"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tatbikat dönüşü fâcia

M. Latif SALİHOĞLU
04 Nisan 2018, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ: 04 Nisan 1953

Büyük bir deniz fâciası, NATO tatbikatı dönüşü Çanakkale Boğazı Nara Burnu açıklarında 4 Nisan 1953 tarihinde yaşandı. 

Dumlupınar isimli denizaltı, bir kaza sonucu battı. Ne gariptir ki, 86 metrelik bir derinliğe düşen bu denizaltı gemisinde bulunan mürettebatın sayısı da tamı tamına 86 kişiydi.

O tarihte yaşanan bu elim fâcianın oluş şekli kadar gelişme seyri ve kurtarma çabaları da insanın içini sızlatan, yüreğini burkan ibret levhalarını yansıtıyor... Böylesi felâketlerin bir daha yaşanmaması duâ ve temennisiyle, hadisenin gelişme seyrine kısaca bir nazar gezdirelim.

Sadece 5 kişi kurtarılabildi

Ege Denizi’nde yapılan bir NATO tatbikatından dönen Dumlupınar isimli denizaltı, Çanakkale Boğazı’nda İsveç bandıralı büyük bir yük şilebiyle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle yara alan ve muvazenesi bozulan gemi, hızla boğazın derin sularına gömüldü.

Denizin derinlik mesafesi, yapılan ölçümlere göre 86 metreydi. Ne garip bir rastlantıdır ki, batan Dumlupınar'ın mürettebatı da tam 86 kişiydi. Bunların 10'u subay, 37'si astsubay ve 39'u da er idi.

Çarpışma anında güvertede bulunan 5 kişi denize atladıkları için kurtarılabildi. Geriye kalan 81 kişi ise, ancak iki gün hayatta kalabildi. Gemi içindeki oksijenin bitmesiyle birlikte, tamamı vefat ederek, şehadete erdi.

* * *

Dumlupınar'ın batmasından hemen sonra mürettebatı kurtarma çalışmalarına başlandı.

Ancak, havanın fırtınalı olması ve boğazdaki akıntının giderek şiddetlenmesi sebebiyle, geminin bulunduğu noktaya bir türlü ulaşılamadı. Buna rağmen, kurtarma çalışmalarına iki gün müddetle aralıksız şekilde devam edildi. Ardından, ümitler kesildi ve çalışmalara ara vermek zorunda kalındı.

Denizin altında neler olup bittiği bilinmez iken, dışarıda hazin ve endişeli bir bekleyiş devam ediyordu. Dışarıdaki insan manzarası ziyadesiyle etkili ve dokunaklıydı. Denizin altında ölümle pençeleşen askerlerin yakınları, her an için gelecek bir müjdeli haberin hayali ve hasreti ile bekliyorlardı. Ne var ki, zaman ilerledikçe, artık son ümitler de kesilmiş durumdaydı.

Bilâhare bulunan ve kaydı çözülen geminin karakutusundaki konuşmalardan da anlaşılıyor ki, kurtarılmayı bekleyen denizciler, hayatta kalmak için her türlü tedbiri almış ve her yola başvurmuşlar.

Ancak, çarpışma ile birlikte yara alan gemide çıkan yangın, geminin su almaya başlaması ve giderek ağırlaşan havasızlık sebebiyle, koca gemi 81 denizciye mezar oldu.

Kara kutu kayıtlarında ortaya çıkan konuşmalar, ümitsizlik anındaki sesler, iniltiler ve bilhassa giderek yükselen Allah Allah nidâları, yürek dağlayan türdendi.

* * *

Dumlupınar gemisiyle kurulan son irtibat notlarından bir kısmı şöyledir:

- Alo… Dumlu…

- Evet… Dumlu…

- Selami, nasılsınız?

- Efendim, hava biraz fenâlaştı.

- Moralinizi bozmayın. O hava size iki gün daha yeter. Sen çocukları yatır. Sigara içmeyin.

- Yok efendim, hepsi yatıyor. Sigara içmiyoruz. Işıkta yok, karanlıktayız.

- İhtiyaç lambalarını kullanmayın; lâzım olacak.

- Kullanmıyoruz zaten; birinin ışığı çok zayıfladı.

...................................

Yaklaşık yarım saat kadar sonra, Dumlupınar ile tekrar bağlantı kuruldu. Ne var ki, bu kez Ezan, Salâvat, Şehadet kelimesi ve “Allah! Allah!” seslerinden başka bir şey duyulamıyordu.

***

@salihoglulatif:

TAM TEVAFUK

Günlük dersi itibariyle Şuâlar'ı okuyan Muhasebeden Nihat Orhan kardeşimiz, Zübeyir Gündüzalp'in vefat yıldönümü olan 2 Nisan günkü okumasında, sıra tevâfuken onun 14. Şuâ'daki o meşhûr Afyon Müdafaası bölümüne geliyor.

Okunma Sayısı: 3449
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı