Onlar için iman hizmetine canla başla koşanlar, bu kudsî dâvâda canhıraşane çalışanlar hedeftir, uğraşılacak, şaşırttırılacaklar bunlardır…

Bu hizmet-i Kur’âniye ve imaniyede koşanlar, koşturanlar, koşturulanlar için rehber, kılavuz yalnız ve yalnız Allah’ın rızasıdır… İhlâsla ve uhuvvet dairesinde hareket edebilmektir…

Bu hizmet-i Kur’âniyede bulunanların en mühim, en dikkat edecekleri bir konu ise birbirleriyle her ne durum ve şartta olursa olsun münakaşa etmemeleri, birbirleriyle cedelleşmemeleri; kusur aramamaları, aleyhlerinde konuşmamaları ve eksik yapılmış olan hal ve hareketleri takip etmemeleridir… Büyük Üstad’ın şefkatli tavsiyelerinden çıkmamalarıdır… ”Sizi kasemle temin ederim ki, biriniz bana en büyük bir hakaret yapsa ve şahsımın haysiyetini bütün bütün kırsa, fakat hizmet-i Kur’âniye ve imaniye ve nuriyeden vazgeçmezse, ben onu helâl ederim, barışırım, gücenmemeye çalışırım.”…

Kudsî iman hizmetinin düşmanları, şeytanlar, insi şeytanlar ve zındıka komitesinin adamları daima bir fırsat kolluyorlar ki, en küçük bir hatayı, eksikliği, noksanlığı veya bilmeyerek yapılmış bir fiili bahane ederek araya girsinler, ihtilâflara, iftiraklara ve ihlâssız tesanüdü, uhuvveti bozacak manasız tavır ve hallere Kur’ân’ın, İslâmın, imanın hadimlerini, talebelerini düşürsünler!.. Allah yolundan inhiraf ettirsinler, ayırsınlar, koparsınlar veya âtıl hale getirsinler.

Hepimiz bu hizmet-i Kur’âniye ve imaniye dairesinde birbirimizin yardımına koşmaya, omuz vurmaya ve şefkatle, merhametle yekdiğerimizi kucaklamaya mecburuz ve mükellefiz… Allah yolunda mütevaziyane kusuru kabullenmek ve münâzaayı, münakaşayı bitirmek yapılmak istenen hizmetten daha evlâ ve daha önemlidir…

İhlâsı esas alarak, uhuvvetle, tesanüdle, ittihat etmek bir ve beraber olmak, kucaklaşmak şu zemin ve zamanda her şeyden daha ehemmiyet arz etmektedir.

Allah’ın rahmeti ve bereketini, ihsan ve ikramını ancak ihlâsla, uhuvvet ve muhabbetle kazanmamız ve bu kudsî hizmette muvaffak olmamız mümkündür…