Kadıncağız gençkızlığında evleneceği erkek için “Allahım, evleneceğim kişi namazını kılsın yeter” diye duâ edermiş.
Zamanı gelince de adaylardan namazını kılanı tercih etmiş. Huyu nasıldır, merhametli midir, yüreği sevgi ve saygı barındırıyor mu, ileride evlâtlarımız olunca onlara nasıl bir baba olacaktır, geçimimizi sağlarken Allah’ın emrettiği şekilde bana ve çocuklarıma harcamasını ayarlayacak mıdır... şeklinde herhangi bir sorgulama yapmamış.
Aradan yıllar geçer ve kadıncağız evlenme arefesinde gördüğü her gence tecrübeleri doğrultusunda şöyle nasihat eder:
- Aman gençler, benim evleneceğim kişide baktığım tek kıstas namaz olmuştu. Devamını hiç düşünemedim. Evet eşim namazını hep kıldı, fakat dinimizin yarısı sayılan güzel ahlâktan hiç nasiplenemedi. Allah rızası için sabredip, çocuklarımız için birlikte ömür geçirmeye çalışıyorum.
Burada Peygamber Efendimizin (asm) şu hadisi durumu ne kadar güzel özetliyor. “Kişinin namazı sizi aldatmasın!” (Ebu Şeybe, Musannef)