"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

12 Mart muhtırası; “devrim içinde devrim”!

Cevher İLHAN
12 Mart 2015, Perşembe
Darbe davaları tek tek tasfiye edilirken, darbe tehdidiyle demokrasiye dayatılan 12 Mart 1971 muhtırası da 44. yılında hâlâ yeterince aydınlanmış değil.

Dahası 12 Mart’a mâruz kalanlar “12 Mart’ın sorumlusu” olarak gösteriliyor. Aynen 28 Şubat gibi, 12 Mart’ın suhuletle atlatılabilmesi için çırpınanlar ve bâdireden çıkış yolu arayanlar çeşitli dezenformasyonlarla itham ediliyor.

Tesbitere göre, Türkiye’de çok partili siyasî sisteme geçilen 1950’den bugüne 16 genel seçimin yapılmasına karşı 80’i aşkın darbe, muhtıra ve ara dönem hazırlığı ve teşebbüsü olmuş. Lâkin bunların dördü “başarılı” olmuş. 12 Mart muhtırası bunlardan biri.

DÖNEMİN PERDE ARKASI

12 Mart’ın perde arkasına dair geçtiğimiz günlerde vefat eden MİT mensubu Mahir Kaynak’ın açıklamaları gerçeği teyid etmişti. 12 Mart’a gelinen süreçte, 1966 yılının Kasım ayından beri darbe girişimlerinin olduğunu ve bu bilgilerin Cumhurbaşkanı’nın yanısıra Başbakan’a ve Genelkurmay Başkanı’na iletildiğini belirten Kaynak, cunta toplantılarının içine sızarak çalıştığı dönemde Başbakan Demirel’in konuyla ilgili bilgi almak için kendisine zaman zaman haber gönderdiğini ve yazılı olarak bilgileri ilettiğini anlatmıştı. (Erhan Seven, Yeni Şafak, 8.3.12)

1970’lerin başında gelişen olaylarla orduda “darbe eğilimi oluştuğu”na dikkat çeken Kaynak’ın, “O dönemde TSK’da iki güç vardı. Biri darbe yapmak isteyenler, diğeri darbeyi engellemek isteyenler. Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ve Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler darbecilerden yanaydı; Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ise darbeyi engellemekten yana olanların tarafındaydı. Sonunda iki güç birbirini tasfiye etmenin zararlı olacağını anladı. 12 Mart aslında bu anlamda bir ortak anlaşmadır. İki tarafın da verdiği tâvizler vardı. Tavizlerden birinde darbeciler darbeden vazgeçti. Öbürleri de onlarla ilgili iddiaları ortadan kaldırdı. Bu bir pazarlıktı” değerlendirmesi, 9 Mart darbesi yerine 12 Mart muhtırasının ikame edilmesinin iç yüzünü ifşa ediyor. Ve 12 Mart öncesinde, bilahare 28 Şubat’ta tekrarlanan paradoksu ele veriyor. (a.g.g.)

Gerçek, 12 Eylül’de olduğu gibi 12 Mart’a da Başbakan olarak mâruz kalan Demirel’in 31 yıl sonra -7 Haziran 2012- Meclis Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na yaptığı açıklamalarla açığa çıkıyor. 9 Mart’taki “cunta toplantıları”ndan haberi olduğunu, bunun üzerine Cumhurbaşkanına gidip “Birtakım kokular geliyor burnuma’ uyarısına karşı aldığı “cevap”, dönemin perde arkasını aralıyor.

Sunay’ın kendisine, “Sen merak etme, Memduh Paşa başında’ dediğini hatırlan Demirel’in, “Merak etmeyeyim de tedbir almamız lâzım. Tedbir alabilecek durumda değiliz çünkü…” ifâdeleri, 12 Mart muhtırası öncesi süreçteki darbe hazırlıklarını ortaya çıkarıyor. 12 Mart toplantılarının 28’inci Tümende yapıldığını ve artık büyük bir kitleye sirayet ettiğini belirten Demirel’in, darbeci-muhtıracıların “devrim içinde devrim aradıkları” nitelemesi, 12 Mart’ın âdeta özeti.

28 ŞUBAT’IN BİR BENZERİ

Ve Demirel 12 Mart’ta muhtıracı generalleri engellemesi için dönemin Cumhurbaşkanından destek arıyor, ancak onlardan kendi yeri için güvence alan Cevdet Sunay, muhtıracılardan yana tavır takınıyor.

9 ve 10 Mart ile 12 Mart muhtırasında büyük rol oynayan Gürler ve Batur’un iç bünyelerinden koptuğunu ve Cumhurbaşkanı’nın ‘Sen hiç merak etme, ben onları tâkip ediyorum’ dediğini hatırlatan Demirel, akabinde Sunay’ın telefonlarına çıkmadığına, ancak iş bittikten –muhtıra verildikten- sonra ona ulaşalabildiğine dikkat çekiyor. Kendisine bu işlerin zor işler olduğunu ve yarım yamalak lâfı kaldırmayacağını bildirmesine mukabil “Ne yapayım, beni de aştılar!” dediğini hatırlatması, 12 Mart’ın mahiyetini deşifre ediyor. (Darbe Tutanakları, 44-46)

12 Mart’ın üzerindeki yanıltmalar kaldırılıp muhtıra aydınlığa kavuşturuldukça, Demokrat Parti’nin demokrasi ve hizmet verâsetini alan AP grubu ile Başbakanı Demirel’in ve hükûmetinin büyük bir demokratik direnç ve mücadele verdiği ortaya çıkıyor…

Okunma Sayısı: 3021
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı