"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Şekersiz çay”ın lezzeti (5)

M. Latif SALİHOĞLU
08 Kasım 2019, Cuma
ŞEKER FABRİKASINA KAMYONLA KİREÇ

Şeker dosyamız hayli kabarık. Yazacak daha çok şey var. Ancak, şimdilik bir nokta koyalım; ihtiyaç hasıl olduğunda, bilâhare yine aynı konuya devam ederiz.

Ülke genelinde yaptığımız araştırmalar neticesinde, bazı şeker fabrikalarına kamyonlarla beyaz taş, yahut kireç taşlarının taşındığını, bunların çeşitli kademelerden geçirilerek işlendiğini ve sonunda esmer şekerin beyazlatılmasında, yahut kristalize edilmesinde kullanıldığını tesbit etmiş bulunuyoruz. Peki, bu ne anlama geliyor? Bu, bir bakıma “Ne kadar beyaz şeker, ona göre de kireç tozu” alıyoruz demektir.

Aynı zamanda meslektaşım olan aziz dâvâ arkadaşım Abdil Yıldırım, "beyaz zehir" diye de isimlendirilen çay şekeri ile ilgili on yıl önceki yazılarımıza ciddî katkılarda bulundu. Zira, bizzat kendisi de bir müddet şeker fabrikasında çalışmış ve bazı şeyleri gözleriyle görmüştü.

Bizim araştırmaya dair tesbitlerimizi de doğrulayan Abdil Ağabeyimizin kendi ifadelerini yıllar sonra tekraren takdim edelim. Anlattıkları aynen aşağıdaki gibidir.

Beyaz taşlar fırınlanıp mayalanıyor

“Latif Bey, ...Bu arada 'şekersiz çay' tavsiyeniz de çok işe yarayacak inşaallah.

"Ben bir zamanlar şeker fabrikasında çalıştım. Şekerin nasıl imâl edildiğini yakından biliyorum: Kamyonlarla fabrikaya getirtilen beyaz taşlar, fırınlandıktan sonra öğütülüyor ve toz kireç haline getirtiliyor. O kireç kaynatılarak 'kireç kaymağı' elde ediliyor. Bu kaymak da büyük kazanlardaki pancar şerbetine katılarak ve birtakım işlemlerden geçirilerek şeker haline getiriliyor... Yani, bildiğimiz taş tozları ile pancar şerbetinin rengi beyazlaştırılmış oluyor.

"Sizin de, kesinlikle ve şiddetle tavsiye ettiğiniz gibi, “beyaz şeker”den kaçınmak, bir çok hastalıktan kaçmak demektir.

"İstifadeye medar yazılarınızın devamını bekliyor, sağlık ve selâmette olmanızı diliyorum.” Abdil Yıldırım

Çakma ürünler daha tehlikeli

Piyasada hemen her şeyin çakması bulunduğu gibi, ne yazık ki gıda sektöründe de hemen her maddenin sahtesi, çakması imâl edilmiş ve halen de ediliyor.

Hele hele un, yağ, şeker, peynir gibi bazı temel kalemlerde, gıda piyasası tam anlamıyla istilâ edilmiş durumda.

Bu da, beden ve hatta ruh sağlığımızın ne derece tehlike altında bulunduğunu çok açık şekilde gözler önüne seriyor.

Gözünü kâr ve menfaat hırsı bürümüş bazı kimseler, en hasis bir menfaatini dahi başkasının sağlığına, hatta hayatına tercih eder duruma gelmiş. Bunlar, ürettiği bir gıda maddesinin içine, düşük maliyetli hemen her mazarratı katabiliyor. Üstelik, bu tür melânetleri de, legal adreste yapıyor görünmekle beraber, çoğu zaman illegal mekânlarda sürdürüyorlar. Tıpkı, çoğu özel şirketin iki türlü defterle (resmî ve gayr-ı resmî) muhasebe tutması gibi...

Şeker üretimi ve piyasası ise, bugün itibariyle tam bir fecâate dönüşmüş durumda. Midelerin kaldıramayacağını düşünerek, burada her şeyi yazmıyoruz. Ancak, pekçok kimse biliyor ki, bugün artık "merdiven altı" mekânlarda dahi kolaylıkla üretilebilen bazı küp ve kesme şekerin içinde, adeta şekerden başka herşey var. 

Nitekim, şekerli çayı karıştırınca, bir kısım maddeler beyaz köpük, kırıntı, yahut yağ/parafin damlacıkları halinde üste çıkıyor; kısmen de olsa bunu görebiliyoruz.

Bilinçli hareket şart

Çoğu kimse bilir ki: Bir zamanlar şehirler arası otobüslerde sigara içiliyordu. Koltuklar, döşemeler nikotin kokardı. Çocuklar, yaşlılar, hastalar bundan büyük ıztırap çekerdi. Bilinçli ve ısrarlı şekilde verilen mücadele neticesinde, bu kepazeliğe son verildi. Şimdilerde, kamuya açık kapalı alanların da "dumansız hava sahası"na dönüşmesi, yine bilinçli ve kararlı mücadelelerin bir neticesi... İşte, bazıları katkı maddeli ve bedene hiçbir faydası olmayan beyaz şekere karşı da, benzer mahiyette bir şuurlanma şart.

Belli bir safhadan sonra tedâvisi zor görünen şeker hastalığının yegâne sebebi, elbette beyaz şeker değildir. Bu amansız illetin daha başka sebepleri de var. Ancak, tetikleyici ve azdırıcı olarak, özellikle de çayla alınan beyaz şekerin ön sıralarda yer aldığı hususu, güvenilir uzmanların ortak görüşüdür.

Okunma Sayısı: 4450
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    8.11.2019 04:27:41

    Tebrik ederim bu yazi diziniz icin.......

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı