"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demirel’i emsâlleriyle kıyaslamalı

M. Latif SALİHOĞLU
23 Haziran 2015, Salı
Bundan yüz küsûr sene evvel telif edilen Münâzarât isimli eserin başlarında ve ortalarında, aşağıda birbirini te’yid ve te’kit eden ifadeler yer alıyor:

1) Hasenâtı seyyiâtına, sevâbı hatâsına tereccuh edenler, mağfiret ve affa müstehaktırlar. 

2) Demek, nokta-i nazar, hükûmetin hasenâtı, seyyiâtına tereccuhudur. Yoksa, seyyiesiz hükûmet muhaldir.

(Tereccuh: Galib, üstün gelme.)

İşte, geçen hafta vefat eden merhum Süleyman Demirel’in gerek şahsiyeti ve bilhassa siyasî icraatıyla ile ilgili yaptığımız değerlendirmelerdeki temel hareket noktamız, aynen yukarıdaki iktibaslarda ifade edilen pek mühim ölçü ve kıstaslar olmuştur.

Özetle, şuna kat’iyyetle inanıyor ve şehâdet ediyoruz ki: İslâmköylü şehid Hafız Ali’nin yeğeni ve Kur’ân talebesi olan Süleyman Demirel’in sevabı hatasına galiptir. Yani, iyilikleri fenâlıklarından üstündür. Bu sebeple de tercihe şâyândır; vatana-millete yaptığı gayretli hizmetlerinden dolayı af ve mağfirete müstehaktır.

Ayrıca, bilhassa Barla ve Kastamonu Lâhikalarında ismi zikredilen İslâmköylü kimselerden Demirel âilesine mensup şahsiyetler hakkındaki takdirkâr, senâkâr ifadeler, bizim için en muteber birer referans hükmünü taşır.

Başkası ne derse desin, meseleyi ne tarafa çekmeye çalışırsa çalışsın, bizim için en güvenilir kaynak, Üstad Bediüzzaman’ın imza tasdikine mazhar olmuş söz konusu mektup ve lâhikalardır.

Bir dindar, böyle kindar olamaz

Bir siyasetçi için en doğru değerlendirme, onun Anayasaya göre de sorumlu olduğu ve icranın başında bulunduğu dönemler itibariyle yapılacak olan yorum ve değerlendirmelerdir.

Dolayısıyla, Süleyman Demirel için de Çankaya dönemi değil, siyasetin içinde ve bilhassa hükümetin başında bulunduğu dönemler itibariyle ancak objektif, insaflı değerlerdirmeler yapılabilir.

Kezâ, onunla emsâlleri arasında bir kıyaslama yapmak suretiyle ancak isabetli yorumlar yapılabilir.

Bir siyasetçiyi tek taraflı şekilde, veya dünün hadiselerini bugünün mantığı ve bakış açısıyla değerlendirmeye tabi tutmak, objektiflikle de, hakperestlikle de bağdaşmaz.

Son günlerde saldırı yüklü mesajlar alıyoruz. Bu yüreksiz saldırganlar kendini gizliyor, gönlünde yatan aslanı da sır gibi saklıyor. Yani, işin kolayına kaçarak kendince bir fikir beyan etmiş oluyor.

Evet, ne yazık ki bazı dostlarımız işte böyle tek taraflı giderek, hatta edep ve nezâket dışına çıkarak Demirel’in sadece ve sadece hatalarına, günahlarına nazar-i dikkati teksif etmeye çalışıyor. Bu sebeple, dönüp bize de habire şöyle menfî bakışlı mesajlar gönderiyor: “Siz o (......) nasıl savunursunuz? Onun şöyle şöyle de hataları, günahları yok mu? Aha bakın, şunları da o söylemedi mi?” 

Hücumlar, saldırılar, küfür, hakarat ve iftiralar da cabası...

Bu zavallılar, öyle salvolarda, ithamlarda bulunuyor, öyle riskli damgalar vurmaya tevessül ediyor ki, cidden ahiretini tehlikeye atacak cinsten.

Bir kere, siz birisine “Mason, Nemrut, dinsiz, vs...” dediğiniz zaman, o kimseye vurduğunuz damga yerini bulmazsa şayet, sahibine geri döner, vurur. Ki, maazallah...

İşte, böylesine sınır-hudut tanımaz bir kindarlık hali, asla dindarlıktan kaynaklanmaz kanaatindeyiz. Bu, olsa olsa fanatizmden ve siyasî tarafgirlik aşkından kaynaklanıyordur.

* * *

Bu arada, şunu da ifade edelim ki: Biz hiçbir zaman Demirel’in hatasız, günahsız, pirupâk bir siyasetçi olduğunu söylemedik. Böyle, mantık dışı bir iddiada asla bulunmadık, bulunmayız da.

Dahası, özellikle Çankaya dönemi itibariyle, gazetemizde onlarca tenkit yazısı neşredildi. Keza, destek verdiği söylenen Cindoruk’un şemsiyeli partisine zerrece meyletmedik ve itibar göstermedik.

Aynı şekilde, Ecevit’in başlattığı Sultan Vahdeddin tartışmasında, yine onu eleştirmekten çekinmedik.

İnanmayan varsa, bunu arşivden çıkarıp gösterebiliriz.

Şu var ki, bizim Demirel odaklı tenkitlerimiz yıkıcı manada değil, daima dostluk çerçevesinde ve yapıcı manada olmuştur.

Daha cenaze kalkmadan...

Demirel hayatta iken, ondan bir menfaat aldığımız veya umduğumuz zannıyla hücûmlara hedef oluyorduk.

Şimdi vefat ettiğine göre, kimsenin artık böyle körlemesine zanda bulunacağına ihtimal veremiyoruz.

Ama, geçen hafta maalesef şöyle bir talihsizliğe şahit olduk: Demirel’in henüz cenazesi bile kaldırılmadan, ona yönelik küfürlü, iftiralı, hakaretli saldırılar başladı. Ne yazık ki, aynı tür saldırılar hız kesmeden sürüp gidiyor.

Doğrusu, bu halleri bir mü’mine yakıştıramadık, yakıştıramıyoruz. Evet, bunlar asla mü’mine yakışır vasıflar değildir ve olamaz.

En büyük korkumuz, bu din kardeşlerimizin âhiretlerine ciddî zarar verecek vartalara düşmesidir. Cenâb-ı Hak, aklî muhakeme ve intibah hâsıl etsin.

@salihoglulatif: Bir insanın hayırları hatalarına, iyilikleri günahlarına üstün geliyorsa, o insan affa ve mağfirete müstehak olur.

Okunma Sayısı: 2595
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ahmed said

    26.6.2015 11:10:07

    bir iş adamı yurt dışından traktör ithal iznini almak için fehim adakın başında bulunduğu bakanlığa baş vurur.F adak bize 500 traktör hediye edersen izin veririm diyor bakan bey. iş adamı se ithalden vaz geçiyor.Kime veya nereye verecekti acaba?islami hizmetler demi Kullanacaktı(!)Ayrıca madem devletlik bir işti kayıp trilyon neden Erbakan ve bakanları sonradan devlet tarafından yargılandılar Bay Osmanlı .demirel benim için mevzubahis değil.Ancak demirel cmhurbaşkanı iken yeğeni banka batırdı ve demirel asla kol kanat germedi.yeğeni rezil oldu.size göre biri dindar diğeri ise fasık.Bir mukayese edelim bay osmanlı

  • osmanlı

    24.6.2015 08:22:48

    ahmed said o kayıp tirilyon nereye gitti biz biliyoruz devlet açıklayamazdı o paranın nereye gittiğini. Sen bilmediğin işlere burnunu sokma erbakanın da günahını alma.

  • Şahin TOKMAK

    23.6.2015 16:18:53

    Hak2kın hatırı alidir. Yeni asya sağlam temeller üzerine olduğu için. başka başka cephelerden saldıracaklar. dün böyleydi. yarında böyle olacak yaşasın meşru meşveret yaşasın şura ölsün yes yaşasın sıdk doğruluk. seni tebrik ediyoruz Latif kardeşim.

  • Rüstem Garzanlı

    23.6.2015 14:42:12

    Peygamberler hariç hiçbir fert yok ki, hakkında günah işlememiştir. Cenab-ı Allah, amelleri mizanla değerlendirmesi ,insanların günahsız olmadıklarını göstermiyor. Ölçüsü iyiliklerin; kötülüklerden fazla ise o birey hayırlıdır. Hayır ve hasenat genele bakar, küllîdir; Şer, cüz’î dir. Bir kötülüğün karşılığı bir olur. Bediüzzaman Hazretleri diyor ki. "Muhali talep etmek, kendine fenalık etmektir. Zerrâtı günahkârlardan mürekkep bir hükûmet tamamıyla mâsum olamaz. Demek, nokta-i nazar, hükûmetin hasenâtı, seyyiâtına tereccuhudur. Yoksa seyyiesiz hükûmet muhal-i âdidir." İnsan günah işlemeye müsait bir fıtratta yaratılmış olduğu üzere, insanlardan oluşan hükümette günahlardan tamamıyla masum olamaz. Demirel'in geride bıraktığı eserler kıyamete kadar hakında hayır ve hasenat olarak, a'mal defterine inşallah yazılacaktır. "Hayırlı insan başkasına faydalı olandır" Demirel için Allah'tan rahmet diliyorum. Sayın yazarımızın hassasiyetle ve dürüstçe yazdığı bu yazı için tebrik ediyorum.

  • Ahmed said

    23.6.2015 14:34:12

    hırsız 4 bakanını cezalandırmayan kimselerin yandaşları ile kayıp bir tirilyonun hesabını veremeyenlerin yandaşları acaba sevdikleri ve dindar addettikleri hakkında neler düşünüyorlar cevap vrsinler

  • HÜSEYİN İLHAN

    23.6.2015 13:03:52

    DEMİREL in bizzat zulüm yaptığını,zulme ortaklık ettiğini ispatlamaları lazım.Bunun içinde DEMİREL in neyi,niçin ve ne amaçla söylediğini bilmeden ona suç istinat edenlerin girdikleri KUL HAKKI, yaptıkları GIYBET,İFTİRA olmaktadır.Lakin savundukları kişilerin ise bizzat girdikleri KUL HAKLARI,yaptıkları ve yaptırdıkları HIRSIZLIKLAR,YOLSUZLUKLAR ı ise bir kısmını şahsen bizzat bilenlerdeniz.Rabbim ehli imana feraset,basiret,iz'an,insaf ve vicdanı layıkıyla idrak nasibetsin.

  • Abdurrahman KOÇAK

    23.6.2015 11:27:05

    Teşekkürler sayın salihoğlu...70 li yıllardan bu zamana kadar geçen zamanda maalesef bu güruhta ilerleme olmadı...Basma kalıplarından çıkamadılar...çıkmalarıda mümkün görülmüyor...Yada vazifelerini icra ediyorlar...En önde gelenleri AKP nin kuruluş aşamasında rol aldığına göre ...

  • Ali Vefalı

    23.6.2015 02:29:07

    Yazarımızın tesbitlerine aynen katılıyoruz. Siyasal islamcılarında, taa 1977 yılından bu yana nasıl vefasızlık gösterdiklerini, hiç çalışmadan nasıl millet malını, parasını da yediklerini çok iyi biliyoruz. Allah inşallah bu Dünyada da, onlardan ibreti alem için bunların hesabını sorar ve bizlerede gösterir inşallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı