"Gerçekten" haber verir 15 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Basından Seçmeler

AK Parti, Avrupa Birliğinin neresinde?

Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi’nin Türkiye’ye yönelik raporu, içinde bulunduğumuz temel durumu çok net bir şekilde tasvir ediyor.

Kopenhag Kriterleri diye adlandırılan ‘temel özgürlükler ve demokratikleşme’ konusunda Türkiye’de son dönemde hiçbir ilerleme olmadığı gibi, bir gerilemeden bile söz edilebilir.

AB Dışişleri Bakanları’nın belirlediği temel sorunlar şöyle özetleniyor: Yargı reformu, yolsuzlukla mücadele, kişi hakları, işkence ve kötü muamele, ifade özgürlüğü, din özgürlüğü, mülkiyet hakkına saygı, azınlıklara saygı, sendikal haklar, sivillerin ordu üzerindeki denetimi.

İşin doğrusu bu sıralanan sorunlar Türkiye’nin neredeyse Tanzimat’tan günümüze kadar gelen, devlet yönetiminin bir türlü çözmek istemediği sorunlar. Hiçbir dönemde bu alanlarda köklü bir değişim yaşanması mümkün olmamıştı. Batılılar da bu alanlar

için pek umutlu değillerdi.

AK Parti, ilk iktidar yıllarında beklenenin üzerinde bir ataklıkla Avrupalıların beklentilerini de aştı ve ciddi hamleler yaptı. Seçmen kitlesinin desteğini alan bu hamleler AB ülkelerini de ‘üyelik müza-kereleri’ için ikna etti. Bu rüzgâr AKP’yi ikinci kez iktidar ettiği gibi, Batı’daki prestijini de artırdı.

***

Ancak her hamle ile birlikte devlet bürokrasi’nin direnişi de sertleşti.

22 Temmuz seçimlerinden önce yapılan ‘Cumhuriyet mitingleri’, Cumhurbaşkanı seçimi için TBMM’nin 367 üyeyle açılmasının Anayasa Mahkemesi tarafından da-yatılması, Genelkurmay Başkanlığı’nın 27 Nisan muhtırası, bu direnişin örnekleriydi.

22 Temmuz seçimlerinden sonra da bu direniş AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla sürdü. Bunu türban/başörtüsü konusundaki Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali izledi.

Statüko direniyordu. AK Parti frene bastı. Önce Kürt sorunu konusunda geleneksel devlet siyasetine yakın bir söylem tutturdu. Kürt sorunu yeniden eski bakış açısıyla bir ‘terör sorunu’na indirgendi. Bilinen devletçi söylemle bir ölçüde yakınlaşan AKP bu alanı

terk etti. Sorunun çözümünü DTP ile bölgede rekabete indirgedi.

Uzunca bir süredir AKP, demokratikleşme alanında kayda değer bir adım atmıyor, atmaya istekli görünmü-yor. Tabii bu durum Avrupa Birliği tarafından da net bir şekilde saptanıyor. AB’nin sorunları zaten başından aşkın. Türkiye’nin isteksiz olduğu koşullarda AB içindeki isteksizlik de kaçınılmaz olarak artıyor.

Bu arada bizim siyasetçilerdeki geleneksel ‘stratejik önem’den yola çıkan çalım satma hastalığı nüksetmiş durumda. Yurtdışındaki toplantılarda Avrupalılara ‘Türkiye’nin stratejik önemi’ne ilişkin nutuk atmaktan pek hoşlanıyorlar.

Sanki Avrupalılar Türkiye’nin nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmiyor.

***

Avrupa, Türkiye ile zaten ‘iyi komşuluk’ ilişkisini sürdürüyor. Siz üye olmak istemezseniz, o zaman onlar da sizi ‘iyi komşu’ olarak kabul ederler olur biter. Zaten, Türkiye, AB’ye üyelik süreci sona erse de AB ile devam etmekte olan bir çok kurumsal ilişkiye sahip. Yani Türkiye ile AB’nin birbirlerinden tamamen kopmaları zaten mümkün değil.

Ama Türkiye, AB sayesinde hız verdiği reformcu çizgisinden vazgeçer ve ‘bu ülkede bazı şeyler değişmez’ anlayışına teslim olursa, o zaman Türkiye kendi içindeki demokratikleşme sürecini sekteye uğratır.

Türkiye, dünyada oluşan yeni sistemin kenarında durmaya, dünyanın gerçekliğine aykırı eski tip devlet yapısıyla diğer ülkeleri geriden takip etmeye başlar.

Baas rejimlerinin yönettiği ülkelere benzer bir sistem içinde, hem dünyadaki etkisi azalır hem de kendi içindeki özgürlük ve yaşam standartları iyice kötüleşir.

Bugünkü statükodan yararlanan kesimler böyle olsun istiyorlar. AK Parti ise karşısındaki direnişin büyüklüğünü görünce, ‘araziye uyma’yı tercih ediyor.

Halk, şimdiye kadarki değişimi canı gönülden destekledi. Türkiye’nin ekonomik büyüme ihtiyaçları, demokratikleşme ihtiyacı, değişimi zorunlu hale geti-riyor.

AB ile ilişkiler bütün bu yenileşme ve değişim projesi açısından hayati önemde. Avrupa’nın ne yapmak istediğinden çok Türkiye’nin ne yapmak istediği tayin edici.

AK Parti AB üyeliğinden vaz mı geçiyor?

Böyle bir vazgeçiş ona ne kazandırır ki!

Radikal, 14.12.2008

Oral Çalışlar

15.12.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır