"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İçtimai hastalıklarımız-1

Abdullah ŞAHİN
18 Mart 2023, Cumartesi
Allah her insanı el, ayak, göz, kulak vb. onlarca maddi azalarla birlikte, ruh, akıl, fikir, hayal, vicdan vb. manevi cihaz ve duygularla donatarak, imtihan için arz memleketine göndermiştir.

Bu noktada, Allah (cc), insanı her yönüyle tam tekmil olarak yaratmış; birilerinden alınacak ‘ödünç akıl, aza ve duygu’larla karşı karşıya bırakmamıştır. 

Bunun yanında, dağ ve taşların kaldırmaktan içtinap ettiği (Ahzap Suresi, 72) ubudiyet ve hilafet-i arz mükellefiyetini deruhte etmesi için, gerekli cihazları insana takmıştır. Allah(cc), insana, bu emanetlerin nasıl kullanılması gerektiği hususunu da Kur’an reçetesiyle açıklamıştır.

Fakat insan, kendisine takılan maddi ve manevi duygu ve donanımların kıymet ve hasiyetlerinin bazen farkına varmayarak, bunları kullanmada hasarete düşer. Bunun sonucu, hem kendisine emaneten tevdi edilen aza ve duygulara hiyanet eder; hem de Hac Suresi 11. Ayetindeki ifadeyle “Hasiraddünya vel ahira” dünya ve ahiret hayatını mahveder.

Risale-i Nur tefsirlerinde ifadesini bulan seyl-i kainat denilen ve ezelden ebede devam eden iki azim akıştan birinin kaynağı Fatiha Suresi 5. Ayetindeki “İyye kena’budu (Rabbimiz! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.)” hakikati iken, diğerinin kaynağı ise Furkan Suresi 43. Ayetinde geçen “İstek ve arzularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü?...” hakikatinin olduğu ayrı bir gerçek.

Şurası bir gerçek ki âlemlerinin yaratıcısı olan Rabbimiz, alemlere rahmet olarak gönderdiği Efendimiz Hz. Muhammed (asv) nezdinde, kendisine muhatap addettiği tek varlık ins ve cin nevidir. Rabbimiz insana o kadar değer ve kıymet vermiştir ki, bütün nimet ve güzellikleri onun ayağı altına serip, buna layık olabilenlere “Habibim!” hitabıyla iltifat etmiştir.

Devasa kainat içinde, bir nokta bile olmayan, arz memleketini kainatın kalbi yapıp, ona yüz elli milyon kilometre uzaklıkta olan güneşi, insan ve dünyasını aydınlatan, nimetlerini pişiren bir aşçısı yapmıştır. Kendisine kulluk etsin-etmesin, onları bir hayat iksiri olan havasıyla soluklandırıp, suyuyla ve envaı çeşit rızıklarıyla rızıklandırmıştır.

Fakat insanoğlu o kadar cahil ve zalimdir ki, Rabbinin insanlar üzerindeki sanat ve korumasını görmek estemiyor. Adeta, kendisine ve kendisi dışında olan varlıklara kör bir gözle bakıyor.

Kainat Sultanının en muhteşem sanatı olan bu aziz varlığı, şahsi ve indi telakkilerle ötekileştirip dışlıyor, bu yanlış hareketiyle sadece insana zulmetmekle kalmıyor; onun sanatkarı olan Allah’ı da itham ettiğinin farkına varmıyor. (Devam edecek)

Okunma Sayısı: 1333
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı