Meclis’te gündem dışı konuşan Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, işsizlik konusunu gündeme getirdi. Gündeme getirirken de ilginç bir benzetme yaptı.

Konuşmasında, Adana Yüreğir İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünün asgarî ücretle 125 işçi alınacağı duyurusunun ardından kısa sürede 2 bin 600 kişinin başvuru için müdürlüğe gittiğini, âdeta izdiham yaşandığını söyleyen Özdiş, bu örnek üzerinden Başbakan Binali Yıldırım’a şu soruyu yöneltti. “Sayın Başbakana soruyorum: ‘Uzay araştırmaları yapacağız’ dediniz ya işsizleri uzaya mı yollayacaksınız? İşsizliği böyle mi azaltacaksınız? bu konuyu daha ne kadar görmezden geleceksiniz?”

Başbakan bu soruya ne cevap verir, bilemiyoruz, ama hükümetin acilen bu konuyu çözüme kavuşturması gerekiyor.

“Hangi maçtayız kardeş?”

Başbakan Binali Yıldırım, farklı bir portre çiziyor. Göreve geldiğinde sık sık sesi kısılan Yıldırım buna bir çözüm bulmuş olmalı ki, sesi fazla kısılmıyor artık…

Yıldırım’ın konuşmalarını esprilerle süslüyor. Grup toplantılarında slogan atılmasını pek istemediğini farklı şekilde gösteriyor.

Geçen dönemde konuşması sırasında tekbir getiren gençlerle, “Hayrola sefere mi gidiyoruz?” diyen Yıldırım, bu dönemin ilk grup toplantısında “Binali Yıldırım, Reis el ele/ Obama FETÖ’yü ver bize” şeklindeki sloganlara, “Bir dakika gençler, hangi maçtayız kardeş?” diyerek cevap vermesi gülüşmelere yol açtı.

Başka grup toplantılarına benzetmeyin!

AKP ve CHP’nin grup toplantılarında slogan ve tezahüratlar devam ederken, MHP’nin grup toplantılarına bu duruma pek rastlanmıyordu. Bunun sebebi de bu hafta ortaya çıktı.

MHP’nin grup toplantısında promterden konuşmasını yapan Genel Başkan Bahçeli, slogan atanları, “Toplantımızı başta partilerin grup toplantılarına benzetmeyelim” şeklinde ikaz edince, sloganlar birdenbire kesiliverdi. Böylece Bahçeli farkını ortaya koymuş oldu.

OHAL YORUMU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutuklanan iki AYM üyesinin yerine seçtiği Recai Akyel ile Yusuf Şevki Hakyemez’in “ant içme töreni”nde konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, ”OHAL hukuksuzluk hali değildir” cümlesi farklı şekilde yorumlandı.

Kimisi, “Başkan OHAL’i destekledi”, kimisi de “OHAL uygulamasında hukuka uyulmasını hatırlattı” diye yorumladı.

Sizce hangisi?

OHAL uzatılırken...

21 Temmuz’dan bu yana uygulanan OHAL, MGK’nın onayı, Bakanlar Kurulu’nun kararı ile 3 ay daha uzayacak gibi. OHAL’in uzaması için Meclis’in de karar vermesi gerekiyor. Bu hafta içinde Meclis de kabul ederse 19 Ekim’den itibaren OHAL 3 ay daha uzayacak.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli “OHAL’in hükümete verdiği yetkileri görünce tüylerin diken diken olduğunu” söylemişti. 2002 yılında göreve geldiğinde ilk icraat olarak OHAL’i kaldıran AKP, “OHAL kalktı baskılar bitti. Köyümde özgürce yaşıyorum. Onlar konuşur Ak Parti yapar” diyerek övünüyordu.

OHAL uygulamasına AKP’nin geçmişte nasıl baktığını araştırırken, AKP’nin kurumsal internet sitesinde, “Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınmasına imkân tanıyan ve kolluk yetkilerinin askerî makamlara geçmesi sonucunu doğuran bir durum olan olağanüstü hal yönetimini 2002 yılında kaldırdık” ifadesinin durduğunu gördük. (https://www.akparti.org.tr/site/icraat/14632/ohali-kaldirdik)

AKP’nin 1 Kasım 2015 seçim beyannamesinde de, “İktidara gelir gelmez, OHAL uygulamasını kaldırarak normalleşme sürecini hızlandırdık” denilmiş.

Demek ki, normalleşme için OHAL uygulamasına son verilmesi gerekiyor.