"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Z kuşağı tartışması

Ramazan Gevrek
19 Aralık 2021, Pazar
“Günümüz gençliği lüksü seviyor. Davranışları kötü; büyüklerine karşı saygısızlar ve sadece lak lak etmeyi biliyorlar, büyükleri odaya girdiğinde artık ayağa kalkmıyorlar; ana babaları ile çatışıyor, öğretmenlerine kafa tutuyorlar ve sadece tüketmeyi biliyorlar.” (Sokrates)

Milâttan önce beşinci yüzyılda yaşayan, Eflatun’un hocası, tarihin en ünlü feylesoflarından sayılan Sokrates’in bu meşhur ifadesi kuşaklar arası “çatışmanın” tarihini göz önüne sergiliyor: Bir yandan gençlerin ‘meyl-i rahat’dan gelen lâkaytlıklarını ve özgüvenleri; diğer yandan, metinde geçen ifadelerden gençlere karşı olan hoşgörü ve kabulün noksan olduğunu, saygının ve hakkın sadece yaşa yönelik talebi aşikâr.

Son zamanlarda, özellikle ekonomik ve küresel krizler, çevrecilik, LGBTQ ve feminizm ile alâkalı mevzular ile birlikte, anarşiye sevk edercesine, gündemimizde Z kuşağı ifadesi fazlasıyla yer alıyor.

Z kuşağı (İngilizcesi Generation Z), asrımızın başlarında Generation Me (“ben” kuşağı), iGeneration (internet kuşağı) vesair isimlendirmeler ile de tarif edilmişler ise de, sonuç olarak Z kuşağı ismi lügatimizde yerini almış bulunuyor. Daha henüz Z kuşağını tam manası ile çözememiş iken, literatürde Alfa kuşağı yerini bile aldı ve bir sonraki kuşak Beta ile isimlendirildi. 

Generation Z hakkında erişebildiğimiz ilk yazılar 2003, 2004 ve 2006 yıllarından. Meselâ 2004 yılında çıkan bir makale 1 “istikrarsız”, “motivasyonu eksik”, “telefonlara ve arama motorlarına bağımlı”, “televizyon programlarına müptelâ” Z kuşağının on yıl sonraki başlayacak olan üniversite hayatı için uyandırma ve direksiyonu hakkında. Dikkatimizi celb eden bir kitapta 2 kuşakların farkları ve çatışmalarından tutun ki, kadınların aile içerisindeki ve iş hayatındaki rolünü Z kuşağına teslim edilmesine 2, s. 42 vd.) kadar mevzular barındırıyor. Unutulmaması gerekiyor ki, bu makalelerin çıkış tarihlerinde bahsi geçen kuşak ise 6 ile 10 yaş aralarında idiler.

Sosyoloji ve sosyolojiyi aşkın, teknolojik alanların insan kaynakları, reklâmcılık ve pazarlama vesair alanların ağırlık gösterdiği, fakat kaynağı ve mahiyeti şeffaf bir şekilde karşımıza çıkmayan bu çalışmalar şunu gösteriyor ki, ilk önce bir nesil tarif ediliyor, ardından o neslin tarifine ve karakteristik gelişimine uygun ve geliştirici ortam oluşturuluyor. Kullanılan aletler ise müzik, medya, sosyal medya, sinema vesair. Sadece son onbeş yılın en popüler sosyal medya platformlarını değerlendirirsek, her yeni uygulama ile birlikte, israf edilen malayanî vaktin ve gayrı meşrû muhtevaların arttığı, bunun karşısında ise kullanıcıların ortalama yaş oranı ve muhtevaların değeri düştüğünü maalesef müşahede ediyoruz.

Helâket ve felâket asrının tabibi olan Said Nursî Hazretleri peki bu konu hakkında bize ne ders veriyor, çaremiz ne olabilir: “Ey nefsim! Deme: ‘Zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder. Derd-i maişetle sarhoştur.’ Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Âcz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür’at peyda ediyor.” 3 

İnsan istidat ve kabiliyet cihetiyle Sâni-i Hakîm’i tarafından öyle mükemmel hàlk edilmiş ki, her asırda, enva-i şeraitte hayatını sürdürebilir, imtizac eder. Öyle ki değişen insanlar değil, değişen o insana şekil veren ve onu eğiten etkenler.

Çözüm yolu hâcât-ı gayr-ı zaruriye ve vaktimizi zâyi eden malayâniyât’tan ictinâb etmek ile birlikte, ancak Risale-i Nur’un içtimaî mevzularını hayatımıza yansıtarak, ulaşabiliriz. Şöyle ki, “[...] ehl-i imana hücum eden ehl-i dalâlet, -bu asır cemaat zamanı olduğu cihetiyle- cem’iyet ve komitecilik mayesiyle bir şahs-ı manevî ve bir ruh-u habis olmuş, Müslüman âlemindeki vicdan-ı umumî ve kalb-i küllîyi bozuyor.” 4 

Risale-i Nur’un içtimaî mevzularını hayatımıza yerleştirmek, kuşakları ve nesilleri kendi ideolojileri üzerine “tasarlayan” think tank’lere, vakıflara, komitelere mukabil, ancak bu kıymetli şahs-ı manevînin bünyesinde bulunmak ve mesaisini burada sarf edip inayet-i İlâhîyeye kavuşmak ile sonuçlanabilir.

Nesillerin çatışmasına gelince, bir ağabeyimizden işittim ki, “İstihbaratta çalışan bir tanıdığım zamanında dedi ki: “Biz bir cemiyeti bozmak istediğimiz vakit, gençlerine büyükler sizin önünüzü açmıyorlar, ihtiyarlarına ise bu gençler sizi istemiyorlar, deriz ve çöküşünü bekleriz”. 

Üzülüyorum ki, buna benzer cümleleri kimi zaman işitiyorum. Dünyaca ünlü dev şirketlerin durumu farklı değil, “nesillerin çatışması” ve “sosyal Darwinizm” adı altında “hayat bir cidaldir” 5 teorisini ayakta tutmaya çalışıyorlar. 7’den 70’e her kesime hitap eden, ve genç, çocuk ve ihtiyarları –ki ihtiyar sahibi olmak ne hoş– aynı ders ortamına kavuşturan Risale-i Nur’dur. Evet bu Risale-i Nur ile hizmet ederken “gençler-ihtiyarlar”, “hizmetin gençleşmesi”, “ağabeylerin gençlerin önünü açması” fitnelerine kapılmayalım, gençliğin getirmiş olduğu dinamiği ve kuvveti, yılların da getirmiş olduğu ihtiyar ve istikametini birleştirip, “şe’ni ittihad ve tesanüt” olan “düstur-u teavün” 6 yoluna başvuralım.

Muhterem ağabeylerimiz, biz gençler, hizmet-i imaniye ve Kur’âniyeyi devralmak istemiyoruz, siz ağabeylerimiz ile, ahir ömrümüzde aziz kardeşlerimiz olan nesl-i âtî arasındaki köprüyü inşaa etmek kastımız.

Gençliğin tehlikeli heva-i nefis ve kör hissiyatından ve yılların ve ilmin enaniyet ve kibrinden sana sığınırız, ya Rabbî!

Dipnotlar:

1- Educating generation Zzz (2004). 

2- The Futures of Old Age (2006). 

3- Sözler, Ondördüncü Söz, Hâtime. 

4- Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Mühim Parçalar, s. 48. 

5- Lem’alar, Onyedinci Lem’a, Beşinci Nota. 

6- Sünûhat, Rüyada Bir Hitabe (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 355).

Okunma Sayısı: 1930
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet

    12.1.2022 11:20:45

    Güzel ve aydinlatici bir yazi, tebrik ederim. "Öyle ki değişen insanlar değil, değişen o insana şekil veren ve onu eğiten etkenler." Evet, teknolojinin gelişmesi nispetinde gaflet imkanlarıda değişiyor. Ve o etken nesillerin şekillenmesini belirleyen faktörlerden birisi

  • Kamuran Yüksel

    19.12.2021 13:16:08

    Allah razi olsun cok güzel tespit ve dua :)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı