"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yine aynı kısır döngü ve Said Nursî’nin tesbitleri

Kâzım GÜLEÇYÜZ
26 Ocak 2018, Cuma
Terörle mücadelede defalarca yaşanan ve bir türlü kırılamayan kısır döngü bu defa Suriye topraklarında bir kez daha tekrarlanıyor.

Mücadelenin “başarı”sı yine “etkisiz hale getirilen terörist sayısı” ile ölçülürken, hepimizin yüreğini, ama en çok da ateşin düştüğü yeri yakan şehit haberleri gelmeye devam ediyor.

“Zeytin Dalı” adı verilen Afrin operasyonunun sürdüğü şu günlerde, yeni tanzimiyle çıkan Eski Said Dönemi Eserleri’ni tekrar okumaya başladık ve kitabın hemen başında yer alan Makalât bölümündeki ilk makaleden itibaren bir defa daha gördük ki, bu meselenin asıl çözümü Bediüzzaman’ın 110 sene önce dile getirmeye başladığı son derece doğru, isabetli, gerçekçi, kapsayıcı ve her zaman geçerliliğini koruyup bugüne ve geleceğe de ışık tutan fikirlerde.

Said Nursî 19 Kasım 1908 tarihli Şûra-yı Ümmet gazetesinde çıkan “Hamidiye Alaylarına dair beyan-ı hakikat” başlıklı makalesinde bu alaylara da Kürt gençlerinin eğitimine sağladıkları katkı açısından yaklaşıyor, bu yönüyle askerliği “medeniyet cennetinin kapısı” olarak niteliyor; bölgede daha önce açılıp Kürt çocuklarını hakikatin ışığıyla aydınlatan ve pencereye benzettiği aşiret mekteplerinin bilâhare kapatılması çocukların sevincini söndürüp ümitsizlik karanlığına atarak Osmanlıya sadık bir kavmin sadakatini nasıl esastan sarstıysa, Hamidiye Alaylarının lağvının çok daha olumsuz sonuçlar doğuracağını vurguluyor; “Pencerenin kapatılmasıyla böyle olursa kapının seddi ile neler olmaz?” diye soruyordu.

(Üstad aynı Hamidiye Alaylarının istibdat sisteminde uygulanan baskıcı ve ayrıştırıcı politikalardaki olumsuz rolünü ise Münâzarât’ta “eşkiyalık ve husûmet (hasımlık, düşmanlık) derdine mültehap bulunan (iltihaplanmış) o vücuda, iltihabı tezyid eden (arttıran) Hamidîlik icra etmek” ifadesiyle eleştirmişti. Koruculuk sisteminin bilhassa bu açıdan ele alınıp değerlendirilmesi gerekiyor.)

Bediüzzaman o günün şartlarında askerliği bile bir eğitim vesilesi olarak görürken, günümüzde bu konuların sadece güvenlik, askerî operasyon, silâhlı harekât, “etkisiz hale getirme” bağlamında konuşuluyor olması çok hazin.

Devam edelim inşaallah.

3.9.15’te Uzay TV’de katıldığımız program: Bediüzzaman’ın Fikirleri Bölgedeki Tüm Sorunları Çözer - YENİ ASYA https://t.co/cN1JRtdaiC @yeniasya aracılığıyla

Okunma Sayısı: 8022
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı