Hepimiz yazıyoruz.
Biz de çok defalar burada yazdık. Meşveret şudur, budur. İstişare şöyledir, böyledir. Şûrâ şu kadar önemlidir. Bu kadar âyet ve hadis; meşvereti, istişareyi, şûrâyı görüşüp, konuşmayı bildiriyor, emrediyor.
Bilmek güzel… Anlamak daha güzel… Gel gelelim ki en güzeli uygulayabilmek ve hayatta tatbik edebilmektir.
Nedense meşvereti yapılan, istişare edilen konular, şûrâ’dan evet almış meseleler uygulamaya gelindiği zaman tevil ediliyor, tenkisat söz konusu ediliyor ve rahatsızlıklar bildiriliyor. Burada hemen şunu ifade edelim ki; maalesef bunu yapanlar da bu meseleleri geniş meşveretle de karar altına alan insanlar.
Beklemek, uygulamak ve yine çok geniş tabanlı bir katılımla değerlendirmeye almak lâzım gelirken, “Bu değişsin, bu kaldırılsın, bu olmasın, o fazla, öbürü eksik...” benzeri cümlelerle sürüp giden anlamsız, manasız ve gereksiz itirazlar.
Evet gerçekten değişmesi gereken meşveret kararları olabilir. Ama sadece ve sadece konuşmuş olmak ve ispat-ı vücud etmek, varlığından katılımcıları haberdar etmek için her toplantıda muhakkak konuşan ve hatta geçmiş toplantılarda konuştuklarının tam aksini konuşmak gibi ne diyeyim hiç hoş olmayan haller, bize yakışmayan hareketler… Kusura bakmayın, ama sırıtıyor.
Kardeşlerinizin reyleriyle alınmış kararlara saygı duyan… Onlar birbirinin mütemmimi olmakla, sizler de bunun içine rey-i reddinizde olsa dahilsiniz. Gerçekten çok gerekli ve çok ehemmiyetli bir mesele varsa zaten herkes oraya parmak basacaktır. İlla ila şeklinde taraftarane bir tavır ve tarza girmeye gerek yoktur.
Allah’ın emrettiği tarzda, Resulullahın (asm) gösterdiği ve söylediği şekilde mülâyemetle ve kavl-i leyyin ile ama on-yirmi kere düşünüp sonra bir kere konuşmak üzere meşveretlere, istişarelere, şuralara katılalım ve alınan kararlara da harfiyen uyalım. Allah’ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun efendim!..