"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sıcaklarda okuma serinliği

M. Latif SALİHOĞLU
08 Ağustos 2015, Cumartesi
Ümmet olarak en büyük zaafımız, en çetin imtihan meselemiz “okuma” ile ilgili olmalı ki, Rabbimiz, ilk emir ve ilk mesaj olarak “Oku!” diye vahyetti.

Tevrat’ta “Duy-İşit!”, İncil’de “Bak-Gör” mesajları öne çıkarken, Kur’ân’ın ilk nâzil olan âyeti “Oku!” diye başlar.

Şüphesiz ki Kur’ân, diğer mukaddes kitapların hayattar olan bütün mânâ ve mesajlarını da ihtiva ediyor. Lâkin, beşere hitap eden kudsî mesajlar listesinin başına “İkra/Oku!” emrini derc ediyor.

O halde, ümmet olarak biz de hayatımızın “olmazsa olmaz” şartlarından biri olarak “okuma”yı esas almak durumundayız. Aksi halde, hayatın çetin imtihanlarında zayıf düşme ihtimali var.

* * *

“Kur’ân okumak”, bizim için bütün okumaların başında gelir.

Dolayısıyla, yine ümmetin birer ferdi olarak Kur’ân-ı Azimüşşân’ın hem lâfzını okuyup öğrenmeli, hem de ins ve cinne yönelik kudsî mânâ ve mesajlarını okuyarak anlamaya çalışmalıyız.

Bunda zaaf gösterdiğimiz ölçüde, şüphesiz insanlık âleminde zayıf düşer ve medeniyet yarışında geride kalmış oluruz.

* * *

Risâle-i Nurlar, bu zamanda Kur’ân’ın en parlak bir tefsiridir.

Hem öyle parlaktır ki, “Kur’ân’ın mû’cize-i mâneviyesi” derecesinde bir ehemmiyeti hâizdir.

Ayrıca, binlerce tecrübe ile sâbittir ki, Risâle-i Nur’a muhatap olan her kim olursa olsun “ya ikna, ya ilzam” olmaktan başka tercihi, seçeneği yoktur.

Esâsen “mû’cize-i mâneviye”nin sırrı ve tılsımı da burada gizli.

Yâni, mübareze yahut muaraza ile hiç kimse Risâle-i Nur’a galebe edemez ve nitekim edememiş. Muhatap kimse, ya ikna olup istifade eder, ya da susup meydan-ı muarazadan çekilmek zorunda kalır. (Mektubat’taki “Şeytanla Münazara” bahsini tahattur ediniz.)

İşte, böylesine üstün meziyetlere sahip bulunan Nur Risâlelerinin çokça okunması icap eder.

Şükürler olsun, okunuyor da.

Geçmiş yıllarda yapılan bir ankete göre, “Kur’ân hariç, bütün zamanların en çok okunan kitapları” arasında, Risâle-i Nur maaliftihar birinci sırada yer aldı. Bu, fevkalâde sevindirici bir durum. 

Şayet Nur Risâleleri de olmasaydı, zaten düşük olan Türkiye’deki okuma oranı çok daha düşük seviyelerde olurdu. Bunda şüphe yok.

Bununla beraber, bilhassa yaz ayları için plânlanan Nur okuma programlarını daha da canlandırıp verimli kılmaya olabildiğince kuvvet, destek vermeliyiz. Zira, bu tarz programlara şiddetle ihtiyaç var. 

Esâsen, bu milletin ihyası, silkinip ayağa kalkması, okuma oranı bizden on kat fazla olan medenî ülkelerle her bakımdan yarışabilme kabiliyetini kazanması, ancak ve ancak “okumak, okumak ve daha da okumak”la mümkün olur.

“Oku! Seni yaratan Rabbinin adıyla oku!” emr-i İlâhisinin en güzel tecellilerinden biri, hem vahye, hem İsm-i Azama mazhar olan Âyetül-Kübrâ isimli eserde karşımıza çıkıyor.

Bu harikulâde eserin serlevhasında takdim edilen ifade şudur: “Kâinattan Hâlıkını soran bir seyyahın müşahedatıdır.” 

Evet, bu eser, kâinata Rabbinin ismiyle bakan, soran ve okuyan insanı fikren olduğu gibi ruhen ve mânen kemâlâta, yani Mi’râca doğru sevk ediyor.

Şu sıcak yaz günlerinde, yurdumuzun, hatta dünyanın muhtelif merkezlerinde kâmil mânada Nurlu okumalar yapılıyor.

Yer yer bizim de iştirak ettiğimiz bu okuma programları, en sıcak ortamda bile içimize ferâhlık, yüreğimize serinlik veriyor.

Bunun için ne kadar şükretsek yine az gelir.

* * *

Okumak tamam da, acaba nasıl ve ne şekilde okumalı? Yani, dahaiyi istifade etmek için ideal mânadaki okuma nasıl olmalı?

Şöyle veya böyle, evvelâ yeter ki okunsun; yeter ki okuma alışkanlığı elde edilsin.

Yavaş ve mütalâalı okumada fikrî idrak; hızlı ve seri okumada ise ruhî feyizler hâsıl olur. Hiçbiri boşa gitmez.

Kezâ, ekrandan okumak da faydalı; fakat, doğrudan kitabı eline alarak okumanın verdiği feyiz ve bereketin daha yüksek ve daha tesirli olduğunu hatırdan çıkarmamalı.

Rabbim, şu sıcak günlerde nefsiyle mücadele ederek vaktinin çoğunu Nurlu okumalara ayıranların sabrını, metanetini arttırsın ve akıllarına zindelik, yüreklerine ferâhlık versin.

* * *

@salihoglulatif: Rehavetin, dünya gafletinin ağır bastığı şu sıcak yaz günlerinde, nefsiyle mücadele ederek vaktini Nurânî okumalara ayıranlara Rabbim sabır, kuvvet, metanet versin, tefekkürî okumalarını feyizli, bereketli kılsın.

Okunma Sayısı: 3503
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı