"Gerçekten" haber verir 15 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Sarkozy’yi Erdoğan ve Beşşar kurtardı

Gündemimiz Ergenekon. Bu ortamda Nikolas Sarkozy’nin “Akdeniz Birliği” -veya yeni adıyla “Barcelona Süreci: Akdeniz için Birlik”- projesinin ilgi çekmesi zor. Fakat konu kısa bir süre öncesine kadar gündemimizde önemli bir yer tutuyordu. Paris’te dün yapılan ve Başbakan Erdoğan dahil 42 devlet veya hükümet başkanının katıldığı zirveyi bu yüzden göz ardı etmek mümkün değil.

Fransa’nın “Akdeniz Birliği” fikriyle Ankara’yı AB’den uzaklaştırıp farklı bir birliğe yönlendirmek istediğini birçok Avrupa ülkesi de zamanında gördü. Paris’in aynı zamanda Akdeniz’deki dengeleri bu yoldan kendi lehine çevirmeye çalışması ise AB’yi kızdırdı.

ALMANYA’NIN BASKISI SULANDIRDI

Bu nedenle, Sarkozy’nin tasarladığı proje, özellikle Almanya’nın baskısıyla, sulandırıldı. Belirttiğimiz gibi, iddialı olan ilk adı bile değiştirildi. Fakat, girişimi tasarladığı şekliyle tutmasa bile, Sarkozy’nin yine de zevahiri kurtarması gerekiyordu.

Bu yüzden sulandırılmış projeye de sahip çıktı. AB de “lütuf” olarak, projeyi başlatacak zirvenin Paris’te yapılmasını kabul etti. Türkiye dahil birçok Akdeniz ülkesi de sonunda katılmaya karar verdi.

Fakat projeyi “Club Med” diye karikatürleştiren Avrupa basınına ve buna “yeni-müstemlekecilik” veya “İsrail’i Araplarla aynı odaya zorlama” girişimi olarak bakan Arap basınına göre, “Akdeniz için birliğin” nasıl sağlanacağı hâlâ belirsiz.

SARKOZY’NİN SUYA DÜŞEN PLANI

Öyle anlaşılıyor ki, başta Cezayir Devlet Başkanı Abdelaziz Buteflika olmak üzere, birçok lider meydanı başkalarına bırakmamak için zirveye katıldı. Yoksa son ana kadar ayak sürmezlerdi. Sonuçta projeye, bu sulandırılmış haliyle bile, inançla sahip çıkan pek yok. Çünkü amaçlananın ne olduğu hâlâ belli değil.

Kendisini bölgesel izolasyondan kurtaracak her türlü Batı kaynaklı girişimi destekleyen İsrail bu projeyi şevkle destekleyen tek ülke sayılabilir. Ancak bu bile Arapları şüphelendirmeye yetiyor.

Sarkozy’nin, Türkiye sayesinde başlayan Suriye-İsrail görüşmelerini kullanarak Paris’te bir “Beşar Esad-Ehud Olmert zirvesi” düzenleyip Fransa için büyük bir diplomatik başarı sağlama çabası da bu ortamda, haliyle, suya düştü.

3 DAVET MEKTUBU, 3 ÖZEL ELÇİ

Buna rağmen Sarkozy yine de zevahiri bir ölçüde kurtardı. Üstelik de Türkiye ve Suriye sayesinde. Fransız diplomatlar çok iyi biliyorlar ki, Türkiye katılmasaydı “zirvenin büyüsü” bozulacaktı. Çünkü, Türkiye olmadan Akdeniz için birlik olamaz.

Bunun için, Dışişleri Bakanı Babacan’ın açıkladığı gibi, Fransa Türkiye’ye üç davet mektubu, üç de özel elçi gönderdi. Sarkozy de sonunda Erdoğan’ı bizzat aramak zorunda kaldı. Türkiye de böylece katılmaya karar verdi.

TÜRKİYE’NİN ŞANSI DAHA YÜKSEK

Beşar’a gelince, İsrail Başbakanı Olmert’le görüşmeyi reddetse de, Lübnan’la diplomatik ilişki kurmayı kabul etti. Böylece Sarkozy’ye küçük de olsa bir hediye verdi ve dünya basınının zirveyi iyice karikatürleştirmesini engelledi.

Tüm bu söylenenlerden, “Akdeniz için birlik” fikrinin boş olduğu anlamı çıkmamalı. Bölgenin devasa sorunları var. Bu yüzden işbirliği hayati öneme sahip. Ancak bunu bölgede heyecandan çok şüphe yaratan Fransa’nın sağlayabileceği kuşkulu. Fransızlar hoşlanmasalar da, bölgede siyasi profili giderek yükselen Türkiye’nin bu konuda başarılı olma şansı ise çok daha yüksek.

Milliyet, 14.7.2008

Semih İdiz

15.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  Bu noktaya nasıl geldik?

  Savcı, Ergenekon’u Kenan Evren’e sormalı asıl!

  Resim daha da belirginleşti

  Sarkozy’yi Erdoğan ve Beşşar kurtardı

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır | Site yöneticisi | Editör