"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dine ait bir gazete ile gelen zat

Hasan KOÇ
20 Ağustos 2017, Pazar
Risale-i Nur şakirtlerinden Emin, Tahsin, Hilmi’nin yazdığı ve Bediüzzaman Hazretleri’ninde “Evet, tasdik ediyorum” dediği lâhika mektubunda ifade edilen önemli bir hakikati paylaşmak ve bizlere de verilmek istenilen dersleri almak ve anlamak istiyoruz.

“Üstadımıza ve Risaletü’n-Nur’a dört beş sene hizmet eden ve okutturan ve cidden taraftar bulunan bir zât, elinde dine ait bir gazeteyle geldi. Risale-i Nur’un mesleğine muhalif bir cereyanın sahiplerine taraftarâne bir tavır gösterdiği zaman, Üstadımın canı çok sıkıldı. Bir iki gün sonra şiddetli, fakat şefkatli bir tokat yedi. Bir doktor ona dedi ki: “Eğer ameliyat yaptırmazsan yüzde yüz ölüm var. O da bilmecburiye ameliyat yaptırdı. Fakat şefkat ciheti imdada yetişerek, çabuk kurtuldu.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybi) Hakikatinde bahsedilen zatın kim olduğu ve dine ait gazetenin hangi gazete olduğu ismen verilmiyor. Zaten burada önemli olan o zatın ve gazetenin ismi değil verilmek istenilen dersin ne olduğunu anlamaktır. Onun için biz hakikate bakarak öğretilmek istenilen düsturları almaya çalışalım.

Bir zat her ne kadar Risale-i Nur’a hizmet etse, okuttursa ve cidden taraftarda olsa Risale-i Nur’a muhalif cereyanlara girmesi veya o cereyanların sahiplerine taraftar olması her zaman mümkün olabilecek bir tehlikedir. Risale-i Nur’a muhalif cereyanların sadece dinsizlik tarafında bulunmadığı eh-i din tarafında da Nurlar’a muhalif cereyanların her zaman bulunduğu görülüyor. Ehl-i din tarafındaki bu muhalefetin özelikle Risale-i Nur mesleğine muhalefet olarak gerçekleştiği anlaşılıyor. Bediüzzaman Hazretleri’nin Risale-i Nur mesleğine muhalefete hiçbir şekilde izin vermediği, Nur mesleğinin tavizsiz olarak muhafazasında ne kadar dikkat gösterdiği nazara veriliyor. Daha ileri noktada Risale-i Nur mesleğini bozarak yerine başka tarzlar ikame etme girişimlerinin olabileceği hatırlatılıyor. Kendine has esaslar üzerine giden Nur mesleğini başka şekle çevirme ve değiştirme niyetlerinin bazı zihinlerde yer alabileceği hissediliyor. Bütün bunlara karşı Risale-i Nur mesleğinin mağlûp olmayarak galebe etmesi hakikatini ve hakkaniyetini gösteriyor.

Okunma Sayısı: 2731
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah TUNÇ

    20.8.2017 09:08:51

    Peygamberimizin ahir zamana dair hizmet tarz ve talimatını dinlememenin, Risale-i Nur'a muhalif cereyanlara taraftar olmanın ve desteklemenin,acı sonuçlarını hep beraber görüyor ve yaşıyoruz.Risale-i Nur mesleğine mühaletin getirdiği büyük sıkıntılar,maddi ve manevi zararlar gün gibi aşikâr. Üstadın Nur mesleğinden zerre kadar taviz vermemesinin hikmetini bugün daha iyi anlıyor ve idrak ediyoruz. Zaman kaydını koydu.Her şey apaçık ortada. İtirazın yeri kalmadı.Ehli vicdan ve insaf artık aklını başına almalı,O Aziz ve müstakim Üstada kulak vermeli ortaya koyduğu nurani prensip ve kaidelere bütün varlığımızla sarılmalı ve zerre kadar inhiraf etmeyerek o Nur mesleğinde karar kılmalı ve o Cadde-i Kübra da yürünmelidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı