Her sahada müsbet hareket edersek ve cemaat olarak beraberce yaşamak istersek, Üstad Hazretlerinin verdiği ölçülere uymamız gerekir. Peki ölçü nedir?
1- Telif ettiği eserleriyle Kur’an hakikatlerini neşreden ve asırlara mührünü vuran Bediüzzaman Hazretleri’ni, yani Kur’an’dan aldığı o ölçüleri bizlere bildirmekle en büyük hizmeti yapan Üstadımızı dinlersek ve her sahada müsbet hareket edersek, her zaman her yerde birlikte yaşayabiliriz. Üstadımızın bahsettiği Kur’anî hakikatleri düstur olarak kabul edersek elbette birlikte yaşayabiliriz.
2- Üstadımızın anlattığı şekilde hareket edersek yaşabiliriz.
3- Bu mukaddes Nur hizmetinde uzunca beraberce yaşabildiysek yine yaşayabiliriz.
4- Dahilde ve hariçte Nur kardeşliğini birinci plana alırsak yaşayabiliriz.
5- Üstad Hazretlerinin, “Meşreplerde ittifak lazım olmadığı gibi caiz de değildir” hükmüne uyarsak yaşayabiliriz.
6- Müsbet hareketten anladığımız, hizmetimizi tahribe yönelik olumsuzlukları bırakıp, hizmete ve hizmette çalışanlara yardımcı olursak yaşayabiliriz.
7- Üstadın tabiriyle dünyaya hükmetmeye çalışan zındıka cereyanı ve onlara uyan ehl-i nifakın yaptığı hilekarâne propagandalarına aldanmazsak yaşayabiliriz.
Müsbet hareketin temel taşı da kavl-i leyyindir. Yani muhataplara yumuşak bir lisanla hitap etmek. Bu zamanda Risale-i Nur hizmetleriyle insanlara faydalı olmak istiyorsak bu hakikatleri nazara almalıyız. Cenab-ı Hakk insanları farklı yaratmıştır. Bu farklılık sebebiyle mizaçlar ve anlayışlar, değerlendirmeler elbette farklı olacaktır. İman-Kur’an hizmetine zarar vermediği müddetçe bu gibi değişik hareketler anlayışla değerlendirilmelidir. Üstad hazretlerinin meselelere nasıl baktığını anlamak istersek, 20. Lem’adaki 9 Esası, yani oradaki düsturları tatbikle mükellefiz.