"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Garip cerbeze ve saptırmalar…

Cevher İLHAN
27 Kasım 2014, Perşembe
Risale-i Nur’ların “kamuya mal edilmesi”yle “devlet tekeli”ne alınmasını hedefleyen madde üzerinde bazı mihrakların çarpıtmaları devam ediyor.

“Yürürlüğün durdurulması istemiyle iptali” talebine, AYM’nin “ilk inceleme evresi”nde, “esasa geçilmesine ve yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına” dair kararı üzerine, yanıltmalara tevessül ediliyor. 

Bilindiği gibi evvelâ Meclis Plân ve Bütçe Komisyonu’nda iktidar partisine mensup Komisyon Başkan Yardımcısının ve Bakanlık yetkililerinin ikrarıyla Kültür Bakanlğı’nın aylardır haksız ve hukuksuz olarak başlattığı “bandrol yasağı”yla, 54 senedir bütün Nur Talebelerinin tasvibiyle süregelen Risalelerin onlarca yayınevince basılıp neşredilmesi durduruldu. 

Ardından önce “atanmış vârisler” üzerinden söz konusu yasak kotarılamayıp “yasal –nesebî- vârisler”in de mutâbakatı sağlanamayınca, bu kez devletin Risalelere “el koyması” garabetine gidildi. 

Düşülen vartada, Üstadın “Diyanet de eserleri neşretsin” ifâdesi, “Bediüzzaman’ın eserlerin basım ve dağıtımının Diyanet’e verilmesini vasiyet ettiği” şeklinde saptırılıp propaganda ediliyor…

ALGI OPERASYONUNDA İSTİMAL…

“Esere ait tüm hak ve yetkiler Diyanet İşleri Başkanlığı’na aittir” ibâreli Bakanlar Kurulu kararnâmesinin çıkarılması, “çözüm” olarak sunuluyor. ”Yıllar sonra Üstad Hazretlerinin o sözünün yerine geldiğini görmek hepimiz için bir mutluluktur” cerbezesiyle, Risalelerin “devletleştirilmesi”, “Risalelerin korunması” olarak lanse ediliyor..

Risalelerin “Diyanet’in veya Diyanet’in izin verdiği izin veya yetki çerçevesinde kişi ve kuruluşlarca basımı, işlenmesi, çoğaltılması, yayınlatılması” inhisarının “sadeleştirme ve tahrifata karşı” tedbir olduğu demagojisi, algı operasyonunda istimal ediliyor.

Oysa, en evvel kararda geçen “işlenmesi” ifâdesi, tercümeden sadeleştirmeye her türlü istismara kapı açıyor. “Sadeleştirilen” ya da “metin ve açıklamalar” ilâve edilerek tanzim edilen bir eserin artık yeni bir eser olduğu, dolayısıyla artık “Risale-i Nur Külliyatı”ndan sayılmayıp “bandrol kapsamı”na girmediği meydanda. 

Bu gerçeğe rağmen, “bandrol yasağı”nın ve akabinde devlet adına Diyanet tekeli ile, “sadeleştirme” ve “tahrifat tehlikesi” sorununun önüne geçileceği” iddiasının hiçbir geçerliliği yok. 

Diğer yandan, Bakanlığın, risalelerin basım ve neşrinde hiçbir “sorun” yokken emr-i vaki ile dayattığı “bandrol yasağı” da hukuka ve kanuna aykırı. 

“Bandrol yasağı”nı yasallaştırmak için dayatılan “kamuya mal etme” de bir başka hukuksuzluk. Halbuki, bir hak gasbıyla bir başka hak gasbı önlenemez. Risalelerin maddî ve mânevî hakkı, tepeden tâlimatlarla, kanunsuz oldu bittilerle, hukuksuz yasal manevralarla gasbedilemez. 

“RİSALELERİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ…”

Bu açıdan, Bakanlar Kurulu kararnâmesinde yer alan “Risalelerin basılması, işlenmesi, çoğaltılması, yayınlatılması” hak ve yetkisinin Diyanet’e verilmesinin “bandrol sorunu’nu çözüme kavuşturacağı” iddiası, tam bir saptırma.  

Keza, risalelerin “İstiklâl Marşı” gibi “millî koruma”ya, “devletin himâyesi altına alındığı” iddiası da devletin re’sen Risalelere el koyma operasyonuna tepkileri dindirme amaçlı bir propagandadan ibaret. Risalelerin himâyesi, öncelikle eserin asliyetine uygun basımının sağlanıp tahrifattan korumasıdır, “devlet tekeli”ne alınması değildir. 
Yapılması gerekekn, Meclis görüşmelerimizde özellikle komisyona mensup milletvekillerine ve ilgililere defalarca ifâde ettiğimiz gibi, Bakanlığın organizesinde bütün yayınevlerinin katılacağı çalıştaylar düzenlenip, Risalelerin aslına uygun basımının teminidir.

Asıl kargaşa ve kaosun “bandrol yasağı” ve “devlet tekeli” olduğu, sekiz aydır risalelerin basılamaması musîbetiyle ortada. Vahamet, “bandrol yasağı” ve “kamuya mal etme” yasası ile, risaleleri devletin inhisarına, “Atatürk ilke ve inkılâpları” cenderesindeki Diyanet’e kelepçeletmektir.

“Risalelerin özgürleştirilmesi”, “devlet tekeli”nin ve “bandrol yasağı”nın kaldırılması ile olur.

Okunma Sayısı: 3179
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hakan kagan

    27.11.2014 21:23:17

    Bu hükûmet zaman-ı istibdatta akla husumet ederdi. Şimdi de hayata adavet ediyor. Eğer hükûmet böyle olursa, yaşasın cünun! Yaşasın mevt! Zalimler için de yaşasın Cehennem! Ben zaten bir zemin istiyordum ki, efkârımı onda beyan edeyim.Bediüzzaman Said Nursi.O zemin Yeniasya'dır.....sapı bizden olanlara gelsin..anlayana..Zecir tokadları onları bekliyor korksunlar..

  • kamil dağıstanlı

    27.11.2014 20:20:10

    Yeni Akit'in sür manşeti: Risaleler himaye altına alındı. "Esere ait tüm hak ve yetkiler Diyanet İşleri Başkanlığı'na aittir". Peki bu ibare, himaye mi? devletleştirme mi? Yapan ve yaptıranlara sesleniyorum: Bunun bedelini siz bu dünyada da ödersiniz.

  • Nazım AYDIN

    27.11.2014 14:20:48

    YENİ ASYA ve kıymetli okuyucularının bu istibdat ve zorbalığa karşı verdiklerini aziz üstadımız manen hissediyor ve tebrik ediyor olduğuna inancımız tam.Yine bu getirilmek istenen inhisar altına alma ya karşı TARİH CİBALİLERİDE ayrıca not edecektir.

  • Nazım AYDIN

    27.11.2014 14:20:25

    Olanlara o kadar icim yaniyor ki.bu safdiller nasil Risale-i Nur'u atese attilar.Nasil oyuna geldiklerini goremiyorlar,nasil kullaniliyorlar,kahroluyorum resmen.Biz onlar icinde mucadele ederken onlar bize hucum ediyor..resmen menfaatle chp korkusuyla yilanin agzina girdiler farkinda degiller.Hucumat-i sitte'de damin kenarina getirilen ve damdan dusurulen adam gibiler.Allah tez zamanda akil fikir versin bu kamburlara cibali babalarda ayilsinlar.Yoksa inanin bu islerin sonu kotuye varacak.12 eylul'de munafik darbeyi alkisladiklari gibi simdide bu sahtekarlarin duzenbazliklarini alkisliyorlar.Yazik yazik yazikkkk..

  • hakan kagan

    27.11.2014 09:32:15

    Olanlara o kadar icim yaniyor ki.bu safdiller nasil Risale-i Nur'u atese attilar.Nasil oyuna geldiklerini goremiyorlar,nasil kullaniliyorlar,kahroluyorum resmen.Biz onlar icinde mucadele ederken onlar bize hucum ediyor..resmen menfaatle chp korkusuyla yilanin agzina girdiler farkinda degiller.Hucumat-i sitte'de damin kenarina getirilen ve damdan dusurulen adam gibiler.Allah tez zamanda akil fikir versin bu kamburlara cibali babalarda ayilsinlar.Yoksa inanin bu islerin sonu kotuye varacak.12 eylul'de munafik darbeyi alkisladiklari gibi simdide bu sahtekarlarin duzenbazliklarini alkisliyorlar.Yazik yazik yazikkkk..

  • HÜSEYİN İLHAN

    27.11.2014 08:38:18

    YENİ ASYA ve kıymetli okuyucularının bu istibdat ve zorbalığa karşı verdiklerini aziz üstadımız manen hissediyor ve tebrik ediyor olduğuna inancımız tam.Yine bu getirilmek istenen inhisar altına alma ya karşı TARİH CİBALİLERİDE ayrıca not edecektir.

  • Emin Altan

    27.11.2014 07:53:03

    “Diyanet varken sen hangi yetkiyle dinî neşriyat yapıyorsun?” sualine Üstadın cevabı: Hak ve hakikat, iman ve Kur’an inhisar altına alınmaz.

  • Polat Müstear

    27.11.2014 02:49:23

    Hz. Üstad Bediüzzaman Said Nursî asla ve kat'a Mustafa Kemal'i sevmedi, bütün baskilara ve cabalara ragmen onun hicbir seyine boyun egmedi. Devlet rejimi olan ilke ve inkilaplara harfiyyen uymaya mahkum bir Diyanet Riyasetinin Risaleleri Mustafa Kemal'in ilke ve inkilaplarina boyun egdirmesi kabul edilemez! Kaldi ki Cumhurbaskani, Basbakan ve TBMM üyeleri ve devlet ricalleri ve memurlari inkilap kanunlarindan olan örnegin Sapka iktisa kanununa boyun egmiyorlar; cünkü o kanuna uymuyorlar... O halde neden asrin Müceddidinin saheserini o inkilaplara bagli rejime boyun egdirmeye calisiyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı