Yönetim biçimi: Federal Cumhuriyet. İdarî bölümler: 50 eyalet ve 1 bölge. Başşehri: Washington. Resmî dili: İngilizce. Dini: Hıristiyanlık.
Amerika Birleşik Devletleri, 4 Temmuz 1776’da kuruldu. 1787’de ilk anayasası hazırlandı ve George Washington ilk cumhurbaşkanı seçildi. 1790’da ilk sayım yapıldığında bu genç devletin nüfusu 4 milyondan az olup, çoğu doğu kıyısında yaşıyordu. Bugün 300 milyondan fazla nüfusu var (2008). Okul ve üniversitelere kayıtlı öğrencilerin sayısı 60 milyon kadar. 4 bin üniversite var ve bunun 85’i bayan üniversitesidir.
ABD ve din: Kendi ibadethanesini ve dinini seçme ve kendi vicdanına göre ibadet hürriyeti her Amerikalının hakkıdır. Birleşik Devletler Anayasası’nda yapılan ilk değişiklik şöyledir: “Kongre, belirli bir dinin mecburî olması için veya ibadet hürriyetini yasaklayan bir yasa yapamaz.” Her eyaletteki Amerikalılar aynı ibadet hürriyetine sahiptir. Bütün ülkede 219 mezhebe bağlı 331.000 yerel kilise ve grubu vardır. Dünyadaki bütün bâtıl inançların merkezi bu ülkedir. İslâm, Budist, Rus Ortodoks ve Yunan Ortodoks dahil, yeryüzündeki belli başlı dinlerin tamamı Birleşik Amerika’da temsil edilmektedir.
Dünya haberleri arasında takip ettiğimiz son gündem maddelerinden birisi Türkiye’deki karakol baskını ve şehitlerimizin dışında, ABD’nin maddî krizi olmuştur. ABD’nin dakikada 1 milyon dolar artan millî borcu 9.13 trilyon dolara ulaştı, yani 10 trilyon YTL. Bunun ulusal güvenlik sorunu olduğunu belirten uzmanlar Çin’in ABD tahvili almaktan vazgeçmesini felâket senaryosu olarak yorumluyor. Bu yıl ABD’nin millî borcunun dakikada 1 milyon dolar artmasını kaygı verici olarak nitelendirirken, uzmanlar bu miktarın her Amerikalı için ortalama 30 bin dolar borç alması anlamına geldiğine dikkat çekti. Özetle; ABD’nin toplam borcu 10 trilyon dolar. Ekonomik krizin muhtemel sonuçları, her 10 Amerikalı’dan 8’ini korkutuyor. Her 10 kişiden 8’i, ülkenin yüksek borçluluğunun, çocuklarının ve torunlarının sırtına yük oluşturacağını düşünüyor.1
Bütün bu maddî sıkıntıların dışında ABD’nin sosyal hayatı da tahrip olmaktadır. 2008 itibariyle ABD’de 150 milyon ruhsatlı silâh, 10 milyon ruhsatlı tabanca taşıyan kesim meydana gelirken, 20 milyon uyuşturucu bağımlısı insan ve AIDS mikrobunu taşıyanların çoğalması ve 50 milyon işsiz kişi ve her 15 dakikada öldürülen insanlar topluluğu... ABD nüfusunun ekseriyeti akşam karanlığında ve geceleri sokağa çıkmaya korkmaktadır... Bu itibarla, Amerika’nın münevver halkı ve akl-ı selim sahipleri var gücüyle kurtuluşu arıyor.
Çağımızın büyük İslâm mütefekkiri Hz. Bediüzzaman yıllar önce bir Kadir Gecesinde Rabbine ilticâda kalbine gelen bir ihtarda bugüne bakarak diyor ki: “..Amerika’nın Din-i Hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi, rûy-i zeminin geniş kıt'aları ve büyük hükûmetleri, Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân’ı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklardır. Hakikat noktasında, katiyen Kur’ân’ın misli yoktur ve olamaz; ve hiçbir şey bu mu’cize-i ekberin yerini tutamaz.”2
Gördüğümüz kadarıyla, ABD’de İslâmî ve Kur’ânî açıdan her yeni yıl bir evvelkinden daha muhteşem olacaktır. Bunlar birbirini takip edecektir. İşaretler ve gelişmeler onu göstermekte ve tefsir etmektedir. “Hakikatı anladıktan sonra bütün ruhu canıyla sarılmanın” yolunu aramaktadır. Yani bakarak değil, her cihetle muhâkemesini yaparak. 2008 itibarıyla 24 milyon Müslüman, 3 bin cami ve 400 İslâm okulu bir mânâ ifade etmektedir kanaatindeyim. Bu ışık bize de, ABD’nin münevver halkına da yetecektir ve hakkı, hakikati bulacaklardır. Ayrı bir mânâda deriz ki; bizler “doğru İslâmı yaşayacağız, onlar da doğru İslâmı bulacaklardır” İnşaallah...
Dipnotlar:
1- Dünya Basını, Ekim-2008; 2- Sözler, 13. Söz, B. S. Nursî
10.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|