"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ve Kerkük emr-i vakisi

Cevher İLHAN
06 Mayıs 2017, Cumartesi
Referandum sürecinde olup biten lâkin üzerinde durulmayan oldu bittilerden biri de Kerkük emr-i vakisini Ankara’nın birkaç göstermelik açıklamayla âdeta geçiştirmesi oldu.

Bilindiği gibi son dönemde Anakara’dakiler, “Şam yönetiminin devrilmesi” saplantısıyla Suriye’deki silâhlı taşeron örgütlere destekledikleri gibi, her fırsatta Irak’ın bütünlüğünü temsil eden merkezî Irak hükümeti by pass edilerek Kuzey Irak’la işbirliğine gittiler.

Irak Anayasasında ülkedeki yeraltı ve yerüstü kaynaklarının bütün Irak halkının olduğu açık hükmüne rağmen, Ankara’nın merkezî Irak hükûmetine kafa tutarak bölgedeki petrol ve enerji rezervleri üzerinde tek başıyla tasarrufta bulunup çoğu Yahudi sermayeli Amerikan-İngiliz ecnebi şirketlerine peşkeş çeken ve işgalin başından beri işgalcilerle işbirliği içindeki Erbil’e arka çıkması, Bağdat’ı devre dışı bırakarak Erbil’le re’sen petrol ihâlelerini imzalaması, Türkiye’yi peşinen çıkmaza itti.

IRAK’TAN KOPARILMASI AMELİYESİ…

Gerçek şu ki, Türkiye’nin “Irak’ın toprak bütünlüğü” kırmızı çizgisini berhavayla Ankara’nın Irak’ın bölünüp parçalanmasına Irak’ın kuzeyinde ayrı bir devlet kurulmasına çanak tutmak anlamına gelen politikalar, asırlarca Osmanlı devleti çatısı altında bir ve beraber olmuş iki ülkeyi hasım hale getiriyor. En vahimi, Irak’ın mezhebi ve etnik ayırımlar üzerinden tehlikeli mezhebî tefrika ve çatışma fitnesine teşne ediyor.

Vakıa şu ki Irak Anayasasın 140. maddesi, herhangi bir Irak vilâyetinin yasal talebiyle merkezi hükümet referandum düzenlerken, sayım ve demografik normalleşmenin gereğini de şart koşuyor.

Ancak Erbil yönetimi, 2003’te Irak’ı işgal eden başta ABD ve işgalci ortaklarından aldığı destekle 800 bin nüfusun 500 bini Türkmen olan ve Kürt nüfusun Araplardan sonra ancak -100 binle- üçüncü gelen Kerkük’e Kürt vali atayıp Şehir Senatosu’nun kahir ekseriyetini teşkil ettirdi. Ve yüz binlerce Peşmergeyi stadyumlara, çadırlara yığarak demografik yapısını zoraki baskılarla değiştirdi.

Ardından da zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip şehri, topraklarına katıp Musul’un da katılımıyla Suriye’deki PYD kantonlarına dayanan ve bölgedeki bütün enerji kaynaklarını kontrol eden “Pentagon plânı” devreye sokulup açıkça dile getirildi.

Aslında Kerkük’ün Bağdat’tan koparılıp Kuzey Irak bölgesel yönetimine verilmesi, daha 2007’lerde “Kerkük özerk bölge statüsü” senaryolarıyla açıkça telâffuz edilmeye başlanmıştı.

Keza Türkiye’deki referandum sürecinde bölgedeki bazı aşiretlerin “evet’e desteği” için dâvet edilen Barzani’nin ziyaretinde, bu uğurda Ankara ve İstanbul’da “Bölgesel Yönetiminin Bayrağı”nın asılmasına göz yumulurken, Kerkük’ün Irak’tan koparılması ameliyesine devam edildi, ediliyor.

Oysa 2007’de “Kerkük bütün Iraklılarındır. Bunu bir etnik unsura vermek yanlış olur. Kerkük’te oldu bitti, çok büyük bir iç savaşa gider” diyen Erdoğan’ın referandum kampanyasında “Kerkük safsatası’nı Türkiye olarak asla doğru bilmiyoruz; bedeli ağır olur” uyarısında bulunmuştu. (gazeteler, 4 Nisan 2017)

ANKARA BİGÂNE!

Ve daha evvel açık açık “Siz Kerkük’e karışırsanız, ben de Diyarbakır’a karışırım!” diye posta koyan Barzani, Kerkük’e Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Bayrağını asıyor. Arap ve Türkmen üyelerin açık protestosuna ve Irak Millî Meclisi’nin vetosuna rağmen Kerkük üzerinden Irak’ın bölünüp parçalanmasını dinamitleyen “bağımsızlık referandumu” sürecini dayatıyor.

Bağdat’ın şiddetle reddettiği, Kerkük İl Meclisi’nin “toplumsal huzuru tehlikeye atan sakıncalı bir çıkış” olarak kınadığı karara karşı iki gün sessiz kalan Dışişleri Bakanlığı “Kerkük’ün aslî unsurları Türkmen ve Arapların katılmadığı toplantıdaki kararın meşrûiyeti yoktur” itirazıyla yetindi, yetiniyor.

Kısacası, Irak Anayasası’na aykırı olarak küresel ecnebilerin tahrikiyle Barzani’nin Kerkük’ü Irak’tan koparma hamlesine Ankara’dan çok ciddî bir tepki verilmedi, verilmiyor; bigâne kalınıyor…

Peki neden?

Okunma Sayısı: 2498
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı