Kur’ân, iman hizmetlerinde ahde vefa şarttır… Kur’ân’ın yüksek hakikatleriyle, imanın nuruyla tanışanlar, bu tanışıklıklarını daima taze tutma adına vefalı olmalıdırlar…
Kur’ân’a O’nun yüksek bir iman tefsiri olan Risale-i Nurlar’a tanış olanlar yine Kur’ân ve imana hizmet noktasında devamlı kılanlar ve devam ettirebilenler, bu Nurlar’a hiçbir zaman arkalarını dönmemelidirler… Kur’ân hizmetini aksatmamak, iman hakikatlerini daima en yüksekte tutmak demek olacağı için bu vefalı güzel bir tercih olacaktır…
Biz ne kadar Kur’ân, iman, İslâmiyet hizmetine vefa gösterir, sarılır, kopmak ve koşarsak!... Kur’ân’da, O’nun yüksek bir tefsiri olan Risale-i Nurlar’da bize vefa gösterecek, Allah için, Allah’ın vaadi noktasından bizleri bırakmayacak ve daima hizmette canlı, diri ve himmetli bir şekilde tutacaktır inşallah…
Dünya adına, dünyevîlik noktasından çok kullanılan bir lâf vardır: “Bu fırsat bir daha eline geçmez !...” Bu sözün ahirete, uhrevî işlere de bakan bir yüzü, veçhesi vardır… Allah’ın bir lütfu, ihsan ve ikramı olarak tanıştığımız ve danış olduğumuz Kur’ânî, imanî hizmetlerde fırsatlar her zaman devam etmez… Çünkü hayat bir çizgi üzerinde dosdoğru gitmemektedir…
Madem ki elimize ahiret adına “altın bir fırsat” geçmiştir… Hizmetlere danış olmuşuz, elimize böyle kıymetli bir imkân, fırsat Cenâb-ı Hak tarafından verilmiş, ikram edilmiş bizler de bu kudsî imkânın kaçmaması için elimizden geleni yapmalı ve göstermeliyiz…
İhlâslı, himmetli, şevkli ve ümitvar olanlar bu fırsatlarla tanışır, danış olur ve gayretle, bıkkınlık göstermeden fırsatları kaçırmaz ve inşallah hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede muvaffak olur…
Danış olanlar için en önemli mesele ise müfritane bir irtibat ve takiple devamlılığı sağlayabilmek olmalıdır…
Cenâb-ı Hak bu ikram ve ihsanıyla bizleri bu yolda daim muvaffak ve muzaffer kılsın inşallah…