"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Geç evlenmek gençlerin suçu mu?

Mehmet YAŞAR
13 Haziran 2014, Cuma
İnsanın, kendi menkıbesini gerçekleştirme yolculuğunda, aradığı hakikatlerden biri de tevhid mührüdür. İnsan ruhu, birlemeye, bir olmaya, Bir’e ulaşmaya meyyal kılınmış. Her daim evinde, mahallesinde, ülkesinde birlik olsun istiyor insan. Farkında olsak da olmasak da aradığımız en büyük hazine aslında tevhid hakikatidir. Belki bu yüzden, Mührün Sahibi her zerreye mührünü vurmuş ve keşif ehline fırsatlar sunmuştur.
Bu hazinenin keşfedileceği en müsait zeminler ve ortamlardan biri de yeryüzü cennetliğine namzed, evliliklerdir. Ailelerinden bir bütünün parçası olarak ayrılan gençler için nikâh, kuracakları yeni yuva için birbirini tamamlama duasıdır.
Her insan, bekârlığında ait olduğu bu manayı, fıtrî olarak kuracağı yuvasıyla kendi hanesinde de ihyâ etmek ister. Bunun için ‘ben’lik ve ‘sen’likten geçmeli, aile ‘bir’liği için bizzat yeni bir duaya başlanmalıdır. Sonrasında ise gönderilen cennet emanetiyle zaten her şey ‘o’ olacaktır. Aslında bütün bu yaşananlar, gençlerin kendi hanelerinde talimini yapacakları tevhid hakikatine hazırlanma serencâmıdır.
Ne yazık ki, günümüz gerçekleri ve dayatılan şartlar, bu talim için gençlerin önünde büyük engel. Buna benzer engeller nedeniyle, geçmişte gençlerin ‘ana beni eversene’ diye yaktığı türkülerin yerini, şimdilerde anaların ‘hadi yavrum artık evlensene’ zorlamaları aldı.
Üç gün evvel, eşimle birlikte Hilal TV’de Mine İzgi’ye konuk olduğumuz programda yine gençlerin geç evlenme eğilimleri konu oldu.
Çoğumuzun şahit olduğu üzere özellikle şehirli gençlerin evlenme yaşı 30-35 civarına dayandı. Bu tablo, aile ve evliliğin önemini bilenler için can sıkıcı bir durum teşkil ediyor. Bu konuyu kendine dert edinenler, evlilik yaşlarını en azından yirmi beşlere çekme gayreti içindeler. Ne gariptir ki, ifade ettiğimiz bu yaşlar da yaklaşık yirmi yıl öncesinin evlilikleri için geç sayılan yaşlardı. Kendimden örnek verecek olursam, bundan on altı yıl önce yirmi beş yaşında evlendiğimde, bir çok arkadaşıma göre geç kalmış durumdaydım. Çünkü çevremde yirmili yaşlarda, üniversitede okurken evlenmiş bir çok arkadaşım vardı, bir çoğunun çocuğu bile olmuştu. Ve bu arkadaşlarımın çoğu evlilik sorumluluğunu taşıyabilecek olgunluktaydı.
Günümüz de ise şartlar ne yazık ki daha da zorlaştı. Bu konuda gençlere erken yaşta evlenme tavsiyeleri ise iyi niyetten öteye geçemiyor. Çünkü gençler, yaşadıkları şartlar içinde bu tavsiyeyi gerçekçi bulmuyor. Nasıl gerçekçi bulsun ki? Özellikle eğitim sistemi onları erken yaşta meslek sahibi olma imkânından uzaklaştırdı ve hayata daha geç atılır hale geldiler. İş dünyası ise üniversite mezuniyetini dayatıyor. Devlet ise, okur yazar oranını yükseltmenin ötesinde gençlerin alternetiflerini çoğaltamıyor. Bunun sonucunda ise üniversiteyi bitirmede 24 yaş, askerlik ve sonrasında iş-güç edinme 30 yaş, evlilikte ise 30-35 yaş artık bu zamanın gerçeği oldu.
Bir de aile, bu zaman zarfında çocuklarının sorumluluk gelişimine yeterli katkıda bulunmamışsa, gençlerin evlilik mesûliyetini taşıyabilme cesareti pek mümkün olamıyor.  
Devlet ve aile olarak gençleri evliliğe teşvik etmek istiyorsak, gittiğimiz yolların çıkmaz sokak olduğunu görmemiz gerekiyor. Bu çerçevede müspet çözümler için devlet, aileler, sivil toplum kuruluşları gibi üzerine görev düşen herkesin yeni fikirler, yeni yaklaşımlar üretmesi hatta yeni bir medeniyet kurgulaması gerekiyor. 
Birliğimiz ve beraberliğimiz adına yuva kurabilme, aile olabilme becerisini gençlerimize öğretebilmek, bize en lâzım şey olsa gerek.
Okunma Sayısı: 6748
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı