30 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Haberler

 

YÜZ SENEDEN BERİ GÜNCELLİĞİNİ KORUYOR

Cumhurbaşkanı, Yaşar Kemal’in Güneydoğu-terör-Kürt sorunuyla ilgili beyanlarını ilgi ve dikkatle okuduğunu, söylediklerinin çözüme katkı sağlayacağını söyledi. Çözüm için dile getirilen başka görüş ve önerileri de takip ettiğini söyleyen Gül, hem sorunun sebep ve kaynakları, hem de çözüm yolları için Bediüzzaman’ın yüz yıl önce ortaya koyduğu ve hâlâ geçerliliğini koruyan görüş ve teklifleri de “ilgi ve dikkatle” okudu mu?

MÜNÂZARAT’TAKİ TESBİTLER HÂLÂ GEÇERLİ

Said Nursî’nin özellikle Münâzarat isimli kitabı, bu meselede çok isabetli ve orijinal görüş ve tesbitler ihtiva eden bir “reçete” niteliğini haiz. Dindar halkın kolayca anlayıp benimseyebileceği mantıklı izahların dinî referanslarla güçlendirilerek takdimi, esere ayrı bir kuvvet veriyor. Yüz yıl önce kaleme alınan bu eserdeki izahlardan şimdiki nesillerin de öğrenip istifade edeceği çok şey var.

Güneydoğu-terör-Kürt sorununun çözümünde inisiyatifin bizde olması gerektiğini ifade eden Gül, Yaşar Kemal’in konuyla ilgili olarak Radikal’de yayınlanan beyanlarını da ilgi ve dikkatle okuduğunu, söylediklerinin çözüme katkı sağlayacağını söylemiş.

Hatırlanacağı gibi, Köşkte düzenlenen törenle Yaşar Kemal’e devlet adına ödül de vermişti.

1993’ün son günlerinde, bir süre önce vefat eden eski DEP’li Orhan Doğan’ın daveti üzerine Lâtif Salihoğlu ile birlikte katıldığımız toplantıda ünlü romancı ile de tanışmış ve dillere destan “küfürbaz” üslûbu ile verdiği “barış, sevgi, kardeşlik” mesajlarını kendi ağzından dinlemiştik.

(O toplantıdan iki ay sonra Ankara’da DEP’lileri hedef alan DGM darbesi ve Meclis önündeki o unutulmaz “gözaltı skandalı” gerçekleşti...)

Yaşar Kemal’in edebiyatçı kimliği ile yıllardır dile getirdiği görüşler, en azından ona itibar eden kesimleri barışçı bir çözüme yaklaştırır mı?

Ve bu yoldan çözüme bir katkı sağlar mı?

Bilemiyoruz. Temennîmiz öyle olması.

Ama Yaşar Kemal’in dünya görüşünde ve söylemlerinde, kalıcı bir barış ve huzur ikliminin en temel şartlarından biri olan din unsuruna yer verilmiyor olması son derece önemli bir eksiklik.

Başından beri çok yakın durduğu DEP’lilerin duruşunun paralel çizgide olması da hem kendileri açısından, hem de sorunun çözümüne pozitif bir katkı sağlama şanslarını azaltması cihetiyle çok ciddî bir handikap olmaya devam ediyor.

Bu noktada, çözüm için dile getirilen başka görüş ve önerileri de takip ettiğini söyleyen Gül, acaba hem sorunun sebep ve kaynakları, hem de çözüm yolları için Bediüzzaman’ın yüz sene önce ortaya koyduğu ve hâlâ geçerliliğini koruyan görüş ve teklifleri de “ilgi ve dikkatle” okudu mu?

Said Nursî’nin özellikle Münâzarât isimli kitabı, bu meselede çok isabetli ve orijinal görüş ve tesbitler ihtiva eden bir “reçete” niteliğini haiz.

Münâzarât'taki mesajlar hâlâ geçerli

Dindar halkın kolayca anlayıp benimseyebileceği mantıklı izahların dinî referanslarla güçlendirilerek takdimi, esere ayrı bir kuvvet veriyor.

Üstadın, İstanbul’da 2. Meşrûtiyetin ilânından sonra gittiği şarkta aşiret mensuplarıyla yaptığı sualli-cevaplı sohbetlerin muhatabı sadece o zamanki dinleyicileri değil. Şimdiki nesillerin de bu izahlardan öğrenip istifade edeceği çok şey var.

Oradaki izahlardan çıkarılabilecek önemli ve hayatî mesajlardan birkaçını sıralayacak olursak:

* Aklınızı iyi kullanın. Gelen bilgi ve haberleri mutlaka tahkik sürecinden geçirin. Dolduruşa gelmeyin. Provokasyon tuzaklarına düşmeyin.

* Hürriyet, imanın bir hassası, özelliği, parçasıdır. Hürriyeti doğru anlayın ve ona sahip çıkın. Allah’tan başkasına kul olmayın ve Allah’ın yarattığı hiçbir şeye zulmetmeyin. İstibdat, baskı ve tahakküme yeltenen kim olursa olsun—devlet, şeyh veya ağa—itiraz edin, boyun eğmeyin.

* Hukukunuzu bilin, hakkınıza sahip çıkın.

* Her meseleyi istişare ile çözüme bağlayın.

* Herşeyi devletten beklemeyin. Özellikle demokrasi ve hürriyetin sağlam bir kültür ve ahlâk altyapısı üzerinde kökleşmesi için size de görev ve sorumluluklar düşüyor; onları yerine getirin.

* İdarecileriniz, hizmetkârınızdır. Onlara bu anlayışla muhatap olun, gereğinde hesap sorun.

* Cehalete savaş açın; kendinizi bilgiyle donatın; din ve fen ilimlerini imtizac ettirerek kendinizi geliştirin ve medeniyet yarışına öyle katılın.

* “Eski hal muhal; ya yeni hal, ya izmihlâl.” Eskiye takılıp kalmayın. Dünyadaki gelişmeleri iyi takip edin ve doğru okuyun. Her olumsuzluğu dış düşmanlara bağlayan komplo teorilerine fazla iltifat etmeyin. Önce kendi zaaf ve eksiklerinizi telâfi edin ve kendi bünyenizi sağlamlaştırın.

* Müslüman unsurlarla İslâm kardeşliğini güçlendirin; gayrimüslim azınlıklara düşmanlık beslemeyin, şefkat ve adaletle muamele edin...

Devamı, kitabın orijinal metnindeki satırlarda.

[email protected]

KÂZIM GÜLEÇYÜZ

30.07.2009


 

Sahil yolu, tıkadı

KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fazıl Çelik, kıyı dolgu yollarının, kıyı yerleşimlerinin önünde adeta birer baraj görevi yaptığını, binaların alt katlarının su altında kalmalarına sebebiyet verdiğini söyledi.

Çelik, “Kıyı yerleşimlerini çukurda bırakan kıyı dolgu yolları gözden geçirilerek, yeterli kapasite ve sağlamlıkta inşa edilmeyen drenaj sistemleri, su tahliye kanalları yeniden uygun bir biçimde inşa edilmeli ve bu tesislerin bakımları sürekli olarak mutlaka yapılmalıdır'' dedi.

