"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

OHAL mi, normal hal mi?

Mehmet KARA
25 Eylül 2016, Pazar
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından, MGK’nın tavsiyesi, Bakanlar Kurulu kararı ve Meclis’in onayıyla 21 Temmuz 2016 Perşembe günü Saat 01.00’dan itibaren 3 ay süreyle ilân edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) süresi 20 Ekim 2016 tarihinde sona erecek.

AKP hükümetlerin 2002 yılında ilk icraatı olarak kaldırdığı ve övündüğü OHAL uygulaması 14 yıl sonra tekrar ilân edilmişti. 

Hükümet tarafından OHAL ilân edilirken, “Millete değil, kendimize OHAL ilân ettik” denilmişti. “Vatandaşların olağan halinde olağanüstü bir durum ortaya çıkmayacaktır. Sokağa çıkma yasağı öngörülmüyor. Kişi hak ve özgürlükleri kısıtlanmayacaktır” şeklinde “güvenceler” verilmişti. Gerçekten de öyle mi oldu? Sıkıyönetim ilânında olduğu gibi sokağa çıkma yasakları yok, ancak millet üzerinde bir baskı olmadığını kimse söyleyemez. 

OHAL’in Resmî Gazete’de yayınlanmasından sonra ilk değerlendirmeyi yapanlardan birisi olan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “OHAL ilân edildikten sonra hükümete çok büyük yetkiler veren bir kanun. Açıp baktığınızda okudukça tüyleriniz diken diken oluyor” demişti. Canikli, o konuşmasında, “Vatandaş da haklı olarak veya kamuoyu da haklı olarak onu okudukça ‘Acaba hükümet aldığı bu yetkileri kullanır mı?’ diye aklına soru işareti geliyor. Bu da son derece doğal bir hassasiyettir. Onu da saygıyla karşılıyoruz. Biz onların hiçbir tanesini kullanmayacağız” diye konuşmuştu.

Geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “OHAL ile normal zamanlarda yapamayacağımız şeyleri yapabilme gücüne sahip olduk” diyor.

Şimdilerde, bir aydan daha az bir süresi kalan OHAL uygulamasının uzatılıp uzatılmayacağı konuşulmaya başlandı. 

OHAL ilân edildiğinde Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, OHAL’i 40-45 gün içinde bitirmeyi planladıklarını söylemişti. İşler planlandığı gibi yürümedi ki, 2 ayı aşkındır OHAL uygulaması devam ediyor. Hatta şimdiden uzayabileceğine dair sözler sarf edilmeye başlandı.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Paris’te gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, OHAL’in bir an önce bitmesinin arzulanacağını söylerken, bunun için gayret sarf edilmesinin gerektiğinin altını çizmiş. Bunu dile getirirken, Türkiye’nin geleceğinin güçlü demokrasi de, demokrasi hukukunda olduğunu söylemesi de dikkat çekiyor.

Başbakan Yıldırım’ı AKP’de ziyaret edip iki saate yakın görüşen Kılıçdaroğlu, “OHAL kesinlikle uzatılmamalı” dediği ifade edilirken, Yıldırım, görüşmeden sonra “gerekli görüldüğü takdirde uzatılır’ diyerek OHAL’in uzayacağının sinyalini verdi.

Aslında bunun ilk sinyali ABD’de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üç aylığına veya daha fazla uzatılabilir. Gülen’in adamları her yere gizlice sızmış. Darbecilerin kimliğini belirlemeye ve onları yakalamaya devam edeceğiz. OHAL’in uzatılması da bu sürece katkı sunacak” diyerek vermişti.

Öyle görünüyor ki, Nurettin Canikli Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında uzatılması ve uzatılmaması noktasında aldıkları bir karar olmadığını önümüzdeki günlerde oturup bir karar vereceklerini söylese de,  OHAL 20 Eylül’den itibaren tekrar uzayabilir… En azından şu anda görülen işaretler bu yönde…

O halde şunu soralım: Olağanüstü halden bir an önce olağan hale dönülmesi, normalleşme ve güçlü bir demokrasiye geçiş ne zaman olacak?

* * * 

GELİNEN NOKTA!

AKP’nin partili belediyeler dahil bütün teşkilâtlara siyasî toplantı, konferans ve dâvet yapmasını yasakladığına ilişkin haberler çıkmıştı.

AKP Manisa İl Başkanı Zülfikar Gürcan, bunu duyururken, “Çünkü hassas bir süreçten geçiyoruz. Konferansa çağırdığımız kişinin ne söyleyeceği, ne söylemeyeceği kontrol edilebilirliği belli değil. Herkesin herkesi suçladığı bir dönemdeyiz. Bu hassas süreci daha rahat ve sakin geçirmemiz adına böyle bir bilgi bize tebliğ edildi…” dediği de haberlere yansıdı.

İşte bahsettiğimiz de bu… AKP il başkanı bile “hassas süreçten geçiyoruz, herkes birbirini suçluyor” dediği bir ortamda millet ne yapsın… 

Bunun için de normalleşme bir an önce sağlanmalı…

Okunma Sayısı: 3525
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Serdar celik

    8.10.2016 13:40:57

    Simdi memurluktan atilan 70 bin kisi teroristmi.? Benim bildigim iftira buyuk gunahlardan bence mutlaka en az 40 bini masumdur...insanlar af edilmeli

  • kadir

    25.9.2016 02:36:46

    Keşke temennilerle hayat gemisi yürüseydi.Ok yaydan çoktan çıkmış .Ne yapıldığını görenler neler yapılacağını görmüyor mu?Artık söz söyleme devri bitti,şimdi sadece acı gerçeklerle yüzleşme zamanı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı