Misafir gider komşu kalır.
Müslim bin Sa’d’ın yeğeni Abdullah şöyle anlatır: Hacca gitmeye niyetlenmiştim. Dayım Müslim bana on bin dirhem verdi: “Medine’ye vardığında araştır ve bunları en fakir aileye ver!” dedi. Medine-i Münevvere’ye vardığımda en fakir ailenin hangisi olduğunu sordum. “Komşuna iyilik et ki, olgun mü’min olasın.” Bana bir ev gösterdiler. Varıp kapılarını çaldım. İçeriden bir kadın:
“Kim o?” dedi.
“Ben Bağdat’tan gelen bir kişiyim. Gelirken bana on bin dirhem verildi ve Medine’nin en fakir ailesine vermem emredildi. Buraya gelip sorduğumda sizi gösterdİler, lütfen bu parayı kabul buyurunuz” dedim. Kadın: “Sana paraları veren kimse -en fakir aileye vermeni- şart koşmuş. Şu bizim hizamızdaki aile bizden daha muhtaç durumda” dedi.
Oradan ayrılıp diğer eve gittim. Kapılarını çaldım. Bana cevap veren kadına söylediklerimin aynısını söyledim. Kadın bana şöyle dedi: “Biz ve komşularımız ihtiyaç hususunda aynı seviyedeyiz. O parayı aramızda taksim et!” (İbn-ü’l- Cevzi, Sıfatü’s-Safve, II, 206)
*
Cennetin anahtarı komşunda, git al
Komşulara huzursuzluk vermek, büyük bir iman zaafıdır. Komşular, öncelikle birbirlerinin şerrinden emin olmalıdırlar. Zira Peygamber Efendimiz (asm) ardı ardına üç defa; “Vallâhi iman etmiş olmaz!” buyurmuştu. Sahabiler:
“Kim iman etmiş olmaz ya, yâ Rasulâllah?” diye sordular. Efendimiz:
“Yapacağı fenalıktan komşusu emniyet içinde olmayan kimse!” buyurdu. (Buhari, Edeb, 29; Müslim, İmân, 73.)
İyi bir komşu mutluluk kaynağıdır. Komşuluk hukukunun bozulması kıyamet alâmetlerindendir.
Kişinin komşusu tarafından iyi olarak bahsedilmesi yüce Mevlâ tarafından affedileceği müjdesi var.
Allah nezdinde komşunun şahitliği muteberdir. Komşularının iyi yaptın dediğini duyarsan iyi yapmışsındır. Kötü yaptın dediğini duyarsan kötü yapmışsındır. Peygamberimiz için, “Ne iyi komşudur” diye komşuları Peygamberimizi övmüştür.