"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Suriye’nin politikası”nın garabetleri

Cevher İLHAN
22 Nisan 2018, Pazar

GÜNDEM

“Baskın seçim” Türkiye’nin gerçek gündemini altüst etse de, ABD-İngiltere ve Fransa’nın Müslüman komşu Suriye’yi bombalamasını Ankara’nın “yerinde, gerekli” ve hatta “geç kalındığı” hayıflanması garabetitartışmaları devam ediyor.

Bunların başında, bir yandan NATO Genel Sekreteri’nin ifâdesiyle, küresel güçlerin Suriye saldırısına “güçlü destek veren” Cumhurbaşkanı’nın, diğer yandan “Katliâmın daniskasını yaptılar; Ey Fransa! Cezayir’de beş milyon insan katlettin!” diye yüklenmesi geliyor. Keza daha ilk günde, “Operasyonu doğru buluyoruz” sözleriyle bombardımana arka çıkarken, iç kamuoyuna, “Barış, barış, barış’; Gel vur burayı, ondan sonra ‘barış’ de” diye konuşması; “Biz diyoruz ki, gelin dünyada yeni bir barışın temelini atalım, bu ülkeleri rastgele bombalamasınlar” çıkışı bir diğer çelişki olarak açığa çıkıyor.

Özetle, halka karşı, Suriye’yi bombalayan küresel güçleri, “Kan kokusu almış köpek balıkları gibi binlerce kilometre öteden koşup gelen ülkeler” olarak kınarken, sözkonusu “kan kokusu almış köpek balıkları”nın okyanuslar ötesinden gelip İslâm coğrafyasını bombalamalarını “doğru bulması” garabeti bir defa daha kayıtlara geçiyor.

SORMAK LAZIM

“İnsanlığın vicdanı” küresel işgalcilere mi kalmış?

Bilindiği gibi, daha Suriye’deki “kimyasal saldırı” iddiasının doğruluğu ve kimin yaptığı araştırılmadan, Dışişleri’nin, saldırıdan birkaç saat sonra tıpkı Trump gibi alelâcele “kimyasal silâh saldırısını kesin olarak Şam yönetimin yaptığı yönünde güçlü şüphe” açıklamasıyla arka çıkıp, bombalamasının “tüm insanlığın vicdanına tercüman olduğu”nu duyurdu.

Sormak lâzım; Bakanlık, hiçbir delil olmadan hangi vicdanla bir ülkenin bombalanmasını olumlayıp, “çoktan müdahale edilmeliydi” fütursuzluğunu sergiliyor?

Madem “güçlü şüphe var”, neden “BM Kimyasal Silâhları Önleme Komitesi’ni incelemesi beklenmedi de gece yarısı apar topar bombaladılar?” sorusunun cevabı aranmıyor.

Sahi, kadınları, yaşlıları, çocukları, bebekleri katleden zâlim sömürgeci emperyaller mi “tüm insanlığın vicdanı”na “tercüman” olmuş?

TESBİT

“Terör örgütleri” çarpıklığı

Mâlûm, geçtiğimiz Mart ayında Amerikan Dışişleri eski Bakanı Tillerson’la Cumhurbaşkanı’nın Ankara’da üç saat on beş dakikalık tutanaklara geçirilmemiş kayıtsız “gizli” görüşmesi sonrası açıklanan “ABD-Türkiye ortak bildirisi”nde, “terörle mücadele” kapsamında “PKK, IŞİD (DAEŞ), El Kaide ve diğer tüm terör örgütleri ve uzantılarıyla mücadele” tek tek sayılırken, PYD-YPG atlanmıştı.

Bu tuhaflık, o sırada tedâvülde olan “Osmanlı tokadı!”nın “mevzubahis terör örgütünün ismini bildiriye koyamadığı” eleştirilerine yol açmıştı.

Daha çarpıklığın hiçbir mâkul bir izâhı yapılmadan, bu kez Mart’ın ilk haftasında Ankara’da Saray’da yapılan “Türkiye-Rusya-İran üçlü zirvesi ortak açıklamasında tekrarlandı. “Nusra Cephesi, El Kaide, IŞİD (DAEŞ) ve bağlantılı tüm diğer grupların ortadan kaldırılması için birlikte çalışmaya devam edileceği vurgulanırken, yine PYD/YPG’nin isminin geçmemesi dikkat çekti.

Ve Türkiye’nin resmen “PKK’nın Suriye’deki uzantısı ve terör örgütü” olarak tanımladığı PYD/YPG’nin Ankara’da yapılan bir zirvede “mücadele edilecek terör örgütleri” arasında sayılmaması, siyasi iktidarın çelişkili garabetlerle muallel duvara toslayıp akamete uğrayan “Suriye politikası”ndaki başarısızlığı bir defa daha tesbit etti.

SÖZÜN ÖZÜ

“Hak ve hakikat ve din ve adâlet hesâbına olmayan” ve “dünyada emsali vuku bulmayan gaddarâne bir zulüm hesâbına bin mâsum çoluk çocuk, ihtiyar, hasta bulunan bir yerde, bir iki düşman askeri bulunmak bahanesiyle bombalarla onları mahveder. Binler, milyonlar mâsumların kanlarını heder eder ve bütün insanlara zarar olan bu harbi idâme (devam ettirme) ve sulhu reddeder.”

Bediüzzaman Said Nursî (Kastamonu Lâhikası, 160)

Okunma Sayısı: 2819
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı