"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mânevî, ahlâkî, sosyal tahribat felâketi - 2

Cevher İLHAN
24 Ekim 2014, Cuma 00:01
Mânevî, ahlâkî, sosyal tahribat felâketi, sadece Sağlık Bakanlığı’nın “Türkiye’nin psikolojik haritası”nda son beş yılda ruhî rahatsızlık şikâyetiyle kliniğe başvuranların sayısının üç kat artarak geçen yıl 9 milyon 163 bini aşmasıyla ve antidepresan tüketimiyle ilgili “imdat!” işâretleriyle kalmıyor.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verileriyle, Türkiye’de işlenen suçlarla orantılı olarak ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı son on iki yılda yüzde 300 artışla 59 binden 152 binin üzerine çıkmış. Cezaevleri ağzına kadar dolup taşmış. Bir diğer çarpıcı durum, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak halen binlerce gencin olması. 

Devletin istatistiklerine göre, son 20 yılda Türkiye nüfusu yüzde 26 artarken aynı dönemde suç oranı yüzde 400 yükselmiş. Başta uyuşturucu, hırsızlık ve adam öldürme olmak üzere suç oranları yüzde 600’lük artışa varmış. Kısacası Türkiye, sadece carî açık ve sıcak parada değil, emniyet, asâyiş, sosyal adâlet ve ahlâkta da sosyal patlamaya hazır. Düşülen vartada insanın kanını donduran şiddet ve hunharca vahşet olayları âdeta sıradanlaşmış. Gençler ve çocuklar göz göre göre fitne ateşinin içine itiliyor; çete ve mafya örgütlenmeleriyle suç oranları gittikçe kabarıyor. En ufak bir kıvılcım, toplumsal kavga ve yangına yol açıyor.  

DEVLETİN İKRARIYLA…

Ürkütücü rakamlar bunlarla da sınırlı değil. Ekim ayı itibariyle hırsızlıktan cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısının 30 bin 922 olmasına karşı uyuşturucu ticareti suçundan cezaevinde bulunanların sayısı 26 bin 697 ile ikinci sırayı almış. Adam öldürme suçundan cezaevinde bulunanların sayısı da 26 bin 578. (gazeteler, 20.10.14) Son yıllarda işlenen suçlar arasında hırsızlıkla adam öldürme ve gasp suçlarının başı çekmesi düşündürücü. Bir başka fecaat, başta alkol belâsı ve uyuşturucu illeti olmak üzere zararlı ve kötü madde satışı ve kullanımının vahim bir biçimde artması. Zararlı kötü madde bağımlılığının, devlet eliyle oynatılan her türlü kumarın, millî piyangodan toto, loto, iddiaya kadar çeşitlendirilen ve halkın umudunu sömüren şans ve talih oyunlarının toplumu ve gençliği tehdit etmesi. Keza daha önce yayınlanan “sanal tuzak: internet kumarhâneleri raporu”nda, internet üzerinden kumar, “sanal kumar” ve bahis oyunları oynayanların sayısının milyonları aştığı ve Millî Piyango İdaresi’nin tesbitiyle ülkede online casinoların yıllık cirosunun bir milyar dolara vardığı açıklanmıştı. Kredi kartı ile oynanan kumar ve bahislerin sâdece gençliği tüketmeyip, binlerce insanı ve âileleri iflâs ettirerektefecilerin eline düşürdüğü nazara verilmişti. Felâketi sadece devletin kurumları ihbar etmiyor. Uyuşturucu ve kötü madde bağımlılığı bataklığı, Emniyetin narkotik suçlarla mücadele birimlerinin verdiği rakamlarla kalmıyor. BM’nin dünya uyuşturucu ve alkol raporlarıyla da korkunç gerçeği ortaya çıkarıyor. Türkiye’de uyuşturucu kullanımının yaş sınırı her geçen gün düşüyor. Kötü madde bağımlılığı ilkokul sıralarına kadar inmiş. Liselerde “beyaz zehir”le tanışma yaşının 14’e düştüğü belirtiliyor…

VAHİM TEHLİKELER…

Türkiye Psikiyatri Derneği’nin “alkol madde kullanım bozuklukları” araştırmalarında yüzde 140’ları bulan alkol satışı ve tüketiminin artmasının, öğrencilerin/gençliğin alkol, uyuşturucu ve kötü madde bağımlılığına bu denli saplanmasının sebepleri arasında, mânevî boşluk, kolay erişilebilirlik, alkolü özendirici dizi ve filmlerin olduğu vurgulanmıştı. Televizyonlarda televole kültürü, müstehcenlik ve şiddet enjekte ediliyor. Mânevî ve ahlâkî terbiye eksikliği gençlikte derin boşluk ve dejenerasyonlara sebebiyet verirken müstehcen sahnelerle dolu diziler sinsî bir şekilde toplumu ve gençliği kıskaca alıyor. Tablo ortada. Dünyevileşme ve sefahet arenasında, toplum felç ediliyor. Birbirinden kopuk kalabalıklardan oluşan metropoller, ilgisiz ve irtibatsız yabanî insanlar ve parçalanmış hayatlar, örselenmiş, bağları koparılmış âileler ortaya çıkıyor. Bütün bunlara bir de “sosyete uyuşturucusu” olarak bilinen pahalı kokainden sonra ucuz ve kolay erişilebilen bonzainin eklenmesi, gençliği/ ocukları daha vahim tehlikelerle karşı karşıya bırakıyor. Felâkete karşı âcilen esaslı maddî ve mânevî tedbirler gerekiyor. Aksi halde çok geç kalınmış olacak…

Okunma Sayısı: 1791
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı