Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Kasım 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

Saddam dâvâsında karar günü

Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin hakkında Duceyl dâvâsıyla ilgili kararın bugün açıklanması beklenirken, Bağdat’ta güvenlik önlemleri artırılıyor. Şehirde şimdiye kadarki en büyük güvenlik önlemlerinden biri alınırken, Amerikalı ve Iraklı askerler ana yollarda yeni kontrol noktaları oluşturdular ve devriye sayılarını artırdılar.

Tüm askeri personelin izinleri kaldırılırken, izindeki askerler göreve çağrıldı. Bugün mahkeme kararı verileceği esnada sokağa çıkma yasağının da genişletilmesi bekleniyor. Polis yetkilisi Abdülkerim Halif, ‘’Bu olayı kullanmak isteyenleri, vereceğimiz karşılığın çok sert olacağı konusunda uyarıyoruz’’ dedi.

Saddam’a idam cezasının verilmesinin beklendiği kararın açıklanmasıyla, ülkede şiddet eylemlerinin artmasından endişe ediliyor. İdam cezasının verilmesi halinde Sünnilerin, Saddam ipten kurtulursa da Şiîlerin ayağa kalkacağı tahmin deliyor. Saddam’ın avukatları mahkeme başkanlığına başvurarak kararın ertelenmesini istemişlerdi.

Saddam ve birlikte yargılandığı 7 kişi, Duceyl kasabasında 148 Şiînin katledilmesinden sorumlu tutuluyor. Dâvânın görülmesine 19 Ekim 2005’te başlanmıştı.

/ BAĞDAT

05.11.2006


 

ABD'de demokratlar önde

ABD'de Salı günü yapılacak Kongre seçimleri öncesinde muhalefetteki Demokrat Parti, anketlerde önde gitmeyi sürdürüyor.Yapılan son anketlerde ve değerlendirmelerde, Demokrat Partinin, Kongrenin alt kanadı olan Temsilciler Meclisinde çoğunluğu ele geçirmesinin beklendiği dile getirildi.

Salı günkü seçimlerde, 435 üyeli Temsilciler Meclisinin tamamı, Kongrenin üst kanadı olan 100 sandalyeli Senatonun da 33 üyeliği yenilenecek.

Demokrat Partinin, Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elde etmek için halen iktidardaki Cumhuriyetçi Parti'ye ait üyeliklerden en az 15'ini ele geçirmesigerekiyor. Son anketlere göre Demokratların, Cumhuriyetçilere ait bulunan sandalyelerden 20-30 kadarını kazanması öngörülüyor.

Senatoda ise Cumhuriyetçi Parti'nin sandalye kaybına uğraması, ancak az farkla da olsa çoğunluğunu koruması, en güçlü olasılık olarak görülüyor.

ABD'de salı günü ayrıca 36 valilik için seçim yapılacak.Seçime çok az süre kala Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush, son bir çabayla partisine destek sağlamak amacıyla Missouri ve Iowa eyaletlerinde seçmenlerehitap etti.

Seçimin hemen öncesinde, yolsuzluk yapmakla suçlanan Cumhuriyetçi milletvekili Bob Ney'in istifa etmesi ve Cumhuriyetçi Partiyi destekleyen aşırı dinci gruplara mensup önde gelen vaiz Ted Haggard'in para karşılığıeşcinsel ilişki kurduğunun ortaya atılması, Bush'un partisinin yaşadığı sıkıntılara yenilerini ekledi.

/ WASHİNGTON

05.11.2006


 

Karanlıklar prensinin Irak pişmanlığı

Irak savaşının en büyük savunucuları arasında yer alan, Amerikalı ünlü eski üst düzey yetkililerden, “Karanlıklar Prensi” lâkaplı Richard Perle, aradan dört yıl geçmesinden sonra savaşın hata olduğunu ilk defa itiraf etti.

Irak savaşının en büyük savunucuları arasında yer alan, Amerikalı ünlü eski üst düzey yetkililerden Richard Perle, aradan dört yıl geçmesinden sonra savaşın hata olduğunu ilk defa itiraf ederek, varılan noktadan Başkan George W. Bush’u sorumlu tuttu. Eski savunma bakan yardımcılarından ve Pentagon’un eski başdanışmanlarından Perle, Vanity Fair dergisiyle röportajında, “Irak’ta gördüğümüz şiddetin boyutu, gerçekten korku verici. Kötülüğün bu boyuta ulaşacağımı tahmin edemedim” dedi.

Perle, “Zamanında kahin olabilseydim, bugün bulunduğumuz noktayı görebilseydim ve bana o zaman ‘Irak’a girmeli miyiz?’ diye sorsalardı, muhtemelen‘hayır, Saddam Hüseyin’in yönelttiği tehdide karşı başka stratejiler düşünelim’ derdim” ifadesini kullanarak, savaşı desteklemekle hata yaptığını kabul etti.

KURUMU DA RUMSFELD’İN KELLESİNİ İSTEDİ

Bu arada, Amerikan silahlı kuvvetleri bünyesinde yayınlanan dört dergi, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in 7 kasım seçimleri arefesinde istifasını istemeye hazırlanıyor. Dört dergide aynı anda yayınlanacak başmakaleyi, NBC News TV kanalı ele geçirdi.

/ WASHINGTON

05.11.2006


 

İsrail'in bombaları hâlâ öldürüyor

International Handicap’in raporuna göre, dünya çapında 100 bin kişi misket bombalarının mağduru oldu. ABD Irak işgalinde 13 milyon, İsrail Lübnan’a 4 milyon misket bombası parçası attı. ABD, Çin, Rusya, Hindistan uluslar arası sözleşmeye direniyor. Bu yıl örgütün kaydettiği Lübnan’daki misket bombası mağdurlarının sayısı 494; İsrail’dekilerinse 13.

Engelli haklarını savunan uluslararası örgüt Handicap International'ın raporuna göre, misket bombalarının öldürdüğü her yüz kişiden 98'i sivil.

Örgütün "Ölümcül Ayak İzleri: Misket Bombalarının Küresel İnsani Etkisi" başlıklı raporunda yer alan bazı bulgular şöyle:

* Dünya çapında misket bombaları nedeniyle mağdur olan 100 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.

* Şimdiye kadar atılan misket bombalarının toplamı 360 milyon.

* Dünya ordularının stoklarında 4 milyar kadar misket cephanesi olduğu tahmin ediliyor.

* Irak işgalinde, ABD önderliğindeki koalisyon kuvvetlerinin attığı misket bombası parçasının sayısı 13 milyon.

* İsrail'in bu yıl Lübnan'a saldırılarında attığı misket bombası parçalarının sayısı 4 milyon.

* Misket bombalarının kullanıldığı 23 ülkede, örgütün kaydedebildiği toplam mağdur sayısı 11 bin 44.

* Bu yıl örgütün kaydettiği Lübnan'daki misket bombası mağdurlarının sayısı 494; İsrail'dekilerinse 13.

Misket bombası, yüzlerce küçük bombadan oluşuyor. En büyük tehlikesiyse bombaların tamamının yere düştüğünde patlamaması. Saldırı sırasında patlamayan bu parlak ve sarı renkteki küçük bombaların kurbanı ise genellikle ne olduklarını bilmeyen küçük çocuklar oluyor. Bu bombalar, mayınlar gibi yıllarca fark edilmeden düştükleri yerlerde üzerilerine basılmayı bekliyor.

International Handicap, bu rakamların yalnızca ulaşılabilen rakamlar olduğunu, çünkü devletlerin misket bombalarıyla ilgili istatistikleri gizlemekten yana olduğunu vurguluyor.

Misket bombalarının kullanılmasının durdurulması için uluslararası" bir sözleşme gerekiyor. Ancak ABD, Çin, Hindistan ve Rusya böylesi bir girişime direniyor. 7 Kasım'da Cenevre'de başlayacak konvansiyonel silahlar üzerine uluslararası konferansta da bu konuda bir yol alınması düşük bir olasılık olarak görülüyor.

05.11.2006


 

Irak savaşının maliyeti kabarıyor

Irak’taki yeniden yapılanma çalışmalarına rağmen, yapılan araştırmalar, şiddetin hız kesmediği ülkede savaşın verdiği zararın giderek arttığını ortaya çıkarıyor.

Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, kendi verileriyle çeşitli kuruluşlar ve resmi kurumların verilerine dayanarak yaptığı derlemeye göre, Irak savaşının başladığı 2003 yılının mart ayından beri ölen Iraklı sivillerin sayısı tartışmalı bir rapora göre 655 bini buldu. AP, Irak’ta ölen sivillerin sayısı hakkında çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından çelişkili rakamlar verilmekle birlikte bu sayının 50 binin üzerinde olduğunun tahmin edildiğini belirtti. Amerikan Dışişleri ve Savunma Bakanlığı, Brookings İnstitution, Iraq Body Count gibi kurumlar, Lancet internet sitesi ile Irak Sağlık ve Eğitim bakanlıklarının verilerini kullanan ajans, savaşta ölen Amerikan askerlerinin sayısının ise 31 Ekim 2006 itibarıyla 2 bin 818 olduğunu kaydetti. AP, 31 Ekime kadar Irak’ta yaralanan Amerikalı askerlerin sayısının da 21 bin 419 olduğunu belirtirken, Irak’ta ticaret için gelen 646 sivilin de öldüğünü bildirdi. Savaşta 155 Iraklı profesörün öldüğünü belirten ajans, 250 kadar doktor ve sağlık çalışanın da şiddetin kurbanı olduğunu, en az 6 bin 000 doktorla binlerce profesörün de ülkeyi terk ettiğini kaydetti. Irak savaşının maliyetinin 340 milyar dolar olduğunu vurgulayan AP, bunun da günde 250 milyon dolar anlamına geldiğini kaydetti.

/ BAĞDAT

05.11.2006


 

ABD ile Şiîlerin yolları ayrılıyor mu?

Irak’ta iktidardaki Şiiler, ABD’nin kendilerine olan desteğinin Sünnilere kaydığı kaygısı taşıyorlar. ABD’nin şiddeti azaltmak, ülkede demokrasiyi tesis etmek için Sünnî isyanını siyasî sürecin içine çekmek istemesi, Şiilerce ABD’nin politikasında “büyük ve üzücü bir değişiklik” olarak değerlendiriliyor.

ABD’nin Irak politikasındaki bu değişiklik, akademik çevrelerde de kabul ediliyor. ABD’de bir üniversitede ders veren Şiî uzmanı Veli Nasır, “Böyle bir kaymadan söz ediliyor. Bu kısmen ABD’nin İran’ı sınırlama isteğinden kaynaklanıyor. Şiilerin yönetimdeki kabiliyetsizliklerinin çıkardığı hayal kırıklığının da bunda payı var” dedi.

ABD, Irak’ta “demokrasinin inşasında” çoğunluktaki Şiilere dayanma yolunu seçmişti. Nasır ve Iraklı politikacılar, Washington’ın Şiilere verdiği kayıtsız şartsız desteğin azalmasının bir nedeninin de ABD’nin yeni bir iktidar paylaşımı formülü bularak, Irak’tan çıkma stratejisi geliştirmek olduğunu belirtiyorlar. ABD uzun yıllar boyunca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün gibi Sünnilerin yönetimindeki ülkelerle ilişkilerini sıcak tuttu. Bu ittifakların, Şiî İran’ın bölgedeki etkisini sınırladığına inanılıyor. Birçok uzman, Irak’taki ABD-Şiî ittifakının zaten geçici olduğunu ve ABD’nin bölgedeki çıkarlarını korumak için eninde sonunda eski Arap müttefiklerine döneceğini düşünüyor. Iraklı uzman Mustafa el Ani, “Amerikalılar, şu anda uygulanan, Şiilerin Irak’ta egemen olması formülünün kendilerinin ayrılışını kolaylaştırmayacağını anladılar. Şimdi Irak’ta yeni bir güçler dengesi kurmaya çalışıyorlar” dedi. El Ani ve diğer uzmanlar, Washington’ın Şiilerden uzaklaşmasının bir sebebinin de Şiî yönetimlerin ülkenin iç savaşa sürüklenmesini önleyememeleri olduğunu belirtiyorlar. Irak İslâm Devrimi Yüksek Konseyi’nin üst düzey yetkililerinden Ali el Azad da “Amerikalılar bizi esnek olmayan insanlar olarak görüyorlar. Amerikalılar bizim kendilerini kullandığımızı ama karşılığında bir şey vermediğimizi, üst düzey din adamlarımızın kendileriyle görüşmediğini ve İran’la yakın ilişkilerimizi sürdürdüğümüzü düşünüyorlar...” dedi.

/ BAĞDAT

05.11.2006


 

Tecavüz mağdurundan Hilâli’ye destek

Açık saçık giyinen kadınların cinsel saldırılara dâvetiye çıkardığını söyleyerek bir anda kendisini Avustralya’da tartışmaların odağında bulan din adamı Şeyh Taceddin El Hilali’ye tecavüz mağduru bir kadından destek geldi.

Cindy Taylor, El Hilali’nin ifadesinin tecavüzü haklı göstermek manasına gelmediğini söyledi. 2 kere tecavüze uğradığını söyleyen Taylor, “O harika biri. İfadesi tecavüzü haklı göstermiyor” dedi. Hristiyan olarak yetiştirildiğini fakat İslâmiyet’e ilgi duyduğunu ifade eden Taylor, Avustralyalıları daha açık fikirli olmaya çağırdı.

/ SİDNEY

05.11.2006


 

CIA’nın işkence ifadelerine yasak

Amerikan Washington Post gazetesinin haberine göre, George Bush yönetimi, Merkezi Haberalma Teşkilâtının (CIA) gizli tutukevlerinde tutulan terör zanlılarının nasıl sorgulandıklarını mahkemede anlatmalarına izin verilmemesini talep ediyor.

Gazetenin dünkü sayısında, mahkeme dosyalarına dayanılarak yayımlanan habere göre, hükümet, bu tezine gerekçe olarak, CIA’nın sorgulama yöntemlerinin ülkenin en hassas gizli güvenlik bilgileri olduğu ve bunların açığa çıkarılmasının çok büyük zarara yol açabileceği iddiasını gösteriyor.

/ WASHINGTON

05.11.2006


 

Panama’nın şansı artıyor

BM Latin Amerika ve Karayip Grubu, Güvenlik Konseyi’ne daimi olmayan üye statüsünde girmek üzere yarışan Panama’yı destekliyor.

Brezilya’nın BM Büyükelçisi Ronaldo Mota Sardenberg, Guatemala ve Venezuela’nın yarıştan çekilmesi üzerine, “GRULAC’ı (BM Latin Amerikan ve Karayip Grubu) Panama temsil edecek” dedi. Sardenberg, 33 üyeli ana grubun yaptığı görüşmenin ardından alınan karara ilişkin açıklamalarda bulunarak, Panama’nın desteklendiğini ifade etti. Bu arada 15 üyeli Güvenlik Konseyi için Ocak ayında yapılacak seçimlerde 192 üyeli Genel Meclis’in Arjantin’in yerine gelecek ülke olarak Panama’yı resmi olarak seçmesi bekleniyor.

/ NEW YORK

05.11.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004