Bu arada, iktidar partisinin, iktidarını bir süredir yitirmiş olduğunu da gözden kaçırmamalıyız. İki hafta önce cumhurbaşkanı seçebilecek konumda olan AK Parti, şimdi hiçbir dediği ve istediğini uygulatamaz durumda.
“Muhtıra”ya karşı sağlam durdu görüntüsü, iktidar güvencesi olmadı. O gün bugündür hiçbir kararını uygulatamadığı bir yana, hiçbirinin ardında sağlam biçimde de durmuyor. 25 yaşa seçilme hakkından başlayın, cumhurbaşkanlığını halka seçtirme konusuna kadar uzanın. Neredeyiz? AK Parti nerede duruyor? Net mi? Değil.
AK Parti de adım adım “vesayet rejimi” içine sıkışmaya, sıkıştırılmaya başladı.
Herhangi bir siyasi organizmada can bulamayacak birkaç köşe yazısı ile “vesayet rejimi”nin üstesinden gelinir, “demokrasi kökleşir” sanma yanılgısına; yazarların da okurların da düşmemesinde yarar var.
Sürece yayılan darbe dönemlerinden çıkış da uzun sürüyor. Ve nasıl, ne şekilde, ne yönde ilerleyeceği şimdiden kestirilemeyecek uzun süreler gerektiriyor...
Referans, 9.5.2007
|