"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Militanlığa lüzûm yok

M. Latif SALİHOĞLU
18 Mart 2019, Pazartesi
Fanatizm, militanlığa sevk eder. Militanca davranışlar, kişiyi tetikçi yapar.

Tetikçilik yapan, adım adım insanlıktan uzaklaşır. Hem öyle bir uzaklaşır ki, gitgide birer anarşist veya terörist olup, vahşi canavarları dahi fersah fersah geride bırakır.

İşte, devletler, milletler, cemaat ve cemiyetler, dinî gruplar, hatta aile toplulukları, zincirleme tarzda etrafa yayılan bu müzmin ve mendebur illetin şiddetli sancısını çekiyor.

Demek ki, küçük-büyük topluluklar için asıl tehlike dinî inanç değil, fanatizm ve militarizmdir. Şunun bunun adına tetikçilik yapmak, saldırganca davranışlarda bulunmaktır.

Bu azgınlaşan tehlikeyi bertaraf edebilmek için, hamaset pompalamayı bırakmalı; akıl, izâh ve itidâl yolunu ihtiyar etmeli. Kin ve nefret dilini bırakmalı; şefkat ve muhabbet mayasıyla nesilleri yoğurmalı. Kırıcı, itici, incitici davranışları terk etmeli; kavl-i leyyin ile insanları iman, ahlâk, sabır ve şükür temelinde buluşturmaya âzamî derecede gayret göstermeli. Aksi halde, kendi elimizle yetiştirdiğimiz çocuklar ve gençler, zamanla canavar ruhlu hale gelerek en büyük zararı yine bize ve kendilerine verirler.

Evet, sabır ve akl-ı selim, mü’minin en kuvvetli silâhıdır. Şefkat ve merhamet de öyle. Bütün imkânları seferber ederek, nesilleri işte bu mânevî silâhlarla donatmalı.

Bu en önemli hizmeti yapmayıp, karşı tarafa doğru insanları kışkırtmak, saldırmak kolaydır, kolaycılıktır. Ama, asla sağlıklı ve güvenli bir metot değildir. Zamanla bumerang gibi döner, saldırıya azmettirenleri vurur.

* * *

Dünyanın hemen her tarafında adeta suç makinası gibi çalışan bozulmuş, çürümüş, duygu ve düşünceleri tefessüh etmiş insan tipleri vardır. Belki de bunlara yaratık demek daha doğru. Ellerine geçen tahripkâr âlet ve edevatla etrafa korku ve dehşet saçarlar.

Bunların şuursuzca bağlı oldukları veya bağlı göründükleri dinin mukaddesatı ile sergilemiş oldukları vahşeti birbirine karıştırmamalı. Bu zamanda, yeterli ahlâkî terbiye görmemiş bir Müslüman evlâdı da terörist olabilir; aynı şekilde bir Hıristiyan çocuğu da terörist veya seri katil olabilir.

Onların böyle insanlıktan çıkmış olmasını, bağlı bulundukları din ve mukaddesat emretmiyor. Böyle birer suç ve cinayet makinesi haline gelmeleri, esasen dünyanın ve insanlığın topyekûn halde geçirmiş olduğu mânevî buhran ve bunalımın bir neticesidir.

Aynen, şu hakikatli sözlerle ifade edildiği gibi: “Dünya, büyük bir mânevî buhran geçiriyor. Mânevî temelleri sarsılan Garp cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir vebâ, bir tâun felâketi, gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müthiş sârî illete (bulaşıcı hastalığa) karşı İslâm cemiyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş bâtıl formülleriyle mi? Yoksa İslâm cemiyetinin ter û tâze iman esaslarıyla mı? Büyük kafaları gaflet içinde görüyorum.” (Tarihçe-i Hayat, Tahliller)

Demek ki, cemiyetin temeli iman ve ahlâk esaslarıdır. Bu temel sarsıldığı gün, cemiyet de yıkılmaya, hatta yok olmaya başlar. Onun için, bütün kuvvetimizle, bu temeli takviye etmeye, mümkün olduğunca sağlamlaştırmaya çalışmalı. Diğer hizmetler, ondan sonra gelir.

***

GÜNÜN TARİHİ: 18 Mart 1915

Çanakkale geçilseydi...

Dünyanın en güçlü donanmalarına karşı hayret ve hayranlık uyandıran bir direniş örneği sergileyen kahraman ordumuz, her saniyesi ölüm kusan çarpışmalar neticesinde, nihayet 18 Mart (1915) günü Çanakkale'nin geçilmez olduğunu bütün dünyaya gösterdi.

Şayet, o gün Çanakkale Boğazı geçilmiş olsaydı, çok kuvvetli bir ihtimalle İstanbul, dolayısıyla Marmara Bölgesi ile birlikte Anadolu ve Rumeli’nin de tamamı elden gitmiş olacaktı.

Okunma Sayısı: 2601
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    18.3.2019 14:00:38

    Sadakate, tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı