Siyaset tarafgirlik ve zındıka cereyanlarına ve ifsad komitelerinin oyunlarına aldanıp, tefrikaya âlet olmak her Nur Talebesi için dehşetli mesuliyetleri getireceğini bilmemiz lâzım.
Bunun başında Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerine içtimaî ve siyasî sahadaki ikazlarına ehemmiyet vermemek gelir ki, bu başlıbaşına şeytanların ve şeytan gibi tahribat yapan şahıslara aldanmaktır.
Bediüzzaman Hazretleri’nin bazı ikazlarını zikredelim: “Sakın, sakın dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın. Karşınızda ittihad etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin.”1 “Şimdi ehl-i İman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilâf meseleleri nazara almamak, nizâ etmemek gerektir.”2
Vatanımızın her tarafında fedakârane çalışan Yeni Asya hizmet kahramanlarını çürütmekle cemaatimizi dağıtmak gibi (Cenâb-ı Hakk’ın İnayetiyle yapamayacaklar) bu gizli münafıkların planlarına bilerek veya bilmeyerek ortak olanlar düşünsünler ki hizmete büyük hıyanet etmiş oluyorlar.
Hazret-i Üstad tesanüdü sarsıcı hareketlerden Nur Talebelerini menederken şöyle demektedir: “Şimdi en ziyade bizi ve Nurlar’ı vurmak ve sarsmak için en fena plân Nur Talebelerini birbirinden soğutmak ve usandırmak meşreb ve fikir cihetinde birbirinden ayırmaktır.”3
İhtilâllerin vatanımız için ne kadar zararlı olduğunu anlamayarak bugüne kadar icraatının beğenilmeyerek değiştirilmeye çalışılan 82 Anayasası’nı da hükümetin hikmetini bilemeyiz diyerek ve çok ikaz ettiğimiz halde hiç kâle almayıp destekleyenler, bugün de yaptıkları yanlışlara kılıf uydurmaya çalışıyorlar.
Dipnotlar:
1- Kastamonu Lâhikası.
2- Emirdağ Lâhikası.
3- Şuâlar.