İsrail’de, bazı tutucu hahamların tepkilerine rağmen, “çağı akalayan” bazı hahamlar, hayatlarını dinin kurallarına göre sürdürmek isteyenlere, cep telefonlarıyla kısa mesajlarla fetvalar veriyor, sorularını cevaplandırıyor
Haaretz gazetesinin haberine göre, Beit-El Hahamı Şlomo Aviner, her ay cep telefonundan en az 3000 kısa mesaj alıyor ve bunları cevaplandırıyor. Soruların neredeyse tümü Halaka denen Yahudi din yasasıyla ilgili. Aviner’in cevapları, kaçınılmaz olarak kısa ve öz oluyor: “caiz” ya da “yasak/haram”. cevaplarda gerekçeler belirtilmiyor. Sorularda ise sınır yok: Soru: “Şabat (Yahudilerin çalışma yerine ibadetle geçirmeleri gereken hafta tatili) sırasında tahin hazırlamak caiz midir?” Cevap: “Caiz, ama sulu olursa!” Soru: “Üç yaşındaki yeğenime dokunmam haram mı?” Cevap: “Kızlara dokuz yaşlarına kadar dokunulabilir.” Soru: “Bir Arap’tan, başkasından çalmış olabileceği bir şeyi çalmaya izin var mı?” Cevap: “Hayır yok. Hırsızdan mal çalmak yasaktır.”Yahudi dininin geleneğinde, davranışları belirleyen kılavuzların yazılı olması esas. Halaka denilen dini yasalara ilişkin fetvaların radyoda yayımlanmasının bile aşırı dinci Yahudilerin şoke olmasına yettiği belirtilen haberde, “Alo Fetva” uygulamasına karşı tutumun da aynı çevrelerce tepkiyle karşılandığına dikkat çekildi. Bu kesimdekilere göre, kısa cep mesajları, dini konular bir tarafa, “dünyevi” iletişim için bile uygun değil. Ancak bazı Ortodoks (aşırı tutucu) hahamlar bile birkaç yıldır, cemaatin “acil fetva” istemlerine cevap verebilmek için cep telefonlarından yararlanıyor. Haham Aviner de bunların öncülerden biri. Cep telefonunun numarası gizli değil. “Bir hahamın görevi, cemaati için her zaman erişilebilir olmaktır” diyen Aviner’e gelen mesajların sayısı, İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a karşı giriştiği savaş sırasında olağanüstü arttı. “Birinde bir Lübnanlı’nın terk edilmiş evinden arayan bir asker, telefonunun pilini şarj etmek için evin elektriğini kullanmasının uygun olup olmadığını sordu” diyen Haham Aviner, askere “izin verdiğini” belirtti, ancak askerin ertesi gün tekrar arayarak, “Ne olur ne olmaz... Masaya 10 şekel bıraktım” dediğini aktardı.
|