"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kâb-ı Kavseyn’e kutlu bir yolculuk

Abdullah ŞAHİN
03 Mayıs 2016, Salı
Şehadet ve gayb âlemlerinde hiç bir varlık yokken sadece Cenab-ı Hak vardı.

Çünkü O, varlığının evveli ve ahiri olmayan, Ezel ve Ebed Sultanıydı. 

O, “ Küntü kenzen mahfiyyen....( Ben gizli bir hazine idim görmek ve görünmek istedim.....) “ kutsi ifade ve İrade-i İlâhîyesine istinaden en evvel, varlık âleminin nuru ve ruhu hükmünde olan sevgilisi Muhammed’in (asm) nurunu ve o nurdan tüm ruhları ve gayb ve şehadet âlemleri mânâsında on sekiz bin âlemi yarattı.

Bütün bu âlemlerinin nuru, ruhu ve çekirdek-i aslisi olan Ruh-u Nur-u Muhammedi’nin (asm) baş Zâkir ve müsebbibi olduğu Elest Meclisinde, Rabb’in “ Elestü bi-Rabbiküm?”  sualine, “ Kâlû belâ Ya Rabbi” diyenlerin başında yine o sevgili vardı.

O’nun ebed yolculuğu da her dünya misafiri gibi burada başlamıştı gayb esrarının ruhlar âleminde. Fakat O, daha dünyadayken hiç bir varlığın nâil olamadığı “Kâb-ı Kavseyne” kilitlenmiştı ta o zamandan. 

Neden hiç bir varlığın dünyadayken mazhar olamadığı bu kutlu yolculuğa O (asm) mazhar olmuştu ki ?

Çünkü O, varlık ve Risaletiyle şehadet ve dünya âlemlerinin, ubudiyetiyle de ahiret ve cennet âlemlerinin sebeb-i vücudu olmuştu; çünkü O, âlemler Sultanı’nın en yakınındaki sevgilisiydi.

 O Zatın  hicretinden bir yıl öncesinde Receb ayının kutlu 27. gecesinde, bu zor ve kutlu yolcukla alâkalı ameliyat ve hazırlıklara muhatap olmak suretiyle “ Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm´dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ´ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; ( İsra Suresi:1) Oradan da ruh süratinde( veya mahiyetini yalnız Allahın bildiği bir surette )sema katlarını kat ederek, bütün geçmiş peygamberlerle görüşerek, sidret’ül- münteha ve kab-ı kavseynde ta huzur-u İlâhiye kadar  vuku bulması varlık âleminde yaşanan en kutlu yolculuktır.

Âlemlerin Efendisi bu kutlu yolculuğu ümmetinin her gün dünyadayken beş defa yaşayabileceği beş vakit namaz miracını, aynı miracı ahirette de yaşayacağının müjdesi olan Bakara Suresinin son iki ayetini ve ondaki hakikatleri müjde olarak ümmetine getirmiştir. 

Ruhlar âleminden ruh suratinde bir yolculuğu her insana yaşatıp onu dünya âlemine gönderen Yüce Allah, aynı kuluna kâinat ve insaniyetin en muhteşem anı olan namazın nuru ve merdiveniyle aynı süratteki bir yolculuğu yaşatmaya kadirdir. Âlem-i ahirette ise, dünyadaki gibi ruh cesede tabi olmayıp, ceset ruha tabi olacağından, başta cennet ve rü’yet olmak üzere ruh süratinde,  böyle muhteşem ve mesud yolculukları kolaylıkla ihsan-ı İlâhî ile yaptırabileceği rahmet-i İlâhîyeden kaviyen ümit ve niyaz olunur.

Ya Rabbessemavati ve’l- aradîn! Davetine ağaçların koşup geldiği, duâsıyla yağmurun hemen iniverdiği, sıcaktan korumak için bulutların ona gölge yaptığı, bir ölçek taamıyla yüzlerce insanın doyduğu, parmaklarının arasından üç defa kevser gibi suların çağladığı, O’nun hürmetine Allah’ın, kertenkeleyi, ceylânı, ağaç kütüğünü, zehirli keçinin pişmiş etini, deveyi, dağı, taşı ve toprağı konuşturduğu, Miracın sahibi  olan Efendimiz ve Şefîimiz Muhammed’e, Kur’ân’ın bidâyet-i nüzulünden kıyametin son anına kadar onu okuyan her bir okuyucunun okuduğu her bir kelimenin temevvücât-ı havâiye aynalarında Rahmân’ın izniyle temessül eden bütün kelimelerinin bütün harfleri adedince, milyonlar salât ve selâm olsun...

Bütün bu salâvatlardan her biri hürmetine bizi mağfiret et, ey İlâhımız, bize merhamet et.

Leyle-i miracı günde beş vakit namazımızla bizim de miracımız kıl; bu mübarek gece yüzü suyu hürmetine müslümanların kalplerindeki kin ve düşmanlık kirlerini temizleyip, onları cennet ehline uygun hale getirerek, âlem-i islamiyet ve insaniyette muhabbet ve uhuvveti mütessis eyle. Vadettiğin Kur’ân’ın fecr- i sâdıkını bir an önce getirerek, tüm müslümanları ve insanlığı mesut ve bahtiyar kıl; bizlere acıyarak bunu rahmetinle yap ya erhamerrahimîn....

Bütün okuyucularımızın Leyle-i miraçlarını tebrik ederken, bu mübarek gecenin âlem-i islâmiyet ve insaniyetin içinde bulunduğu belâ ve sıkıntıların izale ve define vesile olmasını Rabbimizden duâ ve niyaz eyleriz...

Okunma Sayısı: 1812
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı