"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Avrupa’ya çatarken, kendi yaptığını görmemek

M. Latif SALİHOĞLU
07 Mart 2017, Salı
Avrupa’daki bazı hükûmetler, Türkiye’yi yöneten siyasilerin gidip oralarda referandum kampanyası yapmalarını yasakladı. Hatta, bir kısmı salon konuşmalarına dahi eften-püften bahanelerle engel koydu.

Siyasilerimiz, iktidarı ve muhalefetiyle birlikte, Avrupa’nın bu yüzsüz yüzünü şiddetle eleştirdi, kınadı, reddetti... 

Gayet tabii ki, haklı olarak.

Buraya kadar tamam; hepsine eyvallah. Biz de, bizimkilerin bu müşterek tavrını destekliyoruz.

Bu müşterek duruş ve davranışı, keşke diğer insanî meselelerde de gösterebilsek.

Bir de, madalyonun öbür yüzü var ki, asıl içler acısı olanı da bu yüzde karşımıza çıkıyor.

İşte, bu yüzdeki sayısız mağdurlara, son olarak bir de Yeni Asya muhabiri, Nur Ener kardeşimiz eklenmiş oldu.

Bu konuyla ilgili detaylı bilgileri, gazetemizin manşet haberlerinde görebilirsiniz.

* * *

Bu vesile ile, içimiz burkularak şunu söylemek durumundayız: Siyasilerimiz, Avrupa’daki yasakçı ve antidemokratik uygulamalara çatarken, kendi yaptıklarını ve yanı başlarında cereyan eden aynı türden, hatta daha beter uygulamaları da görmesi lâzım.

Aksi halde, ciddiyetleri, samimiyetleri ve inandırıcı yönleri sorgulanır bir hale gelir. 

Ne yazık ki, el’ân devam etmekte olan durum budur.

Tamam, Avrupa’nın yasakçı tutumuna, çifte standartlı davranışına hep birlikte karşı çıkalım. Onları dünya âleme şikâyet edelim; hatta, rezil û rüsvây etmeye çalışalım.

Ama, bu arada kendimiz de dünya âleme rezil olmamaya dikkat edelim. Doğru olanı da bu değil mi?

Günün Tarihi: 7 Mart 1927  -  Zulmün ömrü kısa sürdü

İstiklâl Harbi esnasında (1920'de) kurulan ve sayısız idam kararı veren İstiklâl Mahkemeleri, 7 Mart 1927’de nihayet kapatıldı.

Bu imtiyazlı mahkeme, vermiş olduğu dehşetli idam kararları yanı sıra, ayrıca merkezde görev yapan "Aliler"i ile de meşhûrdur: Ali Çetinkaya, Kılıç Ali ve Necip Ali... 

Bu Mahkemelerinin merkezi Ankara'daydı. Ancak zaman içinde başka vilayetlerde de şubeleri kuruldu ve bu mahkemelerin toplam sayısı 15’i buldu.

1920'de kurulan ve özellikle 1924'ten itibaren mahiyet değiştirerek tâ 1927'ye kadar icraatını bilfiil sürdüren İstiklâl Mahkemelerinin bilineni kadar, şüphesiz bilinmeyen yönleri de var.

Bu mahkemelerle ilgili en mühim mesele, karar ve infazların bilânçosunu gösterecek olan sayım-döküm rakamları ve bunların delili mahiyetindeki resmî belgelerdir. Aradan 90 yıllık bir süre geçmiş olmasına rağmen, bunlara bir türlü ulaşılamıyor. Bilhassa 1924'ten sonrakilere.

İyi de, yakın tarihimizin bu en önemli safhası neden aydınlatılamıyor? Niçin karanlıkta bırakılmaya ısrar ve inatla devam ediliyor?

Bu mahkemelerin İstiklâl Harbi esnasındaki tutumunu vermiş olduğu kararların mantığını az-çok anlamak mümkün: Asker kaçaklarını tedip etmek, elverişli olanları düzenli orduya katmak, vatana-millete ihanet edenleri cezalandırmak, vesaire...

1923'e kadar süren bu safhayı anlamak kolay. Peki, ya ondan sonrası için ne demeli?

İşgal bitmiş, düşman gitmiş, tehlike bertaraf edilmişken, kendi öz vatandaşımız neden hâlâ hain muamelesi görüyor ki, idam gibi en ağır cezalara çarptırılıyor? Bu mahkemelerin idam gerekçesine bakıldığında, "devrimlere karşı gelmek" suçunun(!) ön plâna çıktığı görülüyor.

Ama ne yazık ki, bu mahkemelerin cereyan şekli ve kronolojik periyodu az-çok bilindiği halde, özellikle idamların hangi hukukî gerekçe ile ve hangi akla hizmet için yapıldığı bilinemiyor; bilinenler de anlatılamıyor, izah edilemiyor.

Tesellimiz de şu ki: Tarihimizdeki bu en dehşetli zulmün de ömrü kısa sürmüş.

@salihoglulatif:

Felek, her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın, gelsin;
Dönersem kahbeyim, millet yolunda bir azîmetten

* * *

Mûin-i zâlimin, dünyada erbâb-ı denâettir;
Köpektir zevk alan sayyâd-ı bîinsafa hizmetten.

#NamıkKemal’den

Okunma Sayısı: 3976
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı