olarak, eda-i feraiz
ve terk-i kebairdir. Öyle mi? Evet, bütün ehl-i ihtisas ve
müflahedenin ve bütün ehl-i zevk ve keflfin ittifak›yla, o
uzun ve karanl›kl› ebedülâbâd yolunda zâd ve zahîre, ›fl›k
ve burak ancak Kur’ân’›n evamirini imtisal ve nevahisin-
den içtinap ile elde edilebilir. Yoksa fen ve felsefe, sanat
ve hikmet o yolda befl para etmez. Onlar›n ›fl›klar› kab-
rin kap›s›na kadard›r.
2
‹flte ey tembel nefsim! Befl vakit namaz› k›lmak, yedi
kebairi terk etmek ne kadar az ve rahat ve hafiftir. Neti-
cesi, meyvesi ve faydas› ne kadar çok, mühim ve büyük
yüklük taslamak.
fakr:
ihtiyaç, yoksulluk.
felsefe:
bir fleyin teorik yönü.
fen:
ispata dayanan ilimler; tec-
rübî ilimler.
havf:
korku, korkma.
havfullah
: Allah korkusu.
havl:
güç.
hikmet:
felsefe, ilim.
içtinap:
sak›nma, kaç›nma.
imtisal:
uyma, sar›lma.
inanç:
bir fikre ba¤lanma.
ifltiha:
meyil, haz, arzu.
itimat:
güvenme.
ittifak:
birleflme.
kabir:
mezar.
kâmil:
olgun, kemal sahibi.
kanaat:
aç gözlü olmay›p h›rs
göstermemek.
kebair:
büyük günahlar.
lem’a-i tecelli-i rahmet:
Cenab-›
Hakk›n rahmetinin tecellisinin bir
par›lt›s›.
mühim:
önemli.
nefis:
kötülü¤e meylettiren duy-
gu; kendisi.
nevahi:
yasaklar.
rahmet:
flefkat etme, esirgeme.
Rezzak-› Rahîm:
merhametiyle
r›z›k veren Allah.
senet:
sahiplik belgesi.
sofra-i nimet:
nimet sofras›.
flefaatçi:
af için sebep ve vesile
olmas› ümit edilen.
flefkat:
ac›ma ve yard›m duygu-
lar›yla dolu karfl›l›ks›z sevgi.
flükür:
Allah’›n nimetlerine karfl›
memnunluk gösterme.
talep:
istek.
teberri:
ar›nma, uzaklaflma.
terk-i kebair:
büyük günahlar› ifl-
lemekten kaç›nma.
tezyit:
artt›rma, ço¤altma.
vakit:
zaman; kere, defa.
valide:
anne.
vaziyet:
durum.
zâd:
az›k, g›da.
zahîre:
g›da malzemeleri.
acz:
güçsüzlük, kuvvetsizlik.
burak:
Cennete mahsus bir
binek.
Cevad-› Kerîm:
sonsuz ikram
ve iyilik sahibi olan Allah.
deste:
ba¤, demet.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ebedülâbâd:
ahiret, ebedî
hayat.
eda-i feraiz:
farzlar›n yerine
getirilmesi.
ehl-i ihtisas ve müflahede:
gören ve bilen uzman kifliler,
bilginler.
ehl-i zevk ve keflif:
mana
âlemi ile ilgili gönül insanlar›,
velîler.
elîm:
çok ac›kl›, üzüntü ve-
ren.
evamir:
emirler, kanunlar.
fahretmek:
övünmek, bü-
1.
Bkz.
Buharî
, Edep: 19;
Müslim
, Tevbe: 17, 20, 21;
Tirmizî
, Daavat: 99;
‹bni Mâce
, Züht: 35;
Darimî
, Rikak: 69;
Müsned
, 2:334, 434, 484, 526, 3: 55, 4:312, 5:439.
2.
Buharî
, Rikak: 42;
Müslim
, Züht: 5;
Neseî
, Cenaiz: 52;
Müsned
, 3:110.
1...,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56 58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,...1482
Powered by FlippingBook