08 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Mehmet KARA

Liderliğin test edilmesi ya da hür irade


A+ | A-

Anayasa değişiklik paketinin iki fireyle kabul edilmesinin ardından akıllarda görüşmelerin seyrinde yaşanan kavgalar kaldı. Ancak, Bu görüşmelerde dikkatimizi çeken başka bir görüntüyü de aktarmak istiyoruz. Çünkü görüşmelerden çıkacak dersler var.

Anayasa değişiklik görüşmeleri bir bakıma partilerin genel başkanlarının “liderlik”lerini test etme yarışına sahne oldu. Hangisi testte başarılı oldu, hangisi olamadı buna millet karar verecektir.

Siyasî partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisidir. Siyasî partiler kanununda demokratik olmayan bölümler olduğu için de bu “unsur” tam mânâsıyla görevini yapamıyor. Partilerde yetkili kurullar oluşturulsa da partinin genel başkanı hangi ilden kimin, kaçıncı sıradan milletvekili adayı olacağını belirliyor. Yani bir bakıma kimin milletvekili olacağına o karar veriyor. Bu durumda ise o kişi milletvekili seçildiğinde genel başkanının sözünden çıkamıyor. Vicdanına ve inandığı doğrulara göre hareket edemiyor. Liderinin sözünden çıkarsa, sonucuna katlanmak zorunda kalıyor. Ya istenmeyen adam ilân ediliyor ya bir dahaki seçimde aday gösterilmiyor, ya da bakan veya parti yöneticisi yapılmıyor. Böyle olunca da seçilen bir milletvekili bir bakıma milletin değil, liderinin vekili oluyor. Böyle bir yöntemin de demokrasi ile bağdaştığını söylemek mümkün değil.

Gerek seçim kanunu gerekse de anayasa değişikliği görüşülürken bu konu hiç gündeme gelmedi, ya da getirilmedi. Çünkü aşağı yukarı bütün partilerde ufak tefek değişiklikler de olsa bu yöntem uygulanıyor. Seçim kanunu da buna müsaade ediyor. Bunun önüne geçilmesi için de belde, ilçe, ilden başlayarak bütün yetkili kurulların önseçimle gelmesi gereklidir.

Demokrasinin güçlenmesi için kesinlikle liderler sultasına son verilmesi elzem hale geldi. Öncelikle yapılması gereken de seçimlerde adayları belirleme yetkisinin genel merkez ya da genel başkandan alınmasıdır. Demokrasinin asıl unsuru olan siyasî partiler demokratikleşemezse ülkenin demokrasisinin gelişmesini beklemek de mümkün görünmüyor. Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesi ise, milletin daha çok sesini duyuracağı sistemin de yapılması gerekiyor. Yani, önce parti içi demokrasi olacak ki, bu da ülkenin demokrasisine faydalı olsun.

* * *

Bu uzun girişten sonra bunları niye anlattığımızı belirtelim. Son anayasa değişikliğinde de tam da bu anlattıklarımız, yani liderlik sultasının yaşandığını gördük.

Anayasa değişikliklerinde partilerin grup kararı alamamasına rağmen değişik yöntemlerle milletvekilleri kontrol altında tutuldu. Yani onların hür iradelerine bir şekilde müdahale edilmiş oldu. İki parti görüşmelerde çok sıkı muhalefet etmelerine rağmen, oylamalara katılmadı. Bunun sebebi ister milletvekillerinin parti görüşüne ters oy vermesini önlemek olsun, ister başka bir nedeni olsun yanlış anlaşılmıştır. Bir başka partinin pakete ret oyu verdiğinin söylenmesine rağmen özellikle ilk turda, ret oyu dışında kalan diğer renkteki pulları partinin yetkililerine verdikleri iddiaları ortaya atıldı.

Paketin sahibi olan parti fire olmaması için milletvekillerini yakın takibe aldı. Kapalı kabinlerin önlerinde parti yetkilileri dolaşarak bir şekilde milletvekilini kontrol altına almış oldular. İktidarın çıkmasını istediği maddelerin başında yer alan anayasa değişikliğinin parti kapatmayı zorlaştıran ve dâvâ açılmasını Meclis’in iznine bağlayan 8. maddenin referandum için gerekli 330 oya ulaşamayıp, paketten düşmesinden sonra yaşananlar da bunun ispatı niteliğindeydi. Liste hazırlıkları ortaya çıkınca, Fireciler arasında ismi geçenlerden bazıları liderlerine bağlılıklarını değişik sözlerle ifade etme gereği duydular. Liste hazırlayanlar ise yanlış anlaşılmaktan şikâyet ettiler.

336 milletvekili olan iktidar partisinden paketin ilgili maddesine oy vermeyen milletvekillerinin “fire” olarak değerlendirilmesi bile milletvekillerine bakışın ne kadar sakat olduğunu gösteriyor. Zira, madem gizli oylama, madem milletvekili hür iradesiyle oy veriyor bunun bir şekilde araştırılması ve pakete oy verilmeyenlerin kısaca “fire” olarak takdim edilmesinin neresi demokrasiye uyar?

Bu oylamada da açıkça görüldü ki, Türk demokrasisi daha tam mânâsıyla gelişememiştir. Hangi partiden olursa olsun milletvekilinin iradesiyle oy kullanmasını engelledikten sonra kalkıp demokrasiden, milletvekilinin hür iradesinden bahsetmek ne kadar mümkündür.

Burada asıl olan milletvekillerine güven olmaması, onların hür iradelerine saygı gösterilememesidir. Bunun mutlaka değişmesi demokrasi için gereklidir. Zira bunun mânâsı millete güvenmemektir.

Demek istediğimiz şudur ki, bu kanunlar aynen durduğu müddetçe, hiçbir parti çıkıp biz “Milletin tercihiyiz”, “Meclis milletin iradesini yansıtıyor” diye iddia edemez. Zira bu sözlerin hepsi havada kalır ve tam mânâsıyla gerçeği yansıtmaz. Olsa olsa “liderlerin iradesi” ve “liderlerin Meclisi”nden söz edilebilir ki, bu da milletin kendi Meclisine olan güveninin sarsılması anlamına gelecektir. Bunu da sanırım hiç kimse arzu etmez.

08.05.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (07.05.2010) - 367’den sonra 327

  (02.05.2010) - İkinci tur başlarken, ilk turdan kalanlar

  (25.04.2010) - “Başlarına belâ alacaklar!”

  (24.04.2010) - Yeni anayasaya kimin gücü yetecek?

  (23.04.2010) - Değişikliğin seyri

  (19.04.2010) - Meğer “güçleri bu kadar”mış

  (18.04.2010) - “İma” mı, değil mi?

  (17.04.2010) - Muhalefet boşluğu ya da alternatifsizlik

  (16.04.2010) - Gündem yoğun o zaman…

  (11.04.2010) - ‘Ciğere ihtiyacımız yok!’

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım