İsrail soykırımıyla Ramazanda ve Bayramda gündem Gazze olurken, Türkiye’den İsrail’e seçim kampanyasında inkâr edilen gıdadan silâha her türlü lojistik destek bilahare resmen ikrar edildi.
Özellikle 9 Nisan’da Ticaret Bakanlığı’nın İsrail’e “ek”te gönderildiğini kabul ettiği 150’den fazla maldan, daha önce açıklanan demir-çelik, çimento, silâh parçası ve barutun yanısıra aralarında çelik borular, çelik kuleler, demir çelikten tüm inşaat malzemeleri, demir-çelik tüm teller, testere makineleri, yassı çelik ürünleri ile uçak benzini ve jet yakıtının sevkinde “kısıtlama” duyurusu, İsrail’e her türlü lojistik desteğin altı ay sonra belgeli tescili oldu.
Çarpıcı olan, “ateşkes” çağrılarına bizzat Netanyahu rest çekerken, Ankara’nın 7 Ekim’den beri otuz beş bin Filistinliyi katleden, on binlerce insanı yaralayan İsrail’den “uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi”ni beklenmesi.
“KISITLAMA” NE ORANDA YAPILMIŞ?
Bakanlığın bildirisi, “Türkiye-İsrail ekonomik mutâbakatı”yla ilerletilen ticaret hacminin yüzde 532’ye çıkarıldığını tescili ediyor.
Buna göre seçim meydanlarında, ekranlarda “Ey katil ve haydut İsrail!”, “Ey Netanyahu!” çıkışları yapılırken, mülteci kamplarını, hastaneleri, evleri, okulları, camileri hedef alan İsrail savaş uçaklarının yakıtı Türkiye’den gönderiliyor. Azeri petrolü İsrail’e iktidara yakın işadamlarının “gemicikleri”yle ulaştırılıyor, İsrail askerlerine Manavgat’tan su, Malatya-Kürecik’ten istihbarat, Konya’dan askerî eğitim veriliyor.
Bu arada “bugüne kadar uluslararası bir ambargo kararı alınmadı” diyen Ticaret Bakanı’nın “Türkiye ambargo uygulayan ilk ülke oldu” ifadesiyle kamuoyunu yanıltamaya yeltenmesi de dikkat çekici.
Oysa İsrail’e sözkonusu “ek liste”de yer alan “54 ürün”de ne oranda “kısıtlama”ya gidildiği bilgisi verilmiyor. Haftada 100 ton gönderilen jet yakıtından 10 ton “kısıtlama”yla 90 ton mu, 70 ton mu, 50 ton mu gönderileceği bilinmiyor.
Veya gönderilen barutta, silah yapımında kullanılan malzemelerde ne kadar “kısıtlama”ya gidileceği; dahası açıklanmayan 100’ü aşkın mal grubunda nelerin olduğu bilgisi verilmiyor.
SAPTIRMALAR DEVAM EDİYOR…
Bir değer çarpıklık, “Mal İsrail gümrüğünden geçtikten sonra ne tarafa gidebileceği değişebiliyor. Bazen de İsrailli tüccarlar bu malı alıp oradaki 8 milyon Filistinliye satıyor, böylesine karmaşık bir yapı var” diye İsrail’e desteği karmaşaya getirmekle “gönderilen ürünlerin Filistinlilere gittiği” saptırması.
Oysa Batı Şeria’dan Gazze Şeridi’ne milyonlarca Filistinliye gönderilen gıda ürünlerinin en fazla yüzde dördünün yerine ulaştığı; insanları ekmek kuyruğunda bombalayan, fosfor bombalarıyla öldüremediği çocukları açlıktan ölüme mahkûm eden İsrail’in göstermelik propagandanın dışında bir koli daha göndermediği herkesin mâlumu.
Hâsılı, teşviklerle, vergi muafiyetiyle yüzde 65 vergi indirimi yaptığı ve hâlen TOGG’un ortağı olduğu belirtilen Coca Cola’nın bol bol satın alınarak sokaklara dökülmesiyle, hamburgerci baskınıyla başlayan, en son “İsrail’e ticareti kesin!” pankartlarını açan başörtülüleri ters kelepçeyle apar topar gözaltına alan “tek kişilik hükûmet”in “İsrail hassasiyeti” bu!
Kısacası, AKP iktidarında yirmi iki yıldır sürdürülen “ikiyüzlü İsrail politikası” devam ediyor…