Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Ekmeğe yeni zam sinyali

Ekmek zammına ilişkin eleştirilerin odağı haline gelen fırıncılar, un fiyatları yükseldiği sürece, “Fiyat arttırmaktan ya da fırın kapatmaktan” başka çarelerinin olmadığını savundu.

Gaziantep Fırıncılar Odası Başkanı Mehmet Oğuz, ekmek fiyatlarına 8 aylık bir aradan sonra zam yapmak zorunda kaldıklarını, zammın özellikle orta ve alt gelir grubundaki ailelerin yaşadığı geçim sıkıntısını daha da artıracağını bildiklerini söyledi. Zam kararıyla 30 YKr’den sattıkları 150 gramlık francalanın fiyatını 35 YKr’ye yükselttiklerini belirten Mehmet Sevim, şöyle konuştu: ‘’Un ve diğer girdi fiyatları artmaya devam ederse, istemiyoruz ama bizim de ekmek fiyatlarına zam yapmamız kaçınılmaz olur. Halka izah edemeyeceğimiz, hesabını veremeyeceğimiz bir zammı asla tercih etmeyiz, edemeyiz. Son zammı da girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle mecburen yaptık.’’

“GIDA GÜVENLİĞİNDEN MAHRUM KALIYORUZ”

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Faruk Demir de şunları kaydetti; ‘’Türkiye, özellikle dar gelirlileri üzen ekmek zamlarının önüne geçmek için mühendislik hizmetlerine önem vererek buğday üretimini artırmak zorunda. Öncelikli çiftçiyi buğday ekmekten alıkoyan etkenler ortadan kaldırılmalı. Bu etkenlerin başında çiftçinin buğday ekerek bir kazanç elde edememesi geliyor. Kuraklık ve diğer nedenlerle çiftçi tarlasından beklediğinin çok altında bir miktarda ürün alabiliyor. Ürününü erken elinden çıkarmak zorunda olduğundan önerilen düşük fiyata razı oluyor. Kazanç elde edemeyince de buğday etmekten vazgeçiyor, Türkiye adım adım buğdaya ilişkin gıda güvenliğinden mahrum kalıyor.”

ÇİFTÇİNİN 6 KİLO BUĞDAYINA 1 KİLO EKMEK

Gaziantep Ziraat Odası Başkanı Zihni Kepkep de açıklamasında, Türkiye’de ezelden beri buğdayın çiftçinin elinden çıkış fiyatı ile ekmek fiyatı arasında derin uçurum yaşandığını vurguladı. Bir çiftçinin 6 kilo buğdayına karşılık elde ettiği hasılatla bir kilo ekmek alabildiğine dikkati çeken Zihni Kepkep, ‘’Vatandaşın ekmek zamlarından dolayı yaşadığı mağduriyetin temelinde çiftçinin buğday yetiştiriciliğinden kaçışı var. Bu konuda çiftçiler en fazla mağdur olan kesim. İki kere mağdur oluyorlar, ürettikleri buğdayı satarken de mağdurlar, ihtiyaçları olan ekmeği satın alırken de mağdurlar. Türkiye sahip olduğu tarım potansiyeli ile isterse ekmeğini güvenceye alır, vatandaşına çok ucuza ekmek yedirebilir. Kuraklık ve çiftçilerin buğday üreticiliği konusunda yaşadığı isteksizlik nedeniyle halkımızın gelecekte sık sık ekmek zamlarıyla karşı karşıya kalması kaçınılmaz.’’

/ GAZİANTEP

12.04.2008


 

Dünyada buğday ekimi artarken bizde azaldı

Konya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kara, ciftçinin ekonomik zayıflığı, borç içinde olması, DGD desteklerini zamanında alamaması, kuraklık endişesi ve alternatif bitkilere yönelmesinin daralmaya yol açacağını ifade etti.

Kara, mevcut tarımsal yağışların çok iyi gittiğini, geçen yıla göre rekoltenin yüksek olacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Karaman Ziraat Odası Başkanı Ercüment Yılmaz ise henüz rakamların kesinleşmediğini, ancak Karaman’da da buğday ekiliş alanlarının daraldığını bildirdi. Bunda en önemli etkenin girdi fiyatlarındaki yükselme ve kuraklık endişesi olduğunu dile getiren Yılmaz, çiftçinin girdi maliyetlerini düşürmek için gübreyi tarlasına az atması sebebiyle verimin azalacağını belirtti.

Bu yıl fiyatı aşırı yükselen buğdayın dünya ekim alanlarının yüzde 2,6 oranında artması beklenirken, hububat ambarı Konya’da ekim alanı 200 bin dekarın üzerinde daraldı. Konya Ticaret Borsası ve Konya Tarım İl Müdürlüğünden aldığı bilgiye göre, kuraklık gerekçesiyle bu yıl fiyatı hızla tırmanan buğdayın tonu, dünya piyasalarında 900 dolara kadar çıktı. Stratejik ürün olan buğdaydaki bu yükseliş, dünya çiftçisinin dikkatinden kaçmadı. Çiftçinin hububata yönelmesine paralel olarak dünya buğday ekim alanlarının 2008’de yüzde 2,6 artarak 5,7 milyon hektara ulaşması bekleniyor. Dünyada ekim alanları artarken, kuraklık sebebiyle Konyalı çiftçi buğday ekiminden uzaklaştı. Tarım İl Müdürlüğünün 2008 yılı ekiliş tahminlerine göre, durum buğday ekiliş alanı geçen yıla göre 26 bin dekar azaldı. Diğer buğday ekiliş alanları ise yaklaşık 185 bin dekar (yüzde 3’lük azalma) daraldı. Konya Ovası’nda buğday ekiliş alanı toplamda 211 bin dekar azalma gösterdi.

/ KONYA

12.04.2008


 

"Türk çiftçisi yok olmaya mahkum edilmiştir"

Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, girdi fiyatlarının artmasıyla çiftçileri zor günlerin beklediğini belirterek, ‘’Türk çiftçisi yok olmaya mahkûm edilmiştir’’ dedi.

Yorulmaz, başta gübre olmak üzere tarım girdilerinin arttığını ve bu şartlarda çiftçilerin üretim yapamaz hâlâ geleceğini savundu. Türkiye’de uygulanan yanlış tarım politikalarıyla çiftçinin ‘’batırılmak’’ istendiğini iddia eden Yorulmaz, ‘’Türk çiftçisi yok olmaya mahkûm edilmiştir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının feryadımızı duymasını istiyoruz. Çiftçi biterse ülke tarımsal ürünlerde dışa bağımlı hâle gelir. Bundan ülke olarak hepimiz zarar görürüz. Tarımdaki destekler zamanında ödenmediği gibi, azaltılmaya çalışılıyor’’ dedi.

Tarım ürünleri, insanların beslenmesinin yanı sıra yakıt üretiminde de kullanılmaya başlandığını belirten Yorulmaz; “ Bu sebeble bazı ürünlerin fiyatı artacak. Ülke olarak tarım politikalarımızı iyi belirlemeliyiz’’ diye konuştu.

/ EDİRNE

12.04.2008


 

Pirinç, dünyada yüzde 68, bizde yüzde 130 arttı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre dünya piyasalarında son 1 yılda yüzde 68 oranında artan kaliteli pirincin fiyatı, Türkiye’de ise son üç ayda yüzde 130’a varan oranlarda artış gösterdi.

Yoksul yiyeceği olarak görülen bulgur fiyatı da Türkiye’de kuraklık gerekçe gösterilerek son 1 yılda yüzde 155 oranında arttı. Konya’da marketler, son haftalarda bulgur satışlarının önemli ölçüde artış gösterdiğini, pirinç satışında azalma görüldüğünü bildirdi.

/ KARAMAN

12.04.2008


 

Aidat ücretleri, kredi kartını iptal ettiriyor

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, yıllık aidat ödemek istemeyen banka müşterilerinin 3’te birinin, kredi kartlarını iptal ettirmek için başvuruda bulunduğunu söyledi.

Nazım Kaya, Türkiye’de 9 milyon kart kullanıcısında, 40 milyona yakın kredi kartı bulunduğunu hatırlattı. Bankaların kredi kartı ücreti adı altında, ‘yasa ve hukuk tanımaz uygulamalarının devam ettiğini’ savunan Kaya, bu sebepten dolayı kartlarını iptal ettirmek isteyen tüketicilere de şubelerde zorluk çıkartıldığını bildirdi. Kaya, tüketicinin istemesi durumunda kredi kartı aldığı şubeye gidip kartını iptal ettirebileceğini ve bankanın da herhangi bir gerekçe sunmadan bu talebi anında yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Tüketicilerden, kart alırken veya iptal ettirirken, bankaların ikna ve pazarlama taktiklerine kanmamalarını isteyen Kaya, ‘’Bankanın tekliflerine hazırlıklı ve dayatmalarına kapalı olunmalı’’ diye konuştu.

/ ADANA

12.04.2008


 

Hızlandırılmış KDV iade sistemi başlıyor

İade hakkı doğuran işlemlerde, belirlenen şartları yerine getiren mükelleflerin ‘KDV iade talepleri’ hızlandırılacak.

Maliye Bakanlığının Hızlandırılmış KDV İade Sistemi (HİS) esaslarını düzenleyen KDV Genel Tebliği, Resmî Gazetede yayınlandı. İade hakkı doğuran işlemlere ait KDV alacaklarının iadesinin ‘genel esaslar’ ve ‘özel esaslar’ olmak üzere iki ayrı usul çerçevesinde yerine getirildiği ifade edilen tebliğe göre, belirtilen şartları sağlayan mükelleflerin KDV iade talepleri, HİS uygulaması çerçevesinde yapılacak. Tebliğ uyarınca, HİS uygulaması kapsamına girecek mükelleflere bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık tarafından HİS sertifikası verilecek. HİS sertifikası sahibi mükelleflerin nakden ve/veya mahsuben iade talepleri tutarına bakılmaksızın, teminat, inceleme raporu veya YMM tasdik raporu aranılmadan yerine getirilecek. İade talebi bir dilekçe ile yapılacak.

12.04.2008


 

Yıpranma payı mevcut çalışanlar için sürecek

Bazı iş kollarında kamuoyunda yıpranma payı olarak bilinen fiilî hizmet zammını kaldıran hükümet, bu konuda yeni bir düzenlemeye gidecek.

Bir süredir sendikalarla görüşen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, gelinen son noktayı Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında açıkladı. Çelik, “Mevcut çalışanlarda fiili hizmet zammının devam etmesi için çalışıyoruz. Genel Kurul süreci bitene kadar bu çalışma devam edecek. Gazetecileri ayırıp bir düzenleme yapamayız. Bu doğru olmaz. O zaman diğer kesimlerin yüzüne nasıl bakarız. Kapsamdan çıkan tüm iş kolları için düzenleme yapılacak” dedi. Bakan Çelik’in anlattığı düzenleme ile fiilî hizmet zammı kaldırılan iş kollarında mevcut çalışanlar bu haktan yararlanmaya devam edecek. Önümüzdeki hafta son bölümleri görüşülecek olan tasarının geçici maddelerinde verilecek önerge ile yıpranma payı yeniden düzenlenecek. Verilen önerge ile sosyal taraflarla anlaşılan mevcut çalışanlarda 10 yıl doluncaya kadar aylık bağlama oranının yüzde 3’e çıkarılması konusuna süre sınırı getirildi. Buna göre, 30 Nisan 2008 tarihinden önce işe girenlerin 10 yılı dolduruncaya kadar aylık bağlama oranı yüzde 3 olacak.

/ ANKARA

12.04.2008


 

Ateş: Ekonomide aşağı doğru bir gidiş var

Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, “Öyle tahmin ediyorum ki ekonomide hâlâ aşağı doğru bir gidiş var ve orada da epeyce bir gideceğiz” dedi.

Ikon Events ve Akın Nalça Modular Spaces tarafından düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını cevaplayan Ateş, dünyadaki ekonomik dalgalanmalar konusunda “Öyle tahmin ediyorum ki ekonomide hâlâ aşağı doğru bir gidiş var ve orada da epeyce bir gideceğiz. Yani 1996 ve 2000 krizlerinde olduğu gibi aşağı vurup yükselen bir V şeklinde değil de dibe vurduktan sonra bir süre oralarda yol alacak L şeklinde olacak gibi görünüyor” dedi. Ateş, Türk ekonomisinin bundan etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu, ancak Türkiye’nin bu sürece tutsat piyasasının emekleme aşamasında olduğu bir aşamada yakalandığını belirtirken, “Dünyada da bu regülasyonlar yeniden gözden geçiyor. Dolayısıyla Türkiye bu tür bir sorunla karşılaşmadan tedbirini alma şansına sahip olacak’’ dedi. Enflasyonun bu sene için hedeflenen yüzde 4’ler seviyesine düşürülmesinin çok mümkün görülmediğini ve seneyi yüzde 8-9 bandında bitireceğini düşündüğünü aktaran Ateş, “Bunun yanı sıra büyüme hedefi de iddialı bu yıl için. Dünya küçülürken biz programda yazılan yüzde 5,5’te büyüyemeyeceğiz gibi duruyor. Yüzde 3-4 arası bir büyüme bence yine başarıdır” şeklinde konuştu.

/ İSTANBUL

12.04.2008


 

İki aylık cari açık 7 milyar 673 milyon dolar

Merkez Bankası, önceki gün açıkladığı Şubat ayı ödemeler dengesi istatistiklerinde “sigorta hizmetleri” kaleminin teknik bir hata sebebiyle cari işlemler dengesine yansımadığını fark ederek düzeltmeye gitti.

Düzeltilen verilere göre Şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21 artışla 3 milyar 760 milyon, Ocak-Şubat döneminde ise yüzde 24.8 artışla 7 milyar 746 milyon dolar oldu. Şubat sonu itibariyle son bir yıldaki cari açık, 38 milyar 975 milyon dolara olarak gerçekleşti. Banka’nın dünkü açıklamasında cari işlemler açığı geçen Şubat ayında yılın aynı ayına göre yüzde 18.7 artarak 3 milyar 687 milyon, Ocak-Şubat döneminde de yüzde 23.7 artışla 7 milyar 673 milyon dolara ulaştığı, Şubat sonu itibariyle son bir yılda ise 38 milyar 902 milyon dolar olduğu bildirilmişti.

/ ANKARA

12.04.2008


 

Nüfus arttı, vergiler azaldı

Türkiye, hızlı nüfus artışının yanı sıra son yıllarda yüksek büyüme rakamları elde ederken, vergi mükellefleri sayısında ise tam tersi bir gerileme yaşandı.

Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre, 2003 yılı Şubat ayında 1 milyon 724 bin 754 olan gelir vergisi mükellef sayısı, bu yılın aynı ayında 1 milyon 720 bin 289 olarak belirlendi. Esnaf ve sanatkârların oluşturduğu basit usulde vergiye tabi mükellef sayısı da, aynı dönemde 809 bin 174’den 759 bin 558’e düştü. Son 5 yıllık dönemde en fazla mükellef erozyonu, Katma Değer Vergisinde ortaya çıktı. 5 yıl önce 2 milyon 894 bin 190 olan KDV ödeyenlerin sayısı, 5 yıl sonra 2 milyon 273 bin 207’ye geriledi. Söz konusu süreçte sadece kurumlar vergisi mükellefleri ile gayrimenkul sermaye iradı için gelir vergisi ödeyenlerin sayısında artış görüldü. Kurumlar vergisi mükellefleri, 589 bin 992’den 638 bin 695’e, kira geliri elde edip de, vergi verenlerin sayısı da 475 bin 811’den 697 bin 665’e yükseldi. Son 5 yılda toplam mükellef sayısında 404 bin 507 adet azalma meydana geldi. 5 yıl önce 6 milyon 493 bin 921 olan gelir, KDV, kurumlar, gayri menkul sermaye iradı ve basit usule tabi mükellef sayısı, 5 yıl sonra 6 milyon 89 bin 414’e geriledi. Buna karşılık bu dönemde Türkiye nüfusu 66,8 milyondan 70,6 milyona çıktı. Türk ekonomisi 2003 yılında bu yana yüksek oranlarda büyürken bu büyüme vergi ödeyenlere yansımadığı gibi tam tersine bu süreçte vergi verenler azaldı. Maliye Bakanlığı yet-kilileri, mükellef sayısının azalmasında; kayıt dışı ekonominin yüksek oranlarda seyretmesi ve vergiye tabi gelir elde eden kişi ve kuruluşların vergi vermekten kaçınmasının etkili olduğunu belirtiyor.

/ ANKARA

12.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri