Üniversitede aynı sınıfta okuyan iki arkadaştan birisi namazlarını kılıyor, Cuma namazını hiç kaçırmıyordu.
İstiyordu ki candan sevdiği bu arkadaşıyla da beraber camiye gitsinler, birlikte namaz kılsınlar.
Bu iki arkadaş daha önce din konusunda hiç birbirleriyle konuşmamışlar. İlerleyen zamanda namazını hiç bırakmayan arkadaş diğerine;
- Ben bugün Cuma namazı için camiye gidiyorum, beraber gidebilir miyiz? diye sorar.
Bir anlık sessizlikten sonra teklif alan arkadaş,
- Neden olmasın, hadi gidelim, der.
Camiye girdiklerinde gencin yüreği öyle bir kabarır ki heyecanla etrafa göz gezdirmekten kendini alamaz. Onu namaza dâvet eden arkadaşına dönerek şunları söyler;
- Ben şimdiye kadar hiç camiye gitmemiştim. Hiç namaz kılmadım. Ailemde de hiç namaz kılanı görmedim. Sen çağırdığında sana hayır diyemedim. Çünkü nerede kılınır, nasıl bir şeydir namaz, bilmediğim için beni ayıplamandan korktum. İşte bugün hayatımın gerçek anlamını buldum. Bu yaşıma kadar daha önce hiçbir yerde bu kadar huzur bulmadım. Nasıl kılınır bilmiyorum, fakat sizleri taklit edeceğim.
O günden sonra camiyle tanışan genç, aradığı huzuru secdede bulmanın mutluluğunu yakalamıştır.