KARADENİZ Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fazıl Çelik, kıyı dolgu yollarının, kıyı yerleşimlerinin önünde adeta birer baraj görevi yaptığını, binaların alt katlarının su altında kalmalarına sebebiyet verdiğini söyledi. Prof. Dr. Çelik, yaptığı açıklamada, son günlerde, Doğu Karadeniz bölgesinde yaşanan taşkınların boyutlarının öngörülemeyen ölçülerde olmadığını belirterek, ‘’Vadilerdeki ve kıyıdaki yapılaşmalar bu öngörüye göre projelendirilmediğinden, tabiî taşkınlar felakete dönüşmektedir’’ dedi. Birçok yerde yolların, dere yataklarına indirilip, dere yatakları daraltıldığı halde, taşkından korunma yapılarının yeterli kapasitede ve sağlamlıkta inşa edilmediğini öne süren Prof. Dr. Çelik, yol ile birlikte diğer yapılaşmaların da vadi tabanlarına çekilmesinin felâketin boyutlarını arttırdığını söyledi. Karadeniz sahili boyunca, denizden 4-5 metre yüksekte inşa edilen kıyı dolgu yollarının, birçok kıyı yerleşimini çukurda bıraktığı halde, drenaj yapılarının (su tahliye kanalları) yeterli kapasitede inşa edilmediğini savunan Prof. Dr. Çelik, ‘’Böylece kıyı dolgu yolları, kıyı yerleşimlerinin önünde adeta birer baraj görevi yapmış, binaların alt katlarının su altında kalmalarına sebebiyet vermiştir. Doğu Karadeniz’in sık ve gür orman örtüsü, uzun yıllar boyunca geniş ölçüde kaldırılarak tarım arazileri haline dönüştürülmüştür’’ dedi. Prof. Dr. Çelik, bunun sonucu olarak, yağan yağmurların hızla dere yataklarına aktığını ve taşkınların boyutlarının büyük olduğunu vurgulayarak, ‘’Doğu Karadeniz bölgesinde aşırı yağışlar her zaman olacaktır. Bu olayı önleme imkânımız yoktur’’ diye konuştu. Öte yandan Doğu Karadeniz yöresindeki sel, çığ ve heyelan gibi afetlere en kısa sürede müdahale edebilmek için Trabzon’da, Valilik ve Türk Kızılayı işbirliğinde bir afet müdahale ve lojistik merkezi kurulması amacıyla çalışma başlatıldığı belirtildi. Trabzon / aa

30.07.2009


 

Yargıda adlî tatil başlıyor

Yargıda‘’toplu izin kullanımı’’ anlamına gelen adlî tatil 1 Ağustos Cumartesi günü başlayacak. Adlî tatil süresince nöbetçi mahkemeler görev yapacak.

YargIda ‘’toplu izin kullanımı’’ anlamına gelen adlî tatil 1 Ağustos Cumartesi günü başlayacak. Adlî tatil süresince nöbetçi mahkemeler görev yapacak. Nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan dâvâları görüşecek. Diğer dâvâlara ise yeni adlî yıla kadar ara verilecek. Yüksek yargı organları Danıştay, Yargıtay, Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinde de nöbetçi heyetler görev yapacak.

Danıştay’da görev yapacak olan nöbetçi heyet, esastan karar veremeyecek ve yalnızca ‘’yürütmenin durdurulmasına’’ ilişkin istemleri karara bağlayacak. Yargıtay’da da ceza ve hukuk olmak üzere iki nöbetçi daire görev yapacak. Ceza dairesi tutuklu sanıklarla ilgili dosyalara bakacak. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde sayılan suç kapsamına giren dâvâlara bakmakla yetkili ağır ceza mahkemeleri, adlî tatil kapsamında olmadığından yargılama faaliyetlerini sürdürecek. Anayasa Mahkemesi de adlî tatil kapsamına girmiyor, ancak yüksek mahkeme üyeleri de genellikle Ağustos ayında izin kullanıyor. Adlî tatil 5 Eylül Cumartesi günü sona erecek. Yeni adlî yıl 7 Eylül Pazartesi günü Yargıtay’da düzenlenecek törenle başlayacak. Ankara / aa

MECLİS BAŞKAN ADAYLIĞI

İÇİN BAŞVURU ZAMANI GELDİ

TBMM Başkanlığı için adaylık başvuruları, bugün başlayacak. TBMM Başkanı adaylığı için başvurular, 3 Ağustos Pazartesi saat 24.00’e kadar Başkanlık Divanına yapılacak. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın 2 yıllık görev süresinin 9 Ağustosta dolacak olması dolayısıyla Meclis, tatilini yarıda keserek 4 Ağustosta toplanacak. Meclis Başkanı seçiminin birinci ve ikinci turları, 4 Ağustos Salı günü, başkanın ilk iki turda seçilmemesi halinde üçüncü ve dördüncü turlar 5 Ağustos Çarşamba günkü birleşimde gerçekleştirilecek. TBMM Başkanı seçimi gizli oyla yapılacak. Başkan seçilebilmek için ilk iki turda üye tam sayısının üçte ikisinin oyu (367), üçüncü turda ise salt çoğunluk (276) aranacak. Üçüncü turda seçilebilmek için salt çoğunluk sağlanamazsa, bu turda en çok oyu alan 2 aday dördüncü turda yarışacak. Dördüncü turda en fazla oy alan aday, başkan seçilmiş olacak. Genel Kurulun 4 ve 5 Ağustostaki birleşimlerinde, TBMM Başkanı seçiminin tamamlanmasının ardından Başkanlık Divanının diğer üyelerinin seçimi de yapılacak. Genel Kurul, bu seçimlerin bitimine kadar çalışacak. Ankara / aa

30.07.2009


 

‘Giresun afet kapsamında değil’

BayIndIrlIk ve İskân Bakanı Mustafa Demir, Giresun’un afet kapsamına alınmadığını, afet kapsamının farklı bir konu olduğunu belirterek, “Bu, 7269 Sayılı Afet Kanunu’na ilişkin Bakanlık yetkisine verilen ‘genel hayatı olumsuz etkileyecek yönde afet olmuştur’ ilânıdır’’ dedi.

Bakan Demir, Rize’de AKP İl Başkanlığını ziyaret ederek, burada AKP’li belediye başkanlarıyla sorunları ve selde yaşanan zararla ilgili bilgi aldı.

Demir, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, özellikle bu yıl Karadeniz’de, Bartın’dan Karabük’ten başlayarak Artvin’e kadar 60-80 yıllık ortalamaların çok çok üzerinde yağış alındığını belirtti. Özellikle Giresun’da kısa bir süre içerisinde metrekareye 164 kilogram yağış alındığını ifade eden Demir, ‘’Bu durum çeşitli hasarlara, dere yataklarının, su yollarının değişmesine, evlerin ve alt yapının zarar görmesine sebep oldu. Türkiye’de son yıllarda aşırı yağış alıyor. Özellikle bu ay çok yağış aldık. Alma riski de halen devam ediyor’’ diye konuştu. Yaşanan sellerle ilgili incelemelerini sürdürdüklerini dile getiren Demir, ‘’Diğer bakanlıklarla da görüşmelerimizi yapıp en kısa sürede yaraları sarma gayreti içerisinde olacağız’’ dedi. Rize / aa

AFETİN MAHİYETİ FARKLIYMIŞ

Bİr gazetecİnİn, ‘’Giresun afet kapsamına alındı, Rize’yi de alacak mısınız?’’ şeklindeki sorusu üzerine Bakan Demir, ‘’Giresun afet kapsamında değil. Afet kapsamı farklı bir konu. Benim ifadelerim, mevcut oluşan, gelişen afetin genel hayatı etkileyen maiyet arz ettiğine dairdi. Bu, 7269 Sayılı Afet Kanunu’na ilişkin Bakanlık yetkisine verilen ‘Genel hayatı olumsuz etkileyecek yönde afet olmuştur’ ilânıdır. Olay basına bu şekilde yansımış. Afet olayı farklı bir mahiyettedir. Afet, Bakanlar Kurulu tarafından ilân edilir. Onun olguları çok farklı bir şeydir’’ diye konuştu. Bakan Giresun’da ilân ettikleri kararın, hem il özel idarelerinin yetkisi olan kırsal alanda hem de belediye sınırları içerisinde olan altyapı tesislerinin projelendirilip yeniden yapılmasını sağlayan bir karar olduğunu vurguladı.

30.07.2009


 

Postacılar AİHM’e gidiyor

PTT Genel Müdürlüğü bünyesinde posta dağıtıcısı ve gişe memuru olarak çalışanlar, Kefalet Sandığında biriken paralarının kendilerine ödenmeyip Maliye Bakanlığı ile PTT Genel Müdürlüğü arasında paylaşılmasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyacaklar.

PTT Genel Müdürlüğü bünyesinde posta dağıtıcısı ve gişe memuru olarak çalışanlar, Kefalet Sandığı’nda biriken paralarının kendilerine ödenmeyip Maliye Bakanlığı ile PTT Genel Müdürlüğü arasında paylaşılmasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM)taşıyorlar. Konuyla ilgili olarak Konuşan Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu ve Bağımsız Haber Sen Genel Başkanı Resul Akay, “Kefalet Sandığı’ndaki para PTT çalışanlarınındır. Çünkü yıllarca onların maaşlarından kesilerek birikmiştir. Bu paranın başka amaçlarla kullanılması yasalara uygun değildir. Konuyu yurt içinde birçok kez dava konusu yaptık ama sonuç alamadık. Şimdi binlerce PTT emekçisinin hakkını AİHM’de arayacağız” dedi. Akay, “Bugün saat 13.00’de dâvâ dilekçesini Kızılay Postanesi’nden AİHM’in Strasbourg’daki adresine iadeli-taahhütlü olarak postalayacağız. Daha sonra da ayrıntılı bir açıklama yapacağız. Bu açıklamamıza çok sayıda posta dağıtıcısı ve gişe memuru da katılacak” dedi. Ankara

30.07.2009


 

İLK İSLAMî E-KİTAP PİYASADA

Hong Kong merkezli Enmac tarafından tanıtımı yapılan E-Alim ‘EL1000’ model e-kitabın fiyatının 250 dolar olduğu ve bütün başlıca elektronik mağazalarda satışa sunulduğu belirtildi.

Enmac bölge müdürü Muhammed İhtişam, ilk birkaç hafta içinde e-kitaptan 200’ün üzerinde sattıklarını ve Ramazan boyunca satışlarda artış beklediklerini söyledi. Enmac yetkilisi bu yıl Körfez’de İslâmî e-kitaptan 2 bin 500’ü Birleşik Arap Emirlikleri’nde olmak üzere 10 bin adet satmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Şirketten verilen bilgilere göre E-Alim, Samsung 400MHZ işlemciye sahip ve Windows CE 5.0 bazlı Enmac’a ait işletim sistemiyle çalışıyor. Kur’ân-ı Kerim’i aynen baskılı versiyonunda olduğu şekliyle e-Alim’in ekranında okumak mümkün. Namaz vakitleri ve kıble yönünün gösterildiği E-Alim ile kullanıcılar, Kur’ân-ı Kerim’in tamamını İslâm dünyasında ün yapmış altı farklı Arap okuyucunun sesinden dinleyebiliyor. E-Alim ile Türkçe dahil 24 farklı dilde Kur’ân-ı Kerim meali de okunabiliyor. 2 GB’lık hafıza kartına sahip E-Alim ile kullanıcılar aynı zamanda ses, video gibi multimedya uygulamalarına ulaşabilecek. Enmac, bu yıl sonunda iki yeni model daha piyasaya sunacağını açıkladı. Yeni modellerde WiFi ve 3G ile internet bağlantısı da olacak ve kullanıcılar internet üzerinden İslâmî yayınlar ve diğer e-kitaplara ulaşacak. Dubai / cihan

İNTERNETLİ

E-KİTAP DEVRİ

Amazon.com Inc’e ait Kindle’ın ardından ABD’li telekomünikasyon firması AT&T’nin de Kaliforniya merkezli Plastic Logic adlı şirketle anlaşıp elektronik kitap ile internet ulaşımına destek olacağı bildirildi. Halen ABD’de kullanıcılar Kindle e-kitabı ile Sprint Nextel telekom firmasının hizmetlerini kullanarak Amazon’un sitesindeki kitaplara ulaşabiliyor. AT&T’nin yaptığı anlaşma neticesinde de Plastic Logic’ten e-kitap alan kullanıcılar, Barnes & Noble firmasının internet sitesindeki kitaplara ulaşabilecek. Şirket yetkililerine göre Plastic Logic e-kitaplarının ekran boyu 21 ile 28 cm arasında olacak ve öncelikle geniş ekranda sunum yapmak isteyen iş adamlarını hedefleyecek.

30.07.2009


 

3G’Lİ HAYAT BUGÜN BAŞLADI

Cep telefonundan hızlı ve zengin muhtevalı veri akışına ve görüntülü konuşmaya imkân sağlayacak Üçüncü Nesil Mobil İletişim Sistemleri (3G) hizmeti bugün başlıyor.

Alınan bilgilere göre, geçen yıl Aralık ayında ihalesi yapılan ve teknik adı ‘’IMT-2000/UMTS’’ olan 3G hizmet ve alt yapılarına ilişkin A tipi lisansı alan Turkcell, B tipi lisansı alan Vodafone ve C tipi lisansı alan Avea yarın 3G hizmeti sunmaya başlayacak. 3G ile şu anki internet bağlantı hızının 10 katı hızda erişim mümkün olacak. Uygulamaya göre, 3G için abonelik başvurusunda bulunulması gerekiyor. Kullanıcılar, kısa mesaj göndererek 3G hizmeti almaya başlayacak. 3G hizmeti almak için, Turkcell aboneleri, ‘’3G’’ yazıp 2323’e, Vodafone aboneleri ‘’3G’’ yazıp 3636’ya ve Avea aboneleri de ‘’3G’’ yazıp 3334’e kısa mesaj gönderecek. Mevcut aboneler, herhangi bir abonelik ücreti veya vergi ödemeden 3G’ye anında geçiş yapabilecek. 3G’de görüntülü konuşma servisleriyle mesafe farkı olmaksızın görerek konuşma yapılabilecek. 3G, bunun yanı sıra, çok yüksek hızlarda internet erişimi imkânı da sunuyor. Böylece, aboneler diledikleri zaman 3G şebekesinin desteklendiği yerlerden yüksek hızlarda mobil bağlantı yaparak cep telefonundan kolayca internete bağlanabilecek. 3G aboneleri, cep telefonlarından televizyon izleyebilecek, müzik veya film indirebilecek ve online oyun oynayabilecek. Ankara / aa

30.07.2009


 

Cami düşmanlarına Almanlardan tepki

IrkçI ve İslâm karşıtı politikalarıyla tanınan Almanya Nasyonalist Demokrat Partisi (NPD), “İslâmlaşma ve cami yapımına karşı” 1 Ağustos Cumartesi günü Hessen eyaletinin Friedberg ve Nidda kasabalarında yürüyüş yapmayı planlıyor.

Ülke genelinde üyelerine yürüyüşe katılmaları çağrısı yapan NPD, sabah saatlerinde Friedberg’de, öğleden sonra da yakın kasaba Nidda’da sokaklarda gösteri yapacak. Neonazilerin yürüyüş yapacağının duyulmasından sonra bölge halkı karşı atağa geçti. Bölgedeki Alman ve göçmen dernekleri karşı gösteri hazırlığında. Irkçılara karşı düzenlenecek gösteriye; şimdiye kadar 77 derneğin katılacağı duyuruldu. Ancak yerel basına yansıyan haberlere göre, katılımcıların sayısı artıyor. NPD’li ırkçılara karşı dayanışmaya gösterilerine destek veren dernekler arasında; kilise ve cami dernekleri, antifaşist dernekler, sendikalar ve kasaba idareleri bulunuyor. Her iki kasabanın da girişlerini ve ana tren istasyonunu tutacak karşı göstericiler, Neonazileri kasabalara sokmamakta kararlılar.

Friedberg Belediye Başkanı Michael Keller, Neonazilere karşı halkı sabah saatlerinde şehir meydanında toplamaya hazırlanırken, bölgedeki Nidda, Florstadt ve Wölfersheim gibi kasaba yönetimleri de halka dayanışma çağrısı yaptı.

NPD’liler başta Köln olmak üzere sık sık İslam ve cami yapımına karşı kampanya ve gösteri düzenliyor. Neonazilerin gösteri yapmayı planladığı Friedberg ve Nidda kasabalarında da birer cami bulunuyor. Yedi bin kadar ırkçı ve aşırı sağcının NPD’ye üye olduğu belirtiliyor. Öte yandan ırkçı parti NPD’nin Mecklenburg Vorpommern eyaleti milletvekili Udo Pastörs hakkında, Türklere ve Yahudileri hakaret ettiği gerekçesiyle önceki gün suç duyurusunda bulunulmuştu. Pastörs’ün dokunulmazlığı da yaklaşık iki hafta önce eyalet meclisi tarafından kaldırılmıştı. Pastörs suçlu bulunursa 4 yıl hapis cezası alacak. Berlin / cihan

30.07.2009


 

Davutoğlu, Lübnan’da görevli Türk Birliğini ziyaret edecek

DIşİşlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, 30-31 Temmuz’da Lübnan’ı ziyaret edecek. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Davutoğlu’nun ziyareti sırasında Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman, Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Fuad Sinyora’nın yanı sıra yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Gelecek Hareketi lideri Saad Hariri ve Dışişleri Bakanı Fevzi Salluh’un da aralarında bulunduğu Lübnan siyaset sahnesinin önde gelen şahsiyetleriyle görüşmeler yapacağı bildirildi. Açıklamada, Davutoğlu’nun ayrıca, UNIFIL bünyesinde görev yapan Türk birliğini ziyaret etmesinin ve Türkiye’nin Lübnan’ın yeniden imarına katkıları çerçevesinde gerçekleştirilen projelerin bazılarını yerinde incelemesinin planlandığı kaydedildi. Ankara / aa

30.07.2009


 

Siyasî partilere yapılan yardımlar adil dağıtılsın

AyyIldIz Partisi Genel Başkanı Serap Gülhan, TBMM’den, siyasî partilere yapılan Hazine yardımı konusunda düzenleme yapılmasını istedi. Gülhan, TBMM Adalet Komisyonuna gönderdiği yazıda, siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak belirtilmesine rağmen uygulamada bunun olumsuz yönlerinin görüldüğünü, 1983 yılında yürürlüğe giren yasanın ardından bugüne kadar 163 parti kurulduğunu, gelişme gösteremeyen siyasî partilerin teşkilatları bulunmadığı gibi genel merkez olarak gösterilen adreslerinin de asılsız olduğunu ifade etti. Gülhan, bu konuda yasada bir düzenleme yapılarak faaliyet göstermeyen siyasî partilerin resmi kurumları meşgul etmesinin önlenebileceğini kaydetti. Siyasî partilere yapılan seçim ve devlet yardımını ‘’Türkiye’nin kanayan yarası’’ olarak tanımlayan Gülhan, ‘’Seçime girmeye hak kazanmış partilerin çoğu bu yardımları alamamakta, belli partiler ise bu yardımlarla güçlerine güç katmaktadır’’ dedi. Mevcut uygulamanın eşitsizliğe sebep olduğunu savunan Gülhan, TBMM Adalet Komisyonunun konuyu inceleyerek, seçime giren her partiye aldığı oy oranında yardım yapılabilmesinin sağlanması gerektiğini, bunun demokrasinin gereği olduğunu ifade etti. Gülhan, Siyasî Partiler Kanununda yapılacak değişiklikle, her iki konunun, hukuk ve yasalar içinde faaliyet gösteren siyasî partilerin lehine ve demokrasinin eşitlik ilkesine uygun olarak düzeltilmesi gerektiğini kaydetti. Ankara / aa

30.07.2009


 

İcraya gittiler, silâh buldular

Bursa’da, güvenlik güçleri, icra memurlarıyla beraber gittikleri işyerinde çok sayıda silâh buldu. Alınan bilgiye göre, merkez Nilüfer ilçesi Odunluk Mahallesi’nde Ercan Ö.’ye (57) ait bir işyerine icra kararı çıktı. İcra Müdür Yardımcısı ve alacaklı vekiliyle birlikte belirtilen adrese giden polis, işyerinin tahliyesi sırasında silâh buldu. Eski zamanlardan kalma bir adet büyük, 1 adet küçük Simit Wesson tabancaların yanı sıra, çeşitli markalarda 3 adet de pompalı tüfek ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Bursa / cihan

30.07.2009


 

CHP’den hükümete sorular

CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) seçilen üyelerinin, ‘Ergenekon dâvâsına bakan mahkeme başkanı ve üyeleri ile savcıların değiştirilmesini istediği’ yönünde kamuoyuna yanlış bilgi aktarılmasının sorumluları kimlerdir?’’ diye sordu. Çöllü, TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, seçilmiş üyelerin ortak açıklama yaparak, ‘’İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyelerinin değiştirilmesi yönünde herhangi bir önerinin toplantılarda gündeme getirilmediğini’’ kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlattı.

CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal da TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesiyle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na, ABD’deki ‘’Work and Travel (Çalış ve Gez)’’ programlarına katılan ve ‘’köle gibi çalıştırılan’’ Türk öğrencilerin durumunu sordu.

Soysal, ABD’deki programlara katılan Türk öğrencilerin gördükleri kötü muamele ve ağır çalışma şartları dolayısıyla ruh ve beden sağlığının tehlikede olduğunu, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonunun 30 öğrenciyi New York’ta çeşitli ailelerin yanına yerleştirdiğini, ayrıca mağdur öğrencileri tesbit için çağrıda bulunduğunu hatırlattı. Soysal, benzeri olayların tekrarlanmaması için Bakanlığın ne gibi tedbirler alacağı, öğrencilerin eski sağlıklarına kavuşabilmesi için ne tür destekler verileceğini de sordu.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ise TBMM Başkanlığına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplaması istemiyle Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesine ilişkin usulsüzlük iddialarının yer alıp almadığını sordu. Ankara / aa

30.07.2009


 

Tahlilleri temiz çıktı

YurtdIşInda uzunca sayılabilecek bir süre kaldıktan sonra yurda dönünce ateşlenen ve domuz gribi şüphesi ile Ankara’da tedavi altına alınan Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak, ilk tahlil sonuçlarına göre bir sorun bulunmadığını söyledi. NTV’nin sorularını cevaplayan Özak, “Çanakkale’de terleyip üşüttüm. Genel durumla ilgili yapılan ilk tahlil sonuçlarına göre domuz gribi ile ilgili bir sorun görünmüyor” dedi. Özak, saat 11.30’da son tahlilerin çıkacağını da belirterek “Ondan sonra durum tamamen netleşecek” dedi. Bakan özak, kendisini iyi hissetiğini ve dinlendiğini belirtti. Çanakkale’de ateşi çıkan Özak dün akşam teşhis ve tedavi için Ankara’ya getirilmişti. Özak’ın son dönemde çıktığı yurtdışı gezileri dolayısıyla domuz gribine yakalanmış olabileceği iddiaları basına yansımıştı. İstanbul / Yeni Asya

30.07.2009


 

Yazın ortasında karsambaç keyfi

Yaz mevsiminin en sıcak günlerinin yaşandığı Temmuz ayında tercih edilen karsambaç için gereken kar, Torosların 2 bin 500 metreyi bulan zirvelerinden, yapılan zorlu bir yolculuk sonrası sahil bölgelerine getiriliyor. Pekmez ile karın karıştırılmasıyla yapılan serinleme içeceği karsambaç, sahil bölgelerinde ise vatandaşlar tarafından keyifle yeniliyor. Kar, Toros Dağları’nın zirvelerindeki değişik mevkilerindeki obruklarda bulunuyor. Mustafa Torpil (66), 26 yıldır Arslanköy yakınlarındaki Dümbelek mevkiinde bulunan kar obruklarından at sırtında Arslanköy’e kar getiriyor. Buradan minibüse yüklenen kar, Mersin’de karsambaç satıcılarına ulaştırılıyor.

İki çuval kar almak için sabah erken saatlerde yola çıkan Mustafa Torpil, sadece atla gidilebilen patika yoldan yaklaşık 2 saatlik yolculuk sonrası kar obruğuna ulaşıyor. Burada merdiven ile karların erimediği obruğun içine inen Torpil, özenle karın üstündeki kirleri temizledikten sonra keçeden yapılan özel çuvallara dolduruyor. Mustafa Torpil, obrukta bulunan karın yaz ayları boyunca bitmediğini anlatıyor. Yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşün ardından köye ulaşan Torpil, motorla minibüsün bulunduğu yere kadar kar çuvallarını taşıyor. Torpil, kar çuvallarını minibüsle Mersin’e ulaştırıyor. Mersin’de karsambaç satıcıları tarafından alınan kar, sahilde pekmez ya da gül suyu ile karıştırılarak servis ediliyor. Sıcaktan bunalan vatandaşlar, özel kaseler içinde sunulan karsambacı kaşıkla yiyerek serinliyor. Mersin / cihan

30.07.2009


 

Temsilcimizden Balıkesir Valisine ziyaret

nYENİ ASYA Balıkesir Temsilciliği, Balıkesir’in yeni Valisi Yılmaz Arslan’ı makamında ziyaret ederek ‘hoşgeldiniz’ dedi. Temsilcimiz Enver Tezer, Necati Yılmaz ve Ali Kurnaz’dan oluşan Yeni Asya heyeti Vali Arslan’a, çalışmalarında başarı dileğinde bulundu. Yayınlarımızdan bazı örneklerin de Vali Yılmaz Arslan’a hediye edildiği ziyaret esnasında Balıkesir’in problemleri de konuşuldu. Balıkesir / Yeni Asya

İzmir’den Ş. Urfa’ya direkt uçuş

nPEGASUS Havayolları, İzmir-Şanlıurfa hattında doğrudan uçuşlara başlayacak. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan uçuş programı doğrultusunda Pegasus Havayolları, 11 Ağustostan itibaren, Salı, Perşembe ve Pazar günleri İzmir-Şanlıurfa arasında tarifeli sefer düzenleyecek. Salı ve Perşembe günleri saat 08.35’te İzmir’den kalkan uçak, Şanlıurfa GAP Havaalanı’na saat 10.30’da inecek ve Şanlıurfa’dan 10.55’te İzmir’e hareket edecek. Pazar günleri gerçekleştirilecek uçuşlar ise 12.10’da İzmir’den kalkış, 14.30’da ise Şanlıurfa’dan kalkış şeklinde düzenlenecek. İzmir / aa

30.07.2009


 

Kartını gasp etmeye çalışan hırsızı yakaladı

ANTALYA’NIN Kemer ilçesinde Azeri kadın turist, ATM’de para çekmeye çalışırken kartını gasp etmeye çalışan zanlıyı etkisiz hale getirdi. Edinilen bilgiye göre, Atatürk Caddesi’nde bir bankanın ATM’sinden para çekmeye çalışan Azerbaycan uyruklu Sevda Musayeva’nın (34) yanına yaklaşan S. N (36), kadının kartını gasp etmek istedi. Azeri kadın, zanlıyı etkisiz hale getirdi ve o sırada bölgeden geçen polis ekibine teslim etti. Kemer Emniyet Müdürlüğünde yapılan incelemede, üzerinden Zülkif Demir adına düzenlenmiş sahte kimlik, ehliyet ve kredi kartı çıkan zanlının, geçen yıl bir araçtan gasp ettiği bu kişiye ait kimlikleri, üzerindeki fotoğrafı değiştirerek kullandığı ortaya çıktı. Üç yıldır çeşitli suçlardan arandığı belirlenen S. N, gasp, yağma ve resmi evrakta sahtecilik suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kemer / aa

30.07.2009


 

Firar etmek isteyen mahkûm yakalandı

KAYSERİ’DE cezaevinden firar etmek isteyen bir mahkûm yakalandı. Alınan bilgiye göre, Kayseri’nin Yeşilhisar Cezaevi’nde ‘’adam öldürmeye teşebbüs’’ suçundan mahkûm olarak kalan Salih Ceviz, ceza infaz koruma memurunun denetiminde çöpleri dökmek için bahçeye çıktı. Çöpleri dökerken birden koşarak cezaevini çevreleyen duvarın üzerindeki dikenli tellere tırmanan Salih Ceviz, nöbetçi jandarma erinin 1 kez havaya uyarı ateşi açmasının ardından yakalandı. Dikenli tellere tırmanması sebebiyle dudağından ve burnundan yaralanan Salih Ceviz, Yeşilhisar Devlet Hastanesindeki tedavisinin ardından yeniden aynı cezaevine konuldu. Kayseri / aa

30.07.2009


 

Dünya gençleri İstanbul’da buluşuyor

DÜNYANIN 26 farklı ülkesinden 250 gönüllü/genç, Avrupa Kültürlerarası Öğrenme Federasyonu (European Federation For Intercultral Learning - EFIL), Türk Kültür Vakfı ve AFS Gönüllüleri Derneği’nin organizasyonuyla Türkiye’ye geliyor. 2008 yılında ilki Fransa’da düzenlenen Avrupa Yaz Gönüllü Zirvesi, bu yıl 30 Temmuz–4 Ağustos tarihleri arasında 24 gönüllü eğitmen ve 225 gencin katılımıyla İstanbul’da düzenlenecek. İstanbul Polenezköy Legend Otel’de yapılacak zirveye AFS Dünya Başkanı Tachi Cazal ve EFIL Genel Sekreteri Roberto Ruffino da katılacak. Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, AB Youth in Action Fonları ile yerel - özel sponsorların katkılarıyla düzenlenen, bütün dünyadan katılımcılara açık olan zirvenin bu yılki ana konusu, Avrupa Komisyonu’nun 2009’u ‘Yaratıcılık ve Yeni Fikirler (Creativity and Innovation)’ yılı ilân etmesinden esinlenilerek, ‘Yaratıcılık ve Yeni Fikirlerin Kültürlerarası Eğitimdeki Rolü’ olarak belirlendi. Yeni Asya / İstanbul

30.07.2009


 

Üniversite öğrencisi açlık sınırında

MAKİNA Mühendisleri Odası İzmir Şubesinden yapılan yazılı açıklamada, 2008-2009 akademik yılında yapılan anketin sonuçları açıklandı. Anket İzmir’de, Dokuz Eylül, Ege, Celal Bayar üniversiteleri ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünün mühendislik mimarlık fakültelerinde ve Yaşar Üniversitesinin Endüstri Mühendisliği Bölümünde öğrenim gören 1667 öğrenciye uygulandı. Öğrencilere, beslenme, ulaşım, sosyal kültürel faaliyetler, şehre bakış, meslek odalarıyla ilişkileri, merkezî ve yerel yönetimlerden beklentileri konularında sorular yöneltildi. Anket sonucunda, öğrencilerin çok büyük barınma ve beslenme sorunlarıyla mücadele ettiği, kiradan ve temel giderlerinden arta kalan parayla beslenmeye çalıştıkları ortaya çıktı. Öğrencilerin yüzde 59’unun hiçbir sosyal faaliyet, spor ya da kulüp çalışmasına katılmadığı, yalnızca yüzde 10’unun çok az oranda sinema ve tiyatro gibi kültürel faaliyetleri izleyebildiği belirlendi. Gençlerin yüzde 36’sının kendi ailelerinin yanında kaldığı, yüzde 64’nün ise başka illerden okul kazanarak şehre gelen öğrencilerin oluşturduğu görüldü. Şehir dışından gelen gençlerin barınma sorunlarını nasıl çözdükleri incelendiğinde, yüzde 65’inin öğrenci evinde barındığı, yalnızca yüzde 18’inin devlet yurtlarından yararlanabildiği, yüzde 7’sinin yarı özel devlet yurtlarında ve yüzde 10’unun ise özel yurtlarda kaldığı belirlendi. Öğrenci evinde kalanların yüzde 40’ı 1-2 kişilik, yüzde 57’si ise 3-4 kişilik evlerde barınıyor. Bu öğrencilerin yüzde 37’si aylık kira olarak 300-499 TL, yüzde 49’u ise 500-699 TL ödüyor. Gençlerin yüzde 62’sinin günde üç öğün yemek yiyemediği, yüzde 72’sinin dengeli beslenemediği ortaya çıktı. Öğrenci evinde kalanların yüzde 30’u beslenmek için haftada 30-49 TL ayırabilirken, yüzde 10’u 30 TL’den az, yüzde 34’ü ise 50-69 TL arasında para harcayabiliyor. Öğrenci evindekilerin yalnızca yüzde 26’sı, yurtta kalan öğrencilerin ise yüzde 21’i beslenme ihtiyacı için haftada 70 TL’den fazla para ayırabiliyor. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferdan Çiftçi, anket sonuçlarını şöyle değerlendirdi: ‘’Ortaya çıkan tablo çok düşündürücüdür. Tablo değerlendirildiğinde öğrenci evinde kalanların yüzde 64’ünün, yurtta kalan öğrencilerin ise yüzde 65’inin beslenme gideri olarak haftada ancak 30-69 TL ayırabildiği ortaya çıkmaktadır. Bu rakama haftada 30 TL’den daha az parayla beslenmeye çalışanlar da eklendiğinde, İzmir’de öğrencilerin ortalama yüzde 75’inin, yani her 4 öğrenciden 3’ünün beslenebilmek için günde 3 TL ile en fazla 10 TL arasında harcama yapabildiğini görmekteyiz. Bu da İzmir’de öğrencilerin dörtte üçünün açlık sınırında yaşadığı anlamına gelmektedir. Bu bütçeyle genç bir insanın sağlıklı beslenmesi mümkün değildir.’’ YÖK’ü ivedilikle harç zamlarını geri almaya, AKP Hükümetini ve yerel yönetimleri üniversite gençliğinin sorunlarını görmeye dâvet eden Çiftçi, bu konuda sosyal politikalar üretilmesi gerektiğini savundu. İzmir / aa

30.07.2009


 

4 asırlık güveç geleneği yok oluyor

Manİsa’nIn Salihli ilçesine bağlı Gökeyüp beldesinde yaklaşık 4 asırdır sürdürülen geleneksel güveç (içinde yemek pişirilen toprak kap) üretiminin ilgisizlik sebebiyle sona ermek üzere olduğu bildirildi. Gökeyüp Belediye Başkanı Ahmet Devrim, yaptığı açıklamada, beldede 400 yıl önce başladığı tahmin edilen güveç üretiminin son 5 yılda azaldığını, ilerideki yıllardaysa tamamen sona erebileceğini belirtti. Gökeyüp beldesinde 10-15 yıl öncesine kadar her evde güveç üretildiğini ifade eden Devrim, şöyle konuştu: ‘’Güveç üretimi beldemizde 400 yıl önce başlamış. 4 asırdır devam ediyor. Özellikle beldedeki hanımlar boş zamanlarını mutlaka güveç yaparak değerlendirir, aile bütçesine katkı sağlardı. Ancak son yıllarda güveç üretimi iyice azaldı. Eskiden beldedeki 700 hanenin tamamı güveç yapardı. Şimdi bu sayı 30-40 haneye düştü. Gençlerde hiç öğrenme isteği yok. Fiyatları da çok düştü. Yani beldemizin 400 yıllık geleneği artık bitiyor.’’ Manisa / aa

30.07.2009


 

“Boşanma sağlığı bozuyor”

SağlIk ve Sosyal Davranışlar Günlüğü’nde yayınlanan, Chicago merkezli bir araştırma grubu tarafından yapılan araştırmada boşananların sağlıklarının bozulduğunu ortaya çıkardı. Araştırmada boşananların tekrar evlenmeleri halinde bile hastalık riskinin devam ettiği ortaya çıktı. Evli kalanların kanser gibi kronik hastalıklara yakalanma oranı ise, hiç evlenmeyip de bu hastalığa yakalananların oranıyla aynı. Ancak boşandıktan sonra başka bir evlilik yapan ya da dul kalanların daha mutlu olduklarının dikkat çektiği araştırma raporunda, “Tekrar evlenenler, evli kalanlardan daha fazla depresyona girmiyor ve hiç evlenmeyenlere göre de daha az depresyona maruz kalıyor” denildi. Raporda ayrıca şu noktalar dikkat çekiyor: “Evlilik göreceli olsa bile genel olarak insan hayatı için sağlıklı ve özellikle erkeklerin davranışlarında iyileşme, kadınların ise rahat yaşamalarında olumlu etkisi vardır.” Araştırmayı Chicago Üniversitesi araştırma grubu üyesi Linda Waite, boşanma ya da dul kalmanın sağlık sorunlarını tetiklediğini, bunun başlıca sebebinin ise boşanmayla birlikte maddî gelirin düştüğü ve stresin arttığına işaret etti. Araştırma sonuçlarıyla ilgili konuşan Linda Waite, “Boşanma sonucunda oluşan depresyon gibi hastalıklar tekrar evlenme sonucunda iyileşebiliyor ama şeker ve kalp hastalıkarı gibi hastalıklar geçmiş dönemlerde yaşanan acıların sonucu olarak çok yavaş değişim gösteriyor.” dedi. Düşünce Kuruluşu Civitas üyelerinden Anastasia de Waal ise, araştırma sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu araştırma gösterdi ki boşanma sadece duygusal ve maddi etkide değil aynı zamanda insan sağlığı üzerinde de büyük etkisi var.”dedi. Londra / cihan

30.07.2009


 

Düğünlerde maket pastalar tercih ediliyor

Düğün, nişan ve özel günlerin vazgeçilmezi olan pastaların da artık bire bir ya da daha gösterişli boyuttaki maketleri üretiliyor. Süslemeleri ve tasarımlarıyla dikkati çeken maket pastalar, daha çok düğün salonları ve özel müşteriler tarafından tercih ediliyor. Bursa’da faaliyet gösteren bir pastane zincirinin yönetim kurulu üyesi Hanife Yeşil, ‘’Düğünlerinde insanlar çok özel, gösterişli pastalar istiyor. Bu sebeple makete yönelme var.’’ Yeşil, maket pastalarda, ham petrolden imal edilmiş, sentetik bir malzeme olan straforun kullanıldığını ve daha sonra üstünün hamurla kaplandığını dile getirerek, şunları kaydetti: ‘’Sünnet maketleri farklı, düğün maketleri farklı. Maketler bu anlamda bize büyük kolaylık sağlıyor. Maketler kesilir gibi yapılıyor. İnandırıcı olması açısından küçük bir pasta parçası da konuluyor.’’ Yeşil, ‘’Bir düğün salonu 3-5 tane maket yaptırıp, bunu bütün düğünlerde kullanabiliyor. Servisi kolay olduğu için dâvetlilere dağıtılanlar da daha çok tepsi pasta dediklerimiz oluyor’’ diye konuştu. Bursa / aa

30.07.2009


 

Kene kovucu spreylerde hastalık riski

Ankara Üniversitesi (AÜ) Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Karaer, kenelerden korunmak için kullanılan spreylerin etkisiz ve zararlı olduğunu savundu. Karaer, yaptığı açıklamada, son günlerde kenenin daha çok can almaya başladığını, bu yılın ilk 7 ayında 45 kişinin öldüğünü hatırlattı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, bu yılki vak'a rakamlarının geçen seneden pek farklı olmadığını, bu durumun hastalıkla mücadelede bugüne kadar yapılanların sorgulanması gerekliliğini ortaya koyduğunu ifade etti. Karaer, ‘’Sonuç ortada, değişen pek bir şey yok. Bir de bölgede binlerce insanın yoğun olarak uyguladığı bu kovucuların etken maddelerinin, yağmurla sulara karışmalarının sudaki canlılar için her zaman hayatî önem taşıdığı ve balıklar için çok şiddetli öldürücü olduğu unutulmamalı. Ayrıca yine insanların konsantre haldeki bu kovucuları elbiselerden derileri vasıtasıyla ya da solunum yoluyla almaları her zaman mümkün. Bu durum ileride belki de insanlarda bir çok deri ve solunum rahatsızlığı oluşmasını da birlikte getirecek. ’’ Ankara / aa

30.07.2009


 

Cilt kanserinde aşı tedavisi

Uluslar arasI katılımlı klinik araştırma kapsamında, Türkiye’de 4 ildeki merkezlerde uygulanmak üzere, ameliyata uygun olmayan, ciltte metastaz oluşmuş malin melanom (cilt kanseri) hastalarına aşı tedavisi başlatılıyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Demirkazık, cilt kanserlerinin çok tehlikeli olduğunu söyledi. Demirkazık, yurt dışında bilinen yöntemlerin dışında ‘’aşı’’ tedavisinin de en az 20 yıldır yapıldığını belirterek, bundan böyle Türkiye’de de aşı tedavisine başlanacağını ifade etti. Ankara / aa

30.07.2009


 

Çözüm için her kesimi dinleyeceğiz

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay, düzenlediği basın toplantısında hükümet’in Kürt açılımıyla ilgili çalışmaları hakkında açıklama yaptı. Atalay konuşması söyle:”Bugün işin özüyle değil, yöntemiyle ve zamanlamayla ilgili bilgi vereceğim. Üslup ve yöntem, işin özü kadar önemli. Başlatılan çalışmalar henüz bir sonuca ulaşmamıştır. Basında söylenti haber şeklinde geliyor. Bu söylenti üzerie siyasetçiler çıkıyorlar sanki biz söylemişiz gibi değerlendirmeler yapıyorlar. Biz bu konuda çok titiz, çok hassas davranıyoruz. Yakalanan olumlu ivmeyi değerlendirerek kendi sorunumuzu kendimiz çözmeliyiz. Geçmişe saplanıp kalamayız.”

KARARLI VE CESUR ADIMLAR ATACAĞIZ

Başbakan’ın 2005’deki Diyarbakır konuşmasındaki adımları kararlı ve cesur bir şekilde atmak niyetinde olduklarını ifade eden Atalay şunları kaydetti:”Süreç şöyle işliyor. Bakanlıkların kamu kuruluşlarının görüşleri istendi. Başta ana muhalefet olmak üzere tüm siyasî partilerden katılım ve destek isteyeceğiz. Muhalefetin olumlu açıklamalarını çok önemsiyoruz. Zaten kendileri ile de görüşeceğiz. STK’lar, meslek örgütleri ve medyanın görüş ve katkılarını alacağız. Devletin her kesiminde çözüm konusunda bir mutabakatın olduğunu görüyoruz. Açılımı devlet politikası olarak hayata geçirmek istiyoruz. Çalışmalar ve süreç için tarihe endeksli değiliz. Pakette kısa, orta ve uzun vadeli adımlar olacak. Önümüzdeki dönemde yazılı ve görsel basında basın mensuplarıyla görüşeceğiz. Bu konuda yazılmış ve yazılmakta olan görüşleri değerlendiriyoruz.”

DAHA FAZLA DEMOKRASİ

“Bizim hükümet olarak siyasi meseleleri çözme yöntemimiz daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasidir.” diyen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “İnsana ve topluma güveni esas alıyoruz. Yürüttüğümüz süreç başından bu yana kendi sözlerimizin icraatımızın bir devamıdır. Vatandaşların demokratik haklarının genişletmesi için çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir. Bu adımları toplumun tüm kesimleri ile birlikte atmak istiyoruz. Mesele tüm toplumun meselesidir. Çözümsüzlüğü savunarak negatif siyasetin anlamı ve kimseye faydası yok” şeklinde konuştu.

ERKEN AÇIKLAMA YAPMAYACAĞIZ

İçişleri Bakanı Atalay, şunları kaydetti: “Titiz yürütülmesi gereken bir süreçtir. Sorularınız olacak. Erken açıklama yapmayacağız. Daha yeni başladık. Çalışmanın koordinasyonu bize verildi. 15 Ağustos gibi bir tarih bizim tarihimiz değil. Bizim dileğimiz bu çalışmayı çok daha uzun bir süreye yaymamak. (‘DTP’den ne bekliyorsunuz?’ sorusu üzerine) Şu anda toplulumuzda oluşan olumlu atmosferi pozitif sonçlara götürmektir. Bu yönde gayreti herkesten bekliyoruz. Önümüzde bir de terör sorunu var. O çizgiyi de önemsiyoruz. Yasal düzenleme gerektiren işler var, gerektirmeyen işler var. Sizleri zaman zaman bilgilendireceğiz” Ankara / Yeni Asya

30.07.2009


 

TÜSİAD’dan Bakan Ergün’e ziyaret

Sanayİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, iç piyasadaki canlılığı, iç tüketimi artırarak sağlamak istediklerini belirterek, ‘’Tüketimi canlandırırken, tüketim tercihlerinde iç üretim odaklı olmak daha doğru bir yaklaşım ve bu süreçten daha hızlı çıkabilmek açısından daha doğru bir tercih’’ dedi. Bakan Ergün, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Ergün, kabulde yaptığı konuşmada, krizden çıkıldığında sanayici ve iş adamlarının tüketici potansiyeliyle ciddi manada desteklenmesi gerektiğini belirtti. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da, ziyaretlerinde, son ekonomik gelişmelerin ele alınacağını, içinde bulunulan durumun tespitinin yapılacağını ve ileriye dönük dönemin görüş alışverişinde bulunacaklarını söyledi. Yalçındağ, Bakan Ergün’e, TÜSİAD’ın 3 aylık değerlendirme raporunu takdim ettiklerini de sözlerine ekledi. Ankara / aa

30.07.2009


 

Tarım havzaları modeli Denizli'de tanıtıldı

TarIm ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Talat Şentürk, yeni uygulamaya konulan ‘’Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli’’ ile ülke genelindeki 30 havzadan yılda 42 milyon ton üretim ve 28 milyar 700 milyon TL üretim değeri elde edileceğini belirtti. Türkiye Tarım Havzaları Bölge Tanıtım toplantısının ilki, Denizli Ticaret Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Şentürk, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’de tarım yapılan bölgelerin iklim, toprak, topoğrafya, arazi sınıfları ve kullanım şekillerine göre 30 tarım havzasının belirlendiğini, bundan sonraki desteklemelerin bu havzalardaki üretime göre şekilleneceğini bildirdi. Toplantıya, Muğla ve Aydın Tarım İl Müdürleri, Ziraat Odalarının Başkanları ve resmi kurum temsilcileri katıldı. Denizli / aa

30.07.2009


 

Güneydoğulu vatandaşlar: Tek taraflı çözüm olmaz

İçİşlerİ Bakanı Beşir Atalay’ın Kürt sorunuyla ilgili açıklaması Güneydoğu’da heyecan yaşattı. Açıklamanın ortamı yumuşatacağına inandığını belirten vatandaşlar, acıları sonlandıracak çözümün bir an önce bitmesini istiyor. DTP’liler ise Bakan Atalay’ın açıklamasını ayakta takip etti. İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın Kürt açılımıyla ilgili yaptığı açıklama Güneydoğu’da olumlu karşılandı. Bakan’ın açıklamasını ilgiyle takip eden vatandaşlar, sorunun bir an önce çözülmesini umut ediyor. Açıklamanın sözde kalmasını istemeyen Güneydoğulular, hükümet ve diğer yetkililerin bir an evvel uygulamaya geçecek adımları atmasını istiyor. Yıllardır çözüm yolunda söylentilerin dillendirildiğini hatırlatan vatandaşlar şu görüşleri dile getirdiler: ”Devletin tek taraflı çözümü, çözüm olmaz. Sorunun muhataplarıyla ele alınması lazım. Muhatap sadece Öcalan ve PKK da değildir. Bütün Kürtler muhatap alınmalı. Sivri uçlarla yapılacak pazarlık geneli mutlu etmez. Herkesin kabul ettiği muteber insanlarla konuşulup çözüm aranırsa daha iyi olur. Soruna barış adımıyla yaklaşmak güzel bir gelişme. Sorunu Türkiye’deki Türkler ve Kürtler çözer. ABD ve AB sorunumuzu çözemez. Onların çözümü geçici bir susma olur. İçişleri Bakanı’nın açıklaması ortamın yumuşaması bakımından önemli. Çözüme katkı sunacak herkesle fikri ne olursa olsun görüşülmeli. Ancak sadece Öcalan ile görüşülüp çözülecek bir sorun değildir Kürt sorunu. Yetkililer ona göre adım atmalı.” Bakan Atalay’ın açıklamaları ve Kürt sorununun çözümü yolunda atılan adımlardan umutsuz olanlar ise yıllarca çözümün konuşulduğunu, ancak bir sonuca varılmadığını dile getiriyor. Umutsuz olan vatandaşlar, sorundan beslenenlerin çözümsüzlüğü dayattığının altını çizerek, “Bu sorun bitmez. Kimse hikâye anlatmasın” ifadelerini kullandılar. DTP Diyarbakır İl Teşkilatı da Bakan Atalay’ın açıklamasını ayakta takip etti. DTP İl binasındaki koridorda kurulu televizyonun karşısında geçen partililer, Bakan Atalay’ın açıklamasını ilgiyle takip seyrettiler, ancak görüş belirtmediler. Diyarbakır / cihan

30.07.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.