19 Aralık 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kültür-Sanat

SAFA ile MERVE arasında neyi arıyorum?

Safa ile Merve arasındayım.

Safa ile Merve tepeleri…

Kucağında bir kadını bir anneyi besleyen

Rahmet yüklü iki tepeciğin arasındayım…

Bir kadın yürekliliğiyle koşabilecek miyim bu tepeyi?

Bir anne yüreğiyle arayabilecek miyim aramam gerekeni?

Annemiz Hacer neyi kaybetmişti?

Ve neyi aramıştı biliyorum…

Peki ben, peki ben neyi kaybetmiştim ve

Neyi aramalıydım?

İşte iki tepenin arasında ve iki yönlü bir muhasebenin tam ortasındaydım...

Birazdan bir annenin çocuğunu kaybetmemek için göstermiş olduğu o azimli ve samimî arayışı ben de yapacaktım…

Evet yüzlerce yıldır bir annenin yaptığı samimiyet dolu, azim dolu, arayış dolu, o koşuyu insanlar tekrar ediyor…

Safa ile Merve arasında arayışlarına ümit örüyor…

Şimdi ben kaybettiklerimin peşindeyim…

Kaybettiklerim…

Efendimizin (asm) El-emin sıfatıyla haliyle bize okuttuğu güvenirlilik…

Gül Peygamberimin (asm) insanlara göstermiş olduğu tebessüm, güleryüz…

Bir çocuk görünce şefkat nazarıyla başını okşamak…

Lüzumsuz konuşmamak, az ve kısaca ve öz konuşmak…

Aile efradımla ilgilenmeyi en mühim vazife bilmek…

İman hakikatlerini neşr için nefsimle cihad etmek…

Şerre duruşlu olmak, hayra teşvik etmek…

Kur’ân ile hemhal olmak, Kur’ân hakikatlerini tefekkür etmek…

Esasen bunlar Efendimin (asm) hali ve sünnet-i seniyyesi idi…

Hayra dair ne varsa bize o getirmişti ve bize bunları emanet etmişti…

Hacer annemize bir çocuk emanet edilmişti.

Bize emanet edilen ise ruhumuzun toprağına ekilen istidat ve kabiliyetlerimiz idi.

İstidat ve kabiliyetlerimiz de çocuk gibi idi…

İlgi bekliyordu… Sevgi bekliyordu…

Tıpkı bir çocuk gibi bakım istiyordu ruhumuzun toprağına ekilen duygularımız.

Anladığım ben ve biz ve bütün insanlık ve bütün âlem-i İslâm, neyi kaybettiysek onu aramalıydık Safa ile Merve arasında…

Muhammedî şefkati

Muhammedî rikkati

Ümmetî Ümmetî diyen Muhammedî yüreği…

Dâvâsı uğrunda güneşler aylar feda eden dâvâ sadakatini

Daima affedici olma ruhunu

Herkesin derdiyle dertlenme hassasiyetini…

Aile ve efradıyla ilgilenen bir baba sorumluluğunu

Kendisine taş atanlara bile duâ edebilecek merhamet halini…

Evet Efendimizden (asm) bize emanet edilen ne varsa ve

Bunlar içinde herkesin nefsine düşen ve

Kendi nefsinde kaybettiği neyse herkes onu aramalıydı…

Şimdi ben de arayışlar yumağının tam ucundaydım…

Kaybettiklerimi arıyorum, ümitler örüyorum kulluk yumağıma…

Kendi namına

İnsanlık namına

Âlem-i İslâm namına

Merhameti

Şefkati

İffeti

Sadakati

Sıddıkıyeti

Muhammedî ruhu çağırıyorum ruhuma…

Hacer gibi arasam

Hacer’in suya duyduğu özlemi

Ben kulluğuma duysam

Hacer’in çöl yangınları vardı ya,

Ah ben de günah yangınları arasında olduğumu bir anlasam…

İşte o zaman İsmail’e sunulan suyu bulacağım

İşte o zaman günah yangınlarından kurtulacağım (İnşaallah)

İşte o zaman Hacer annemizden yüzlerce yıl sonra, onun neslinden gelen ve ata yadigârı bu arayışı asrımıza sunan o Bahtiyar Üstadın şu arayışlı sözlerini anlayacağım:

“Bana sen şuna buna niçin sataştın diyorlar.

Farkında değilim.

Karşımda müthiş bir yangın var.

İçimde evlâdım [İsmail (as)] tutuşmuş yanıyor.

Evlâdımı, imanımı kurtarmaya çalışıyorum…”

Hz. Hacer annemize de Üstadımıza edilen aynı sual edilseydi nasıl cevap verirdi acaba?

Meselâ;

“Ya Hacer!

Yana yana neyi arıyorsun öyle.

Gel bir dur.

Etrafı toza dumana kattın” diye sual etselerdi.

Şerefli neslin annesi :

“Karşımda müthiş bir çöl var.

Tutamıyorum kendimi.

Evlâdım, İsmail'im susuzluktan yanıyor, ölüyor.

Evlâdımı, İsmail'im’i, o kutlu neslin varisini kurtarmaya çalışıyorum!” der miydi?

Hacerin arayışına

İsmail’ini yangınlardan, dünya ahiret yangınlarından kurtaracak bir su verildi. İstemesini bilen annemiz Hacer’e öyle bereketli verildi ki su. Hacer annemiz “dur dur” mânâsında “Zem Zem” dedi.

Acaba bu zamanın hakikat arayıcılarına, günah yangınlarında bocalayanlara da bir manevî Zem Zem verilebilir miydi?

Acaba O Zem Zem’in adı “Risâle-i Nur” olabilir miydi?

Hacer gibi aramak

Yangınlarda kalmamak

Ebedî kurtuluşa ermek

Her arayışta Zem Zem ile karşılanmak

Risâle arayışlarında muvaffak olmak duâsıyla…

MUHAMMED CİHAN CAMBAZ

safa.jpg

19.12.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

Bütün haberler

Başlıklar

  SAFA ile MERVE arasında neyi arıyorum?

  Sevgi duygusu ve biz

  Gelişecek çevremiz

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl