"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sipariş yayıncılık

M. Latif SALİHOĞLU
02 Temmuz 2016, Cumartesi
Güvenilir yorumcuları bulmak zorlaştığı gibi, güvenilir yayıncıları bulmak da zorlaştı.

Aynı şekilde, bilgi ve tecrübesini konuşturan vicdanlı düşünürler ile “düşünür” görünen “kadrolu yorumcular”ı birbirinden ayırd etmek, bilhassa son yıllarda neredeyse imkânsız hale geldi.

Kimileri, elbette ki bilgi ve birikimine göre konuşup yazar; ama, kimilerinin de “sipariş üzere” konuşup neşriyat yaptığında şüphe yok.

Asıl müşkilât, bunların birbirinden tefrik edilmesinde.

İşte size bir örnek: Aylık Derin Tarih dergisi. Derginin ismi pek iddialı. “Derin”lerde olanları ortaya çıkarıp kamuoyu ile paylaşma iddiası... Dahası “Tüm bildikleriniz tarih olacak!” iddiası...

Şüphesiz, işlediği ya da kapak konusu yaptığı bazı konularda bu iddialı duruşa göre zaman zaman performans da gösteriyor. Zira, özellikle tarih sahasında fevkalâde yetişmiş akademisyenler ve ilim adamları yazıyor, bu dergide.

Ne var ki, derginin bazı sayılarında son derece sırıtan kimi konuları kapağa taşıyor ki, ister istemez “acaba”larla yaklaşmak durumunda kalıyorsunuz.

Meselâ, Ocak 2016 sayısı.

Bu sayıda, kapak konusunun başlığı “Deli Petro’dan Putin’e Moskof Mezâlimi” şeklinde.

Bu ana konuda izah edilmeye, cevap verilmeye çalışılan başlıklar ise şu şekilde sıralanıyor: “Deli Petro’dan Putin’e Moskof Mezalimini Derin Tarih Ocak sayısında masaya yatırıyor. Ruslar Türk dünyasını nasıl istilâ ettiler? Türkî hanlık­lar asırlarca Çarlık Rusya’nın katliâm ve sürgün politikasına nasıl maruz kaldı? Ruslar Türkleri topraklarından terke mi zorladı? Rusya’nın Osmanlı Devleti’ne karşı izlediği siyasetin kodlarında neler gizli? 15. yüzyılda başlayan ve halen devam eden Rus işgalinin bilinmeyenleri açığa çıkıyor.”

* * *

Bilindiği gibi, bu konunun böyle hasmâne ve hamasetli bir vurgu ile işlenmesinin asıl sebebi, o günlerde Türkiye ile Rusya (bir başka ifade ile Erdoğan ile Putin) arasında yaşanan “uçak krizi”dir.

Yani, şayet Rus uçağı düşürülmeyip böyle bir kriz hali vuku bulmasaydı, Derin Tarih de bu konuyu bu tarz bir üslûp ile işleyip kapağa taşımazdı.

Galip kanaatimiz odur ki, bu konu ya sipariş üzere, ya da iktidara yaranma adına dergide bu tarz bir şekil almış oldu.

Son günlerde ise, Rusya ve Putin ile ilişkiler tamamen değişmeye ve 7-8 ay evvelki kriz, yerini yeniden “dostluk ve işbirliği” atmosferine bıraktığına göre, (1) Derin Tarih’in o kapak sayısı neye yaradı ve neye hizmet etmiş oldu? (2) Dergi, yeni duruma göre yeni ve Rusya hakkında bu kez tam tersi bir sunumla başka konuları işlemeye mi yönelecek?

* * *

Güvenilir düşünürler gibi güvenilir yayın organları da iktidarların “rüzgâr gülü” pozisyonuna düşmemeli.

Son bir nokta: Aynı derginin aynı sayısında, ayrıca Üstad Bediüzzaman’ın en mahrem ve metbu neşri men’edilen risâlesi “Sırr-ı İnnâ A’taynâ” isimli kitapçık da okuyucuya hediye olarak verildi.

Yani, neresinden bakılırsa bakılsın, Ocak 2016 tarihli Derih Tarih, muhtemelen en çok satan sayı oldu. 

Ama, üzerinden daha bir sene bile geçmeden, mevcutlar arasında en açığa düşen ve en şaibeli mahiyet kazanan da derginin yine aynı sayısı oldu.

Okunma Sayısı: 3220
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa BİTER

    2.7.2016 11:24:11

    Sevgili kardeşim ya biz okuduklarımızı anlamadık , ya da birileri 'tarihçilik tezgahı' ile bizi işletiyor. 'Derin Tarih'in yazdıklarının hangi biri meçhul...Kitaplığımızda o bilgiler mevcut hatta daha fazlası...Yaptıkları yayıncılık değil aslında...Gerisini yazmaya hiç lüzum yok...

  • Ali Vefalı

    2.7.2016 01:21:40

    Bu kadar fırıldak olan bir sözde yazar grubu Dünya kurulduğundan bu yana görülmüşmüdür? Bunlara destek veren Nur talebesi olduğunu söyleyen dostlarımızda ilginç bir şekilde yumuşak bir şekilde inanın ki dönüş yapmaktadırlar. Bunlar bu dönüş yazılarında Risalei Nurları adeta örterek, unutturmaya çalışarak mevcut siyasi ortama göre ortalıkta dolaşmaktadırlar. Allah akıl fikir versin diyelim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı