Türkiye’yi yönetenlerin zaman içinde yaptıkları sayısız U dönüşlerin sadece bir kısmını—daha çok kendi beyanlarından—burada sizlere takdim ediyoruz.
Bu U dönüşleri bilhassa son zamanlarda o kadar çoğaldı ki, bunları takip etmekten yorulduk ve artık bizim başımız da dönmeye başladı.
Buyrun, önce söyledikleri ile sonra söylediklerini şöyle bir kıyaslayarak birlikte mütalâa edelim...
***
Önce:
(Barzani, Kuzey Irak’taki Kürt yönetimine seçildiğinde...)
Ben Türkiye’nin Başbakanı olarak gidip bir “aşiret lideri” ile görüşmem. Kimse kusura bakmasın.
Sonra:
(Çözüm ayağına, 30 Mart Belediye seçimlerine hazırlık hesabına, Diyarbakır’da...)
Biliyorsunuz, biz Sayın Barzanî’yi Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses ile birlikte Diyarbakır’a getirdik, huzurunuza çıkardık. Çözüm böyle olur. Ama, bazıları bundan rahatsız oldular. Bunlara gereken dersi veriniz.
* * *
Önce:
(Paralel-paranoya hakkında, AKP sözcüsü H. Çelik, 20 Şubat 2012...)
İnsan kendisine ait olan bir şeyi ele geçirir mi? Yıllarca bu paranoya ile yaşatıldık. Cemaat devleti ele geçirmiş, devlete sızmış buna kargalar bile güler.
Sonra:
(Erdoğan, mükerrer konuşmalarında.)
Bunlar yıllarca devletin kurumlarına sızmaya çalıştılar. Sülük gibi yapıştılar. Bunlar Haşhaşidir, darbecidir, başkasıyla iş tutan vatan hainidir. Tek tek inlerine girilecek ve etkisiz hale getirileceklerdir.
* * *
Önce:
(Arena’da, Türkçe Olimpiyatları finalinde F. Gülen Hocaya çağrı...)
Hadi gel artık vatanına. Gel de bitsin bu hasret.
Çok kısa bir süre sonra:
Ne duruyorsun oralarda? Amerika’nın Pensilvanya’sında ne işin var senin? Oradan konuşmak, öyle atıp tutmak kolay. Yüreğin yetiyorsa haydi Türkiye’ye gel de öyle konuş bakalım...
(Hasret nidâları, son bir sene zarfında karşılıklı lânet okumalara kadar tırmandırıldı.)
* * *
Önce:
İmralı’daki terörist başı ile gidip görüşen, bilmem ne olsun...
Sonra:
Tabi tabi, şu ân görüşülüyor. Bilgimiz dahilinde müsteşarım gidip görüşüyor. İmralı’daki de, çözüm konusunda bize çok yakın düşünüyor.
* * *
Önce:
(2010 referandumu kampanyasında.)
Bakın, HSYK’da yapacağımız değişiklikle, yargı siyasetten bağımsız hale geliyor.
Öte yandan, cunta faaliyetlerine bulaşanlar tek tek ortaya çıkarılıp hesaba çekiliyor.
Sonra:
HSYK meselesinde referandumda bir yanlışlık yaptık. Onu değiştirmemiz lâzım. (Ardından, yine yanlış oldu denilerek bir kez daha değiştirildi.)
Ergenekon dâvâsından beraat edenlerin bize bir teşekkür borçları var. Çünkü, onların çıkmasını kolaylaştıran biziz; diğer partiler, maalesef buna engel olmaya çalıştılar.
* * *
Önce:
(Tezkere meselesi vesilesiyle...)
Hiçbir ülke, Türkiye’ye herhangi bir dayatmada bulunamaz. Nereye ne kadar asker göndereceğimizi, yabancı askerlerin topraklarımız üzerindeki durumunu sadece kendimiz belirleriz.
Sonra:
(Telefon trafiği ve koalisyon gücünün devreye girip inisiyatif kullanması üzerine...)
Peşmerge’nin sınırlarımız içinde Kobani’ye intikali için, geçiş güzergâhı üzerinde Irak Kürt yönetimi ile resmî görüşmelere başlandı.
* * *
Önce:
(Kobani’de IŞİD ile çatışan PYD güçlerine yardım edilip edilmeyeceği hususu üzerine...)
PKK ne ise, bizim açımızdan PYD de odur. İkisi de terör örgütüdür. Dolayısıyla, bizim onları muhatap almamız, ya da onlara silâh-mühimmat yardımında bulunmamız söz konusu değildir.
Sonra:
Bizim de içinde bulunduğumuz koalisyon gücüne ait hava nakliyesiyle hem PYD’ye, hem de yanlışlıkla IŞİD’e silâh ve mühimmat bırakıldı.
Ardından, yine YPD güçlerine yardım maksadıyla, Peşmerge kuvvetlerinin ağır silâhlar eşliğinde Türkiye topraklarından geçiş meselesi gündeme geldi.
Diğerleri gibi, bu mesele de alıştıra alıştıra açıklanmaya çalışılıyor.
* * *
Ne diyelim? Allah, encamımızı hayreylesin ve bizi kâfirlerin oyunları ve kılınçlarıyla Müslüman kanı dökme gafletine düşmekten muhafaza etsin.
@salihoglulatif’ten
Avrupa zalimleri ile Asya münafıkları, adeta elbirliği yapmışcasına Güney sınırımızda yeni bir kanlı pazar yeri kurmaya çalışıyor. Çok dikkatli olmalı.