"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

ÖYP

Ahmet Hamdi AYDIN
05 Ekim 2015, Pazartesi
AKP hükümetlerinin en iddialı oldukları alanlardan biri eğitimdi. Ne gariptir ki en başarısız oldukları alanlardan biri de eğitim oldu. Bu, ilk ve orta öğretim için olduğu gibi yüksek öğretim için de geçerlidir.

Eğitim adeta deneme tahtası gibi oldu. Her yıl bir sistem denendi, olmadı tekrar başa dönüldü. Denenen ve sonuçta yine başarısızlıkla sona eren her sistemin lanse edilmesinde de sanki önceki sistemi kendileri denememişler gibi eleştirme pişkinliğini gösterdiler.

İlk ve orta öğretimle ilgili birkaç konuda yazmıştım. Bu gün ise yüksek öğretimle ilgili bir sistem değişikliğini tartışma konusu yapmak istiyorum. Konu, Öğretim Üyesi yetiştirme ya da Araştırma Görevlisi alma ile ilgilidir.

2008’de çıkarılan “Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” gereği “cari usul” ile Araştırma Görevlisi alımı yapılmaya başlandı.

2010’dan itibaren de aynı yönetmelik gereği, özellikle yeni kurulan üniversitelerin Öğretim Üyesi ihtiyacını karşılamak üzere Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) uygulanmaya başlandı. Bunda bir amaç da Yüksek Lisans ve Doktora programlarını geliştirmekti.

ÖYP uygulaması bence iyiydi. Objektif bir şekilde ve mezuniyet derecelerine göre Araştırma Görevlisi alınıyordu. Başarılı adayların kadro alma şansı yüksekti. Manipülasyon ve subjektif değerlendirmeler asgarî düzeydeydi. Zaten cari usûlün manipulasyona ve subjektif değerlendirmeye müsait olduğu gerekçesiyle ÖYP sistemine geçilmişti.

ÖYP’nin kaldırılması konusu, geçen hafta, “çok sayıda ÖYP kadrosunun kullanılamadığı” gerekçesiyle ÖYP uygulaması ile Araştırma Görevlisi alınmayacağı ve klâsik sistem olan “cari usûl” ile alımların yapılacağı şeklindeki resmî açıklama ile gündeme geldi.

Bunun üzerine konu medyada “torpil dönemi başlıyor” şeklinde tartışıldı. 

Cari usûlün işleyiş süreci şöyledir: Klâsik cari usûlde, üniversiteler kadro talebini YÖK’e bildirir, talepleri kabul edilince kamuoyuna ilân verilir. Süresinde yapılan başvurular ilgili üniversite tarafından değerlendirilerek sonuç ilân edilir.

Değerlendirme ilgili üniversiteler tarafından yapılınca farklı uygulamalar olabileceği gibi, subjektif değerlendirmeye açık olduğu eleştirileri de yabana atılacak gibi değildir.

Hükümetin genel olarak yüksek öğretim, özel olarak Öğretim Üyesi yetiştirme alanında yaptığı önemli, fakat olumsuz etki potansiyeli olan bir “deneme”si ile daha karşı karşıyayız. Önemli, fakat sadece ilgili olanların takip edebildiği bir gelişme…

Okunma Sayısı: 1284
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı