"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayret ettiğim haller - 2

M. Latif SALİHOĞLU
17 Ekim 2018, Çarşamba
Sigaraya dair çarpıcı hatıralardan biri de bizzat şahsımızla ilgili.

Şöyle ki: İlk gençlik yıllarında arada-sırada içiyorduk. Sanılanın aksine, askere gidince bıraktık. Otuz beş yılı aşkın süredir, hatır için bile olsa bir tek sigara içmedik, içmemeye de kesin kararlıyız.

Duyduğumuz ve bildiğimiz kadarıyla, bir çok kimse askerde sigaraya başlıyor veya orada tam tiryaki olup geliyor.

Biz de bu halin bir zaaf göstergesi olduğunu düşünerek, tam inat ve kararlılık ile bunun tersini kapmaya karar verdik. Son sigarayı nizamiye kapısında atarak askerî kışlaya öyle girdik. Hakta sebat vermek için verilmiş olan “inat damarı”nı bu yönde kullandık. Çok şükür, o gün bugündür hiç içmedik.

* * *

Hamiyetli, fedakâr bir arkadaşımız vardı. Dost meclisinde, haftada en az bir kez görüşür, çay içer sohbet ederdik.

Ramazan ayında durum değişti. Sohbetlere katılmaz oldu. Ramazanın sonuna kadar da bir defa olsun yüzünü göremedik.

Merak edip sorduk-soruşturduk; bizi yine şoke eden şu cevabı aldık: O arkadaşımız, fenâ halde sigara bağımlısı. İftarını sigara ile açıyor. Sahur vaktine kadar da hiç uyumaksızın aralıksız şekilde çay ve sigara içiyor. Sabah namazından sonra yatıyor. İkindiye yakın vakitte uyanıp kalkıyor. Gün bitmiş oluyor. Bu sebeple hiçbir yere gitmiyor, gidemiyor.

* * *

Hısım-akrabalık cihetiyle bir yakınımız. Esrar çeker gibi sigara içer. Öyle ki, zamanla teninin rengi bile değişti... Derken, kangren olma riski ile karşı karşıya geldi. Doktorlar ikaz etti, dinlemedi. Durumu günden güne kötüye gitti.

Hanımı, evlâd û ıyâli yalvar-yakar oldu; hiç aldırmadı. İnadım inat, içmeye devam etti.

Şu mânâdaki yalvarmalara biz de muttali olduk: Lütfen bırak, vazgeç artık. Hem kendine, hem bize kötülük yapıyorsun. Bak, böyle giderse ayağın kesilecek; bırakmazsan, kötürüm olacak, sonunda ölüme gideceksin. Sana da, bize de yazık-günah değil mi?

Doktorların ikazına aldırış etmeyen ve ailesinin yakarışlarını umursamayan bu şahıs, inadını da kötü ve zararlı yönde kullanarak şu resti çekiyor: Tamam, ben zaten bir an önce ölmek istiyorum. Aha şu cigarayı da, çabuk ölmek için şöyle bir güzel yakayım, siz de görüp seyredin bari...

Bunun adı, sigara ile imtihan, yahut intihar.

* * *

Taşradaki bir şehirde seminerimiz var. Konu, ağırlıklı olarak kirlilikle ve zararlı alışkanlıklarla mücadele. Sigara, liste başı...

Bir doktor arkadaşın arabasıyla seminer salonuna doğru gidiyoruz. Genç doktor, “Kusura bakmayın” diyerek, arabanın içinde sigarasını tüttürdü. Ardından şunu söyledi: Biz hastalara içmeyin diyoruz; zararlıdır şudur budur falan; ama, işte kendimiz de içmeden edemiyoruz. Bu bir zaaf işte...

Ne diyelim? Sigara içen bir hekimin, bu illetin zararına dair söyledikleri tesirli olur mu?

* * *

Bir muhterem ağabeyimiz. Hem sigara içiyor, hem de sigara içilen ortamdan bir türlü çıkmak bilmiyordu. Haliyle, acı gerçek kaçınılmaz oluyor: Yaşın ilerlemesiyle birlikte sarsıcı, yıpratıcı, takattan düşürücü hastalıklar...

Tabiî, kaçınılmaz olarak ameliyatlar. Ancak, buna rağmen vazgeçmedi, içmeye devam etti. Sırasıyla, önce elden ayaktan kesildi, ardından gözlere perde indi, göremez oldu.

Hayatının son demlerini hastahanelerde geçirdi. Tâ ki, sekerat vaktine kadar.

Doktorlar, ailesine şunu demiş: Tıbben yapacak bir şey yok. Alın hastanızı götürün, evinde, döşeğinde ruhunu teslim etsin.

Haber aldık, koşarak gittik. Ambulansla aynı anda evinin önüne vardık. Yatağına yatırdık. Başında Yasin-i Şerif okuyoruz.

Son nefeslerde haliyle zorlandı. O zorlanmanın neticesi olarak da, ciğerler parçalandı, ağzından dışarı akmaya başladı.

Allah kimsenin başına getirmesin. O vaziyete bakabilmek, görüntüsüne ve kokusuna dayanabilmek imkânsız gibi.

Böyle kimselerin ciğeri, ölümle birlikte kendini bırakıyor ve akıntı bir türlü durmak bilmiyor; hatta, teneşirde ve tekfinde bile ciddî sıkıntılar çekiliyor ki, aman Allah...

Okunma Sayısı: 2722
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Altay

    17.10.2018 23:20:53

    önemli konudur. elinize sağlık

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı