"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İktidarın “fırsatçılıktan” şikâyeti!

Cevher İLHAN
02 Şubat 2019, Cumartesi
GÜNDEM

TOBB Ekonomi Şurası’nda Cumhurbaşkanı, “Faiz oranları, enflasyon belli oranda düşmüş, marketlerde hâlâ fiyatlar düşmüyor, hâlâ vatandaşı nasıl soyacaklarının peşindeler” şikâyetiyle “halkı sömürmeye devam edenler varsa hesâbını sorarız!” yakınmasında bulundu. (gazeteler, 21.1.19)

Ardından, “Marketlerde fiyatlar üreticiden alındıktan sonra aracılar vasıtasıyla tırmandırılıyor, bunun adı fırsatçılıktır, tefeciliktir, hatta ülkeye ve millete ihânettir” suçlamasıyla veryansın etti. (gazeteler, 26.1.19)

Oysa iktidarların işi, eleştirmekle kalmak ve “şikâyet” değil, tedbirini almaktır; “fırsatçılığı, tefeciliği” önlemektir. Gıdada katlanan pahalılıkla “fırsatçılığa, tefeciliğe” meydan vermemektir.

Siyasî iktidar, şikâyetle yakınacağına âcilen vahim “gıda krizi”nin, kat kat pahalılığın önlemini almalıdır. Zira şikâyetle kalmak, başa çıkamadığının, başarısızlığın itirafıdır. Elinde devlet imkânı, yaptırım gücü olan iktidarlar da şikâyet ederse vatandaş ne yapsın?

SORMAK LÂZIM

“Bunun izâhı nedir?”

arpıklığa bakın ki, tıpkı enflasyonda çarpıtmasında olduğu gibi, gıdada da TÜİK’in açıkladığı rakamların (yüzde 25) en az iki katı artmış, yüzde 55’le varmış; meyve-sebzede yüzde 100’leri aşmış. 

Başta mazot, elektrik, gübre gibi esas girdilerde fiyatların çok yüksek olmasıyla ve ithalata dayalı yanlış tarım politikalarıyla başgösteren “gıda krizi”nin asıl müsebbipleri sorgulanmıyor.

Ağır ekonomik krizle tavan yapan ve açıklananın birkaç katı olan enflasyonla, peşpeşe yüzde 55’lere varan doğal ve elektrik zamlarıyla sebze ve meyveye gelen yüzde 100 zammın sorumluluğunu yüklenmek yerine, siyasi iktidar, bu kez suçu marketlerin üzerine atmakla sıyrılmaya çalışıyor.

Dahası Tarım Bakanı, kış sebze-meyvelerinin de aynı oranda arttığından habersizmiş gibi, “Vatandaş mevsiminde tüketsin, mevsimi değilse sebze ve meyveyi almasın, fiyatlar düşer” ilginç öneride bulunuyor.

Pahalılığın marketlere faturası edilmesi, “okullar olmazsa Millî Eğitim’i çok iyi idâre ederim” mantığıyla, dış politikadaki iflası “dış güçler”e, ekonomik krizi “Trump’un tweeti”ne, eğitimin çöküşünün sebebini öğrencilerin varlığına, bağlayan zihniyeti ele veriyor. Sonra pazarlarda ve manavlarda da aynı pahalılığın olmasının açıklaması nedir?

Sormak lâzım; AKP iktidarından önce “dünyada tarımda kendi kendine yeten yedi ülkeden biri” olarak tanıtılan Türkiye nasıl oldu da buğday, saman ve soğandan bakliyata birçok gıda maddesini ithal etmek durumunda bırakıldı?

Gerçekten “bunu neyle izâh edeceğiz?”

GARABET

Bir istifa hikâyesi…

Anayasa’nın 94. maddesinin “TBMM Başkanı, başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar” açık hükmüne rağmen haftalardır istifa etmeden AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak siyasi propaganda faaliyetlerini sürdüren Meclis Başkanı Binali Yıldırım, nihayet 18 Şubat’ta istifa edeceğini söylüyor.

Bu durum, Cumhurbaşkanı’nın “İstifa da nereden çıktı?” tepkisiyle, “Seçim siyasî faaliyet değildir, benim için mesele kapanmıştır” türü ilginç tekellüflü tevillerle Anayasayı ihlâle devam eden Yıldırım’ın “iktidarla ilişikler”in dışındaki hukukçulardan gelen ikazlara, kamuoyu baskısına dayanamayıp “istifa edeceğini” açıklamak zorunda kaldığı yorumlarına sebebiyet veriyor.  

Ancak Meclis Başkanı sıfatıyla devlet imkânlarını kullandıktan sonra bu kez üç hafta sonra istifa edeceğini söylemesi, yeni istifhamlara yol açıyor.

Sahi, diyelim ki Meclis Başkanı neticede Anayasayı ihlâl ettiğini anladı; neden hemen değil de, istifasını 18 Şubat’a erteliyor? Üç hafta daha bu makam ve yetkiyi kullanmanın izâhı nedir?

HAFTANIN SÖZÜ

“Anketler iç açıcı değil...”

“Çok ciddî bir ekonomik kriz var, bunu görmezden gelmek bu gerçeği ortadan kaldıramaz. Önümüzde önemli bir seçim var. Anketler iç açıcı değil. Sefâlet nasihatle veya dini telkinle bastırılamaz. Bu aşınma sürdüğü takdirde yerel seçimlerde beklenmedik sonuçlarla karşılaşmak mümkündür.”

Selçuk Özdağ, AKP Manisa eski Milletvekili (Enpolitik, 15.1.19)

 

Okunma Sayısı: 3367
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